ÖNSÖZ
Bu kitabı yazmaya 2006 yılında karar vermiştim. Amacım, II. Dünya Savaşı ve öncesindeki dönemde Darüşşafaka’daki eğitim ve yaşam koşullarını, o dönemi yaşamış ağabeylerimden sohbet ortamında derleyip, kendi web sitemden Darüşşafakalılar ile paylaşmaktı.
İşlerimim yoğunluğu ve iş seyahatlerim dolayısıyla bu projeye başlamak bir türlü kısmet olmuyordu. Bir tesadüf eseri Feray Ayan hanımla tanıştım. O sıralar iş durumu bana göre çok daha rahat olduğundan, ağabeylerimizle söyleşileri onun yapmasını istedim. Söyleşilerimizin bir kısmını Feray Ayan hanım, bir kısmını ise ben gerçekleştirdim.
Söyleşilerimizi, ulaşılması kolay olduğundan, Ortaköy’deki Darüşşafakalılar Derneği Lokaline devam eden ağabeylerimizle gerçekleştirdik. Bu konuda bize her konuda yardımcı olan Halit Ziya Ağabey’e sonsuz teşekkür ediyorum.
Söyleşiler deşifre edilip, yazıya döküldükten sonra, elde ettiğimiz bilgileri görünce, ne kadar değerli bilgiler edindiğimizin farkına vardım. İncelenen döneme ait bilgileri sadece söyleşilerle toplamanın yeterli olmayacağını gördüm. Bahsedilen dönemlerde yaşamış ve ebediyete intikal etmiş ağabeylerimizin değişik kitap ve dergilerde yayımlanmış Darüşşafaka anılarını araştırmaya başladım. Böylece, ulaşabildiğim anıları, söyleşilerle elde ettiğim anılarla birleştirerek bir kitap haline getirmek ve Darüşşafaka Tarihine bir katkıda bulunmak istedim.
Bu söyleşileri yapıp, kitap haline getirmek yaklaşık ikibuçuk yılıma maloldu. Bu arada, söyleşi yaptığım ağabeylerimden bazıları bu kitabı göremeden ebediyete göç ettiler. Bu projeye keşke daha önce başlamış olsaydım diye çok hayıflandım. Anılar, tarih araştırmaları için en az yazılı belgeler kadar değerlidirler. Darüşşafaka Tarihini yazacak olan tarihçilere ufak da olsa bir katkıda bulunduğuma inanıyorum.
Bu proje burada bitmemeli. II. Dünya Savaşı sonrası, 60’lı, 70’li, 80’li yıllar ve sonrasını da kapsamalı. Hızla değişen dünya ve Türkiye gibi Darüşşafaka da hızla değişmektedir. Bugün ile II. Dünya Savaşı arasında kalan dönemdeki Darüşşafaka’yı tanıyabilmek, öğrenebilmek ve anlayabilmek Darüşşafaka’nın geleceğine ışık tutacaktır. Dolayısıyla, benzer anı söyleşilerinin, bu proje kapsamındaki dönem sonrası için de devam ettirilmesi gerektiğine inanıyorum.
Bu kitabı okurken, ağabeylerimizin anıları arasında o dönemin öğretmen ve idarecilerin ne kadar önemli bir yer tuttuğunu göreceksiniz. Bu anıların, Darüşşafaka tarihçileri kadar Darüşşafaka’nın mevcut öğretmenleri ve idarecileri için de bir referans kaynağı olacağına inanmaktayım.
