ŞANS YİNE GÜLMEDİ… B.Belediyespor 1 – Beşiktaş 1
Ligde oynanan ilk maçlar önemlidir. Kazanılan üç puan hocayı ve oyuncuları motive eder. Yıllardır galip gelemediğin bir rakibe karşı kazanmak ise bir başka motivasyon unsurudur. Ama olmayınca olmuyor. Beşiktaş’ın bu belediye takımına karşı şansı bir türlü tutmuyor.
Beşiktaş’ın kaybettiği bu iki puan için çok ciddi mazereti var; Öncelikle kulübün Başkanı ve yönetimi değişti. Yeni yönetim maddi sıkıntılarla boğuşuyor. Takımın başına yeni bir hoca geldi. Yeni hoca maddi sıkıntılardan dolayı yeterli transfer yapamadı. Kulübün maddi imkanları doğrultusunda alınabilecek en uygun oyuncular almaya çalıştı. Bu imkanlar doğrultusunda yepyeni bir takım oluşturdu. Tüm bu nedenlerin üstüne bir de Portekizlilerin tavrını eklersek Beşiktaş’ın kaybettiği bu puanları anlayışla karşılayabiliriz.
Bu ilk maçla ilgili yazılacak şeylerin başında, Beşiktaş’ın eski hocası Carvalhal’in maç öncesi ve sonrası tutumları geliyor. Maç öncesi verdiği demeçlerde Beşiktaş’a ve Beşiktaş seyircisine olan saygı ve sevgisini defalarca dile getirdi. Maç attıkları golden sonra sevinç göstermemesi ise bu demeç ve tavırlarında ne kadar samimi olduğunun bir göstergesiydi. Carvalhal adam gibi adam olduğunu bir kez daha gösterdi. B.Belediyespor’a karşı en ufak bir sempatim olmamasına rağmen Carvalhal’in başarılı olmasını yürekten istiyorum.
Maçın yorumuna gelince; Beşiktaş’ın performansını, Veliden önce ve Veliden sonra olarak ikiye ayırabiliriz. Veli sakatlanıp oyundan çıkana kadar sahada Beşiktaş’ın kesin bir üstünlüğü vardı. Veli orta sahada pres yaptığı gibi, zaman zaman da ileri çıkıp rakip defansın dengesini bozuyordu. Veli’nin yerine giren Necip ise bekleneni veremedi. Oyunun üstünlüğü de B.Belediyespor’a geçmeye başladı.
Yeni transferler hakkında konuşmak için çok erken ama Olcay diğerlerine göre daha iyi performans gösterdi. Yeniler içinde beni rahatsız eden tek kişi ise Uğur Boral’dı. Onun savunduğu kanat maç boyunca yolgeçen hanına döndü. Cihan’ın attığı golde de Uğur’un ağır kalmasının rolü vardı. Gelecek maçlarda onun da performansını artıracağını umuyorum.
Fernandes’in takımda kalmasına bir kez daha sevindim. Almeida’nın kafa ile attığı golde çok emeği vardı. Sıfıra inip, yaptığı orta tam bir usta işiydi. Almeida’nın da o kalabalık içinde yükselip kafayı vurmasını da es geçmeyelim. Bu kafa golü ile kazanılan bir puan lig sonunda sıralamayı değiştirebilir.
Şimdi Beşiktaş’ın önünde bir Galatasaray derbisi var. Bu derbiden çıkartılacak üç puan camianın kenetlemesini güçlendirir. Herkes kağıt üstünde Galatasaray’ı favori göterse de benim favorim banko Beşiktaş! Başarıya aç bu genç takımın Galatasaray’ı yenmesi sürpriz kabul edilmemeli.
Haftanın beni en şaşırtan olayı ise Fenerbahçe’nin fairplay kurallarına aykırı bir şekilde attığı golden sonra Bilica’nın gösterdiği aşırı tepkiydi. Fenerbahçe’nin attığı gol elbette fairplay’e aykırı idi. Ama bu olaya tepki gösterecek son kişi Bilica olmalıydı. Fenerbahçe forması ile penaltı noktası üzerinde kuyu kazmasını henüz unutmadık. Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli…
19.08.2012
Stat: Atatürk Olimpiyat
Hakemler: Özgür Yankaya, Bülent Gökçü, Muhittin Gürses
İstanbul Büyükşehir Belediyespor: Carvalho, Geraldes, Metin Depe, Can Arat, Ekrem Ekşioğlu, Mahmut Tekdemir, Cihan Haspolatlı (Dk. 81 Gökhan Süzen), Holmen, Visca (Dk. 86 Ömer Can Sokullu), Tom Silva (Dk. 80 Turgay Bahadır), Webo
Beşiktaş: Cenk Gönen, Hilbert, İbrahim Toraman, Sivok, Uğur Boral, Hasan Türk (Dk. 68 Oğuzhan Özyakup), Fernandes, Veli Kavlak (Dk. 19 Necip Uysal), Olcay Şahan, Mustafa Pektemek (Dk. 61 Mehmet Akyüz), Almeida
Sarı kartlar: Dk. 6 Tom Silva, Dk. 18 Visca, Dk. 20 Cihan Haspolatlı, Dk. 75 Can Arat, Dk. 82 Ekrem Ekşioğlu, Gökhan Süzen (Maç sonu) (İstanbul Büyükşehir Belediyespor), Dk. 47 Mustafa Pektemek, Dk. 70 İbrahim Toraman, Dk. 78 Hilbert (Beşiktaş)
Goller: Dk. 59 Cihan Haspolatlı (İstanbul Büyükşehir Belediyespor), Dk. 83 Almeida (Beşiktaş)
