Sağol Quaresma!

0
503

03.12.2011
Maccabi Tel-Aviv 2 : 3 Beşiktaş

Stoke City ve Dinamo Kiev deplasmanlarında, iyi oyuna rağmen kaybedilen puanlar, Beşiktaş’ın gruptaki konumunu sıkıntıya sokmuştu. Gruptan çıkmayı garantilemek için bu maçı mutlaka kazanması gerekiyordu. Grupta iddiası kalmayan Maccabi takımının bu maça prestij için çıkacağı belli idi. Ancak Beşiktaş’ı bu denli zorlayacaklarına muhtemelen kendileri bile inanmıyorlardı.

Carvalhal, Trabzonspor karşısında başarılı bir maç oynayan kadroyu bu maçta da değiştirmeden sahaya sürmüştü; defans bloğunda Hilbert-Egemen-Sivok-İsmail dörtlüsü, orta sahada Ernst, Fernandez, Ekrem, İbrahim Toraman ileri ikili de ise Quaresma ve Almeida ikilisi görev yapıyordu. Fernandez’e artık şans vermeye başlaması Beşiktaş için büyük bir kazanç. Fernandez de iki maçtır oynadığı oyunla Beşiktaş için yararlı ve gerekli bir oyuncu olduğunu gösteriyor.

Carvalhal’in Trabzonspor maçında kullandığı taktik anlayışı bu maçta da kullanmış olması bazı spor yorumcuları tarafından eleştirildi; Beşiktaş, Maccabi gibi bir takıma karşı bu kadar sert bir savunma anlayışı ile oynamamalıymış. Oysa Carvalhal’in amacı turu geçmek. Bunun için de oyunu garanti altına alıp, amacına ulaşmak istiyor. Taktik anlayışını da bu amaca yönelik kuruyor. Maçın skoru bir ara 2-2’ye gelmese kimse Carvalhal’in bu taktik anlayışını eleştirmeyecek. Ama fırsat buldular ya, ‘Vurun abalıya!’.

Beşiktaş maça yukarıda tanımlamaya çalıştığım ruh haliyle başladı. Az kalsın daha 4.dakikada Quaresma’nın ceza sahası çizgisi üzerinde kaptırdığı topla 1-0 geri düşüyordu. Ancak Cenk, zamanında yaptığı müdahale ile hem Quaresma’yı hem de Beşiktaş’ı kurtardı. Bu dakikalarda yenilecek bir golün takım üzerinde yaratacağı stresi atlatmak zor olabilirdi.

Beşiktaş’ın gruptaki konumunu iyi analiz eden Maccabi Tel-Aviv takımı hocası da Beşiktaş gibi orta sahasını kalabalık tutunca ilk 25 dakika orta sahada geçti. İlk 25 dakikada Beşiktaş’ın oyun kurmasına izin vermeyen Maccabi takımı sert futbolu ile Beşiktaşlı futbolcuları yıldırmaya, sinirlendirmeye ve kart görmeye zorladı. Maccabi takımının bu ‘tezgahına’ ilk gelen futbolcu da Quaresma oldu. Daha maçın 15.dakikasında, pozisyon içinde olmamasına rağmen, rakibine arkadan yaptığı darbe sonucu sarı kart aldı. Bu karttan sonra maçın belli bölümlerinde de ikinci sarı kart konusunda yüreğimizi ağzımıza getirdi. Neyse ki maçı kırmızı kart görmeden bitirdi.

Maçın ilk yarısında her iki takımın da net gol pozisyonları vardı. Ancak bu yarı ile ilgili anlatılabilecek tek şey Quaresma’nın muhteşem golüydü. İlk yarının uzatma dakikasında, Fernandez sol taraftan bindirme yapan Ernst’e uzun bir pas attı. Topu avut çizgisi üzerinde kontrol eden Ernst, ceza sahası dışında bulunan Quaresma’ya çok güzel bir orta yaptı. Topun gelişine vole ile vuran Quaresma topu kalecinin sağından doksan diye tanımlanan yere yollayarak Beşiktaş’ı 1-0 öne geçirdi. Topa vururken sağa yatması, topu ayağının dışına oturtması inanılmaz derecede estetik bir görüntü oluşturdu. Bu golün jeneriklere gireceğine inanmaktayım. Bu gol Beşiktaş’ın soyunma odasına moralli gitmesine, rakibin de moralinin bozulmasına neden oldu.

İkinci yarıya galibiyetin morali ile çıkan Beşiktaş 47.dakikada İbrahim Toraman ile ikinci golü de buldu. Fernandez’in kullandığı korner atışında Ernst ve İbrahim Toraman ön direğe hareketlendiler. Ernst rakip defansı arkasına takıp götürünce İbrahim Toraman güzel bir aşırtma kafa vuruşu ile Beşiktaş’ı iki farklı üstünlüğe taşıdı. Bu gol, uzun zamandır futboldan uzak kalan, ancak son iki maçta üstün performans gösteren İbrahim Toraman için çok iyi bir ödül oldu.

Beşiktaş bu golden sonra oyunu rölantiye almaya çalıştı. Ancak Maccabi takımının devamlı yükseltmeye çalıştığı tempoyu düşüremedi. Orta sahada kaptırılan toplar dönüp gelip Beşiktaş kalesinde tehlikeli pozisyonlara dönüştü. Özellikle Ekrem Dağ oynadığı mevkide çok verimsizdi. Ekrem’in ikinci yarının başında değiştirilmesi daha doğru olurdu. Ekrem’in yerine Veli’nin tercih edilmesi ise doğruydu. Zira rakibin orta sahadaki üstünlüğüne bir son vermek gerekiyordu.

Beşiktaş’ın oyunun temposunu düşürdüğü bu dakikalarda Maccabi ilk golünü bularak umutlandı. Maçın 59.dakikasında kullanılan köşe vuruşunda oluşan karambolde, Beşiktaş defans oyuncuları tehlikeyi uzaklaştıramayınca topa son dokunan isim Yeini oldu ve skor 2-1’e geldi. Bu dakikadan sonra telaş yapan taraf Beşiktaş’tı. Tamamen fizik gücüyle futbol oynamaya çalışan Maccabi Tel-Aviv takımı 70.dakikada kazandıkları çift vuruşta, topa sahip olan Logasi ceza sahasının bir hayli uzağından çok sert vurarak takımının beraberlik golünü atmış oldu. Bu pozisyonda Ernst ve Fernandez’in büyük ihmali vardı. Her ikisi de Logasi’ye çok yakın olmalarına rağmen müdahale etmeyince rakibin bu topa rahat bir şekilde vurmasına neden oldular. Bir anlık bu konsantrasyon kaybı nerdeyse turun kaçmasına neden olacaktı.

Skorun 2-2’ye gelmesi hem Beşiktaşlı futbolcuları hem de taraftarları oldukça gerdi. İster istemez aklımıza Gençlerbirliği maçı geldi. Maçın 85.dakikasına kadar oyunu kontrol eden taraf Maccabi takımı idi. Beşiktaş son beş dakikada üstündeki şoku atarak risk almaya başladı. Bu bölümde Quaresma ve orta saha oyuncuları Almeida’yı en az 3 kez net gol pozsiyonuna soktular. Ancak, bu sezonun en kötü futbolunu oynayan Almeida bu net pozisyonları harcayarak hepimizi umutsuzluğa düşürdü. Aynı dakikalarda Dinamo Kiev’in Stoke City’den 1 puan alarak puanını 6’ya yükseltmiş olması morallerimizi iyice bozmuşken Quaresma bir kez daha ortaya çıktı. Maçın uzatma dakikalarında rakip ceza sahası önünde Almeida’dan aldığı pasla kalabalık defansın arasından dört futbolcuyu çalımlayıp, ceza sahasına girdi ve düzgün bir vuruşla topu kalecinin solundan ağlara yolladı.

Bu gol, yetenekli bir futbolcunun 90 dakika boyunca neler yapabileceğinin çok iyi bir örneği idi. Bu gol sadece jeneriklere girmeye değil, futbol okullarında ders olarak gösterilmeye değerdir. Bu gol yılın en güzel golü seçilmeye adaydır. Bu gol Beşiktaş’ı bir üst tura taşıyacak goldür. Bu gol Beşiktaş’a hayat veren, Maccabi Tel-Aviv takımını yıkan goldür. Bu gol, İsrail polisine havaalanında ‘One Minute’ dedirten goldür.

Grupta alınan sonuçlarla Beşiktaş 9 puanla ikinciliğini korudu. Lider Stok City’nin 11, Dinamo Kiev’in ise 6 puanı var. Beşiktaş’ın son maçı lider Stok City ile. Bu maçı kazandığı takdirde gruptan lider olarak çıkacaktır. Beraberlik durumunda ise, Dinamo Kiev’in aldığı sonuç ne olursa olsun gruptan ikinci olarak çıkacaktır. Bu maçı kaybetmesi durumunda ise Dinamo Kiev’in aldığı sonuç önem kazanacak. Şayet Dinamo Kiev de Maccabi’ye yenmiş ise Beşiktaş ve Dinamo Kiev’in genel avarajına bakılacak. Belki de Beşiktaş ilk maçta Maccabi’ye 5 gol atmış olmasının avantajını yaşıyor olacak. Ama ben şahsen, Beşiktaş’ın Stok City’i yenerek gruptan lider olarak çıkacağına inanıyorum.

Son sözüm de maçın hakemine; Beşiktaş’ın 1 penaltısını vermedi. Rakibin sarı kartlı oyuncusuna ikinci sarıyı göstermedi. Tüm takdir haklarını ev sahibi takım lehine kullandı. Hep Beşiktaş’ı mı bulur bu tür hakemler, dedirtti!
01.Aralık.2011

 

MAÇIN AYRINTILARI

Stat: Bloomfield Stadı

Hakemler: Serge Gumienny, Mark Simons, Frank Bleyen

Maccabi Tel-Aviv: Levy, Saban (Dk. 55 Nivaldo), Pavicevic, Vered, Puncec, Alberman (Dk. 64 Logasi), Israilevich (Dk. 83 Zizov), Yeini, Itzhaki, Atar, Colautti

Yedekler: Haimov, Nivaldo, Logasi, Medunjanin, Zizov, Konaté, Kehat

Teknik Direktör: Motti Iwanir

Beşiktaş: Cenk Gönen, İsmail Köybaşı, İbrahim Toraman, Tomas Sivok, Egemen Korkmaz, Fernandes (Dk. 90 Holosko), Quaresma, Hilbert, Ekrem Dağ (Dk. 61 Veli Kavlak), Ernst, Almeida

Yedekler: Rüştü Reçber, Sidnei, Atınç Nukan, Veli Kavlak, Alves, M. Pektemek, Holosko

Antrenör: Carlos Carvalhal

Sarı Kartlar: Vered (Dk. 12), Quaresma (Dk. 15), İbrahim Toraman (Dk. 63), Pavicevic (Dk. 63), Almeida (Dk. 81)

 

Goller: Quaresma (Dk. 45-90), İbrahim Toraman (Dk. 47), Yeini (Dk. 59), Logasi (Dk. 70)

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here