14 Şubat 1959 tarihinde İstanbul’da doğdum. Babam da İstanbul doğumlu olmasına rağmen hem anne hem de baba tarafından Erzurumluyuz. Babamın babası Hacı İsmail 1900’lü yılların başında ailesini de alarak İstanbul’a yerleşmiş. Babamın babası yedi kardeşmiş. Soyadı kanunu çıktığında her kardeş ayrı bir soyadı almış. Çok geniş bir aileye sahip olmamıza rağmen farklı soyadlarından dolayı yeni neslin birbirini tanıması oldukça zor oluyor.
Anne ve babamın ailelerinin yaşadığı yer Erzurum’un Mehdi Efendi Mahallesidir. Bu mahalleyi beş-altı yaşlarında çocukken üç kez aile ziyareti vesilesi ile görmüştüm. 2001 yılında Beşiktaş-Erzurum Spor maçı için oğlumla Erzurum’a gittiğimde tekrar ziyaret ettim. Tabii ne bir akraba ne de eş-dost kalmıştı. Mahalle terk edilmiş bir virane görünümündeydi. Atalarımın yaşadığı bu mahalleyi böyle görmek beni son derece duygulandırdı. Rahmetli Babam Erzurum Halk Oyunlarını çok severdi. Bu sevgisi dolayısıyla İstanbul’da bir Erzurum halk Oyunları ekibi kurmuştu.
İstanbul’un Tophane semtinde dünyaya gelmişim. Ama doğduktan kısa bir süre sonra Fındıklı’ya yerleşmişiz. Çocukluğumla ilgili ilk ve en eski anılarım Fındıklı’ya ait olduğundan kendimi hep Fındıklılı olarak kabul ettim. Çocukluğumdan beri çok seyahat ederim. Çocukluk yıllarımda Abdurrahman Dayım ziraat mühendisi olduğundan Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde görev yaptı. Annem, dayımı çok sevdiğinden her tayin olduğu ile gider ve hasret giderirdi. Tabii ben de…
Aşağıdaki resimler dayım Hozat’ta askerlik yaparken ziyaretine gittiğimizde çekilmiştir.
Hayatımın ‘ilk’lerinin en önemlilerini Fındıklı’da yaşadım, öğrendim. İlkokulu Fındıklı’da okudum. Dostluk kavramıyla ilk kez Fındıklı’da tanıştım, ilk aşkı Fındıklı’da tattım. Topa ilk kez Fındıklı’da vurdum. İlk dayağımı da Fındıklı’da yedim. Delikanlı olmanın raconunu da yine Fındıklı’da öğrendim. Fındıklı benim için çok özel bir mekândır.
Fındıklı’daki çocukluk ve ilk gençlik arkadaşlarımdan Turgut ve Haldun.
Turgut’un kardeşi Turan Durgun kan kardeşimdir.