UEFA Avrupa Ligi – Play-Off Turu
18.08.2011
Beşiktaş 3 : 0 Alania Vladikavkaz
Türk futbolunda yaşanan büyük krizin ardından Beşiktaş yöneticisi Serdal Adalı, teknik direktörü Tayfur Havutçu ve protokol müdürü Ahmet Ateş’in tutuklanmaları sonrasında, Beşiktaş yönetim kurulu çok doğru bir tavır alarak, kazandıkları kupayı federasyona, aklanana kadar kalmak kaydıyla, iade etmişlerdi. Beşiktaş kulübünün bu onurlu davranışı karşısında federasyon ne yapacağını şaşırmış ve UEFA kupası maçları için, “Temiz olduğuna inanan katılsın” anlamına gelecek bir açıklama yapmıştı.
Beşiktaş yönetimi, kazandıkları bu kupanın analarının ak sütü gibi temiz olduğuna inandıklarından UEFA kupasına hiç tereddütsüz katıldılar. Büyük bir belirsizliğin yaşandığı ve Türk futbolunun hızla kaosa sürüklediği bu ortamda Beşiktaş’ın elde ettiği bu farklı galibiyet tüm camianın moralinin düzelmesine neden oldu.
Ramazan ayında olunmasına rağmen Beşiktaş taraftarı tribünleri doldurmuştu. Belli ki taraftarlar, futbolsuz geçen ayların acısını çıkartmak, kulübünün ve takımının yanında olduğunu göstermek ve iyi bir futbol izlemek istiyordu. Ağustos’un 18’i olmasına rağmen hava serin ve rüzgarlı idi. Özetle, futbolcuların iyi bir performans göstermesi için her türlü koşul mevcuttu.
Beşiktaş’ın yeni teknik direktörü Carlos Carvalhal eski yeni ayrımı yapmadan, elindeki sağlam futbolculardan oluşan en iyi kadroyu sahaya sürmüştü. Kalede Rüştü, sağ bekte İbrahim Toraman, sol bekte İsmail Köybaşı görev yaparken savunmanın göbeği ise Sivok ile Egemen’e teslim edilmişti. İlk kez Beşiktaş forması giyen Egemen, kendisinden beklenileni fazlasıyla vereceğini gösterdi. Trabzonspor’da iken de kendisini hep beğeni ile izlemişimdir.
Carvalhal, pek çok basın açıklamasında, klasik 4-4-2 sistemi ile oynayacaklarını söylemesine rağmen bu maçta, oyunun gidişatına, göre değişik taktikler kullandı. Fernandez ve Ernst defansın önünde savunma ağırlıklı oynarken, Simao, Mustafa Pektemek ve Guti, bu ikilini önünde görev yaptı. İleri uçta ise Almeida tek başına idi.
Rus ekibi Beşiktaş’ın rakibi olabilecek kadar iyi bir ekip değildi. Ama bu kaos ortamında, yeni bir teknik direktör ve yeni transferlerle, Beşiktaş’ın böyle bir takımla oynaması da bir şans idi. Beşiktaş maça kontrollü başladı. Ayağa paslarla, topun kendilerinde kalmasını ve rakibi oyundan düşürmeyi başardılar. İlk önemli atağı Mustafa Pektemek ile 10. dakikada yakaladılar. Sol kanattan gelen ortaya Mustafa Pektemek çok güzle vurdu ancak kaleci topu kornere çeldi.
Maçın ilk golü 20. dakikada geldi; Simao’nun kullandığı korner atışında ceza sahası karıştı. İbrahim Toraman ceza sahası içinde üç futbolcuyu bloke edince top Sivok’un önüne düştü. Sivok da çok sert bir vuruşla Beşiktaş’ı 1-0 öne geçirdi. Bu golden sonra, Rus ekibinin oyundan düşmesi beklenirken tam tersi oldu ve Beşiktaş takımı oyundan düştü. Özellikle, Simao’nun sakatlanıp oyundan çıkmasından sonra, Beşiktaşlı futbolcular, doğrudan kaleye yönelmek yerine orta sahada top çevirmeye başladılar. Simao’nun yerine oyuna giren Holosko bu sezon çok zor forma şansı bulacağının sinyallerini verdi.
Maçın kötülerinden biri de Guti idi. Geçtiğimiz sezon başında izlettiği futbol ziyafetinin kırıntılarını bile sahaya yansıtamadı. Uzun zamandır dikkatimi çeken bir başka olay ise, Guti ile Fernandez’in birlikte oynadıklarında performanslarının düşüyor olması. Sanki Guti’nin sahadaki varlığı Fernandez’i frenliyor. Fernandez sahip olduğu yeteneklerini Guti sahada yokken daha iyi gösteriyor. Mustafa Pektemek bu ilk maçında beklenen performansı gösterememiş olmasına rağmen iyi bir futbolcu olduğunu gösterdi. Bu oyuncunun çıkması ile oyuna giren Veli Kavlak ise farklı skorun mimarlarından biri oldu. Orta sahadan aldığı toplarla doğrudan kaleye yönelip, tehlike yaratması, uyumakta olan diğer futbolcuları da uyandırıp, oyuna dönmelerini sağladı.
Maçın vasat oyuncularından biri olan İsmail Köybaşı, 74. dakikada soldan yaptığı bindirme sonucu ceza sahasında düşürülünce hakem tereddütsüz penaltı noktasını gösterdi. Guti çok sert bir vuruşla topu kalenin üst ağlarına yollayarak Beşiktaş’ın ikinci golünü attı. Bu golden sonra iyice rahatlayan Beşiktaş daha fazla rakip kaleye bindirme yapmaya başladı. İbrahim Toraman’ın 89. dakikada sağ kanattan getirip ortaladığı topu Almeida çok usta bir vuruşla ağlara yollayınca Beşiktaş üç farklı üstünlüğe sahip oldu ve gruplara katılmayı kolaylaştırdı.
Maça damgasını vuran iki olay, gollerden sonra Guti’nin formasındaki Türk bayrağını öpmesi ve Almeida’nın asker selamı vermesi idi. Maç sonrası yaptıkları açıklamalarda bu hareketleri teröre şehit düşen askerlerimizi anmak için yaptıklarını söylediler.
MAÇIN AYRINTILARI
Beşiktaş:3 Alania Vladikavkaz:0
18.08.2011
Stat: Fiyapı İnönü Stadı
Hakemler: Stanislav Todorov, Nikolay Angelov, Ventsislav Gavrilov, Nikolay Yordanov (4. Hakem)
Beşiktaş: Rüştü, İbrahim Toraman, Sivok, Egemen, İsmail, Fernandes, Ernst, Guti, Simao (Dk. 31 Holosko), M. Pektemek (Dk. 60 Veli Kavlak), Almeida (Dk. 90 Mehmet Akyüz)
Yedekler: Cenk Gönen, Veli Kavlak, Hilbert, Ekrem Dağ, Mehmet Akyüz, Holosko, Tanju
Antrenör: Carlos Carvalhal
A. Vladikavkaz: Dmitri Khomich, Dudiev (Dk. 53. Barbarouses), Gabulov, Neco (Dk. 70 Khubulov), Tsarikayev, Grigoriev, Bakaev, Pliev, Zelaya (Dk. 37 Bulgaru), Grachev, Bikmaev
Yedekler: Gigolaev, Takazov, Bulgaru, Gigolaev, Khubulov, Costa, Barbarouses
Teknik Direktör: Vladimir Gazzaev
Sarı Kart: Sivok (Dk. 22), Fernandes (Dk. 36), Danilo (Dk. 36), Bulgaru (Dk. 50), İbrahim Toraman (Dk. 60), Guti (Dk. 64), Tsarikayev (Dk. 74)
Goller: Sivok (Dk. 20), Guti (Dk. 76 Pen.), Almeida (Dk. 89)
