27.03.2010
Beşiktaş 3 : 2 Eskişehirspor
Bu başlık hem tribündeki seyircilerin, hem teknik heyetin hem de sahadaki Beşiktaşlı futbolcuların ruh halini tanımlamaktadır. Beşiktaş 2-0 geriye düştüğünde bile bu maçın kazanılacağı konusunda kimsenin şüphesi yoktu. Bu inanç Beşiktaş’a sadece 3 puan getirmedi; Bu maçla birlikte Beşiktaş camiasının unsurları birbirlerine karşı güven tazelediler. Tribünler Hoca’ya, Hoca takıma, takım camiaya güven tazeledi.
Bursaspor’un İ.B.Belediyespor’a yenilmesi Beşiktaş’ın şampiyonluk yolunda tekrar şansının artmasına neden oldu. Bu şansı sürdürebilmesi için, başta Eskişehirspor maçı olmak üzere önündeki tüm maçları kazanması gerekiyor. Her ne kadar Beşiktaş’ın fikstürü Bursaspor’unki gibi rahat olmasa da Bursaspor’un bu stresi kaldıramayacağını İ.B.Belediyespor maçında gördük. Sinirlerine hakim olamadıkları sürece daha çok puan kaybederler. Bursaspor bu sezon şampiyon olursa bu federasyonun ve hakemlerin desteği ile gerçekleşecektir.
Gelelim maça; Beşiktaş daha maçın ilk dakikasında Ümit Karan’ın golü ile 1-0 geri düştü. Bu golde Ferrari’nin büyük hatası vardı. Gerçi Ümit Karan’ın Ferrari’yi iterek topu aldığı da göz ardı edilmemeli. Beşiktaş bu golün şokundan çıkmaya çalışırken, hakem Halis Özkahya Ernst’in Alper’le yaptığı mücadeleyi penaltı olarak değerlendirdi ve Beşiktaş maçın 20. dakikasında 2-0 geriye düştü. Maçın 26. dakikasında Koray nerdeyse takımının 3. golünü atmak üzereydi ki Rüştü sahneye çıktı ve Koray’ı zorlayarak pozisyonunu bozdu. Bu pozisyondan 2 dakika sonra Mehmet Yılmaz’ın altı pastan atttığı kafa şutunu şık bir şekilde kurtardı. Rüştü bu maçta yaptığı kritik kurtarışlarla Beşiktaş’ın galibiyetinde çok önemli bir rol oynadı.
Bu maçın en başarılı oyuncularından biri de İbrahim Toraman’dı. Maça sağ kanatta başladı, önliberoya geçti, Ferrari’nin sakatlanmasından sonra da defansın göbeğinde görev aldı. Oynadığı tüm mevkilerde de son derece başarılı oldu. Özellikle, maç 2-2 iken, 62. dakikada Rüştü ile karşı karşıya kalan Ümit Karan’a yetişip, arkadan yaptığı müdahale ile golü engellemesi her türlü övgüyü hak etmektedir.
Mustafa Hoca, bazen mecburiyetten bazen de inadından 10 numara olarak Tello’yu oynatmaktadır. Maçın gidişine göre bu görevi Ernst’e hatta İbrahim Toraman’a vermektedir. Beşiktaş bu eksiğini önümüzdeki sezon mutlaka gidermelidir.
Nihat halen tam kapasite oynayamıyor. Golünü atmasına attı ama attığından fazlasını da kaçırdı. Topa vuruşu bile değişmiş. Eskiden füze gibi şutlar atan Nihat, topu ayağının ucuyla iter duruma düşmüş. Ama yine de Nihat’ın gelecek sene Beşiktaş’ın çok önemli bir kozu olacağına inanıyorum. Serdar Özkan hakkında ise aynı umudu taşımıyorum. Oyuna girdikten sonra çok müsait pozisyonlar bulmasına rağmen savrukluğu nedeniyle Beşiktaş’ı çok önemli gollerden etti.
Mustafa Hoca bu maçta çok doğru değişiklikler yaptı ve bu değişiklikler galibiyeti getirdi. Galibiyette tüm futbolcuların çok önemli katkıları vardı ancak Rüştü ve Bobo’nun katkıları biraz daha kayda değer gözüktü. Bobo’nun 45. dakikada attığı gol ofsayt gerekçesi ile iptal edildi. Maçın kayıtları dikkatle izlendiğinde pozisyonun ofsayt olmadığı ortadadır. Yayıncı kuruluşun çizdiği ofsayt çizgisine itibar etmemek gerekir. Zira bu çizgileri kendi arzuları doğrultusunda çizdikleri ve bu konuda kabarık bir suç dosyaları olduğu aşikar. Bu görüntüleri yayınlarken seyircilerin dikkati çizgiye yoğunlaştığından, topun ne kadar ayaktan çıktığına dikkat edilmiyor. Bobo’nun golünü de ekrana getirirken aynı tezgahı yaptılar. Top ayaktan çıktıktan sonra çizdikleri çizgi ile Bobo’yu ofsayttaymış gibi gösterdiler.
Hakem Halis Özkahya’nın yönetimi inanılmaz derecede kötüydü. Maç boyunca Beşiktaş aleyhine çalıştı. İlk yarıda Ernst ve Bobo’ya yapılan 2 net penaltı pozisyonu vardı. Özellikle Bobo’ya yapılan faulün penaltı olduğu tartışma bile götürmez. Bobo havadan gelen topu almaya çalışırken rakip oyuncu iki eliyle Bobo’nun omuzlarına basarak yükseldi, bununla da yetinmeyip bir de arkadan tekme attı. Halis Özkahya’nın bu pozisyonları görmezden gelmesinin izahı yoktur.
Beşiktaş, bu sezon oynadığı hiç bir maçta bu kadar çok gol pozisyonu üretmedi. İlk yarıda Nihat’ın, Ernst’in ve Fink’in çok önemli gol pozisyonları vardı. Özellikle Fink’in kaçırdığı gol çok büyük bir şanssızlıktı. İkinci yarıda pek çok gol pozisyonu ürettiler. Bu inanç ve hırsı sezon sonuna kadar devam ettirebilirlerse şampiyonluk ipini çok rahat göğüslerler.
Beşiktaş:3 Eskişehirspor:2
27.03.2010
MAÇIN AYRINTILARI:
Stat: BJK İnönü
Hakemler: Halis Özkahya, Muhittin Gürses, Şahan Yılmaz, Hakan Ceylan (4. Hakem)
Beşiktaş: Rüştü, İbrahim Üzülmez, Sivok, Ferrari (Dk. 55 Uğur), İbrahim Toraman, Ekrem, Fink, Ernst, Tello (Dk. 83 Serdar Özkan), Nihat (Dk. 58 Holosko), Bobo
Yedekler: Hakan Arıkan, Serdar Özkan, Holosko, Necip, Uğur, İsmail, Rıdvan
Teknik Direktör: Mustafa Denizli,
Eskişehirspor: Ivesa, Volkan, Vucko, Nadareviç, Sezgin, Sezer, Veysel, Alper (Dk. 64 Aydın), Koray (Dk. 75 Okwunwanne), Mehmet Yılmaz, Ümit Karan (Dk. 78 Adem)
Yedekler: Atilla, Fahri, Okwunwanne, Bülent, Adem, Aydın, Caner
Teknik Direktör: Rıza Çalımbay
Sarı Kartlar: Veysel (Dk. 23), Uğur İnceman (Dk. 61), Sezer (Dk. 83)
Goller: 2. dakikada gelişen Eskişehirspor atağında Ferrari’den seken topu Ümit Karan filelere gönderdi ve
rakibimiz 1-0 öne geçti.
20. dakikada hızla ceza sahasına giren Alper, Ernst’in müdahalesiyle yerde kalınca hakem Halis Özkahya penaltı noktasını gösterdi. Penaltı vuruşunu gole çeviren Ümit Karan, skoru 2-0 yaptı.
31. dakikada sağdan gelişen atakta Ekrem içeri ortaladı, Nihat önce gelişine vurdu, rakibinden dönen topu takip edip tekrar kaleye vurdu ve top filelere gitti: 2-1
59. dakikada soldan gelen ortaya arka direkteki kafa vuruşunu Ivesa kurtardı. Havalanarak ön direğe gelen topu Nadarevic kafayla uzaklaştırmaya çalıştı. Tekrar havalanan topa Bobo kafayla mükemmel vurdu ve oyuna eşitlik geldi: 2-2
73. dakikada gol geldi. Tello’nun getirdiği topu Bobo, Holosko’ya bıraktı. Holosko çok güzel vurdu ve Takımımız’ı 3-2 öne geçiren golü attı.