SL 27. Hafta – 10.04.2009
Kocaeli 1 : 3 Beşiktaş
B.Belediye maçından sonra Cuma maçlarının Beşiktaş’a yaradığını yazmıştım. Nitekim Beşiktaş bu Cuma günü de kazanmayı bildi. Artık maç yazılarımı maçtan hemen sonra yazmamaya karar verdim. Zira rakiplerin maçları da artık Beşiktaş’ın şampiyonluk mücadelesini etkiler hale geldi.
Rakiplerin maçlarına bakmadan önce Beşiktaş’ın Kocaelispor’la oynadığı maçı irdeleyelim; Doksan dakikanın ilk kırkbeş dakikasında başka, ikinci kırkbeş dakikasında ise bambaşka bir Beşiktaş seyrettik. Maçın ilk yarısında Beşiktaş, inanılması çok zor denecek kadar kötü bir oyun sergiledi. Mustafa Denizli maç sonu değerlendirmesini yaparken, ilk yarıda bu sezonun en kötü futbolunu oynadıklarını itiraf etti.
Futbol sahasında futbolcuların yılgınlığı ve karamsarlığı salgın bir hastalık gibi tüm takıma sirayet eder. Nitekim bu maçın ilk yarısında da bu durum gerçekleşti. Bu hastalığın yayılmasının baş aktörü Cisse idi. Bu adam kafasında Beşiktaş’ı bitirmiş. Mustafa Hoca’nın Cisse’de ısrar etmesi anlamsız. Tello ve Zapotocny de takımla uyum sağlayamayan oyuncular arasındaydılar. Erkan Zengin ise kendini halen denenme aşamasında hissediyor. Özgüveni olmadığından kafasından geçenleri sahaya yansıtamıyor.
Maçın daha başında yenen gol Beşiktaş’lı futbolcuları demoralize etti. Takımdaki yılgınların boşvermişliği de eklenince ilk yarıda sezonun en kötü Beşiktaş’ını seyrettik. Mustafa Hoca ilk defa 70. dakikayı beklemeden gerekli değişiklikleri ikinci yarı başında yaptı. Erkan’ın yerine Holosko’yu, Cisse’nin yerine de Uğur İnceman’ı oyuna aldı. İlerleyen dakikalarda ise Tello’nun yerine delgado oyuna girdi. Bu değişiklikler de Beşiktaş’a galibiyeti getirdi. Defansta Toraman’ın yokluğu arandı. Mustafa Hoca’nın Zapootocny’i yanında oturtmasına hak verdim. Yenilen golde Zapotocny’nin önemli hatası vardı.
Beşiktaş’ın sezonun ikinci yarısında en zorlu iki maçlarının B.Belediye ve Kocaelispor maçları olacağını yazmıştım. Her iki maçtan da hasarsız çıkılması şampiyonluk için Beşiktaş’a avantaj sağladı. Kocaelispor ateş hattında olan bir takım. Beşiktaş’a karşı zorlu bir rakip olacakları haftalar öncesinden belli idi. Üst sıralardaki pek çok takımdan daha pozitif futbol oyunuyorlar. Bu takım küme düşerse gerçekten çok üzüleceğim.
Gençlerbirliği maçından sonra, “Stefano’nun fizik kondüsyon çalışmaları Beşiktaş’lı oyuncuları 90 dakika baskı yapan, yorulmadan top koşturan bir hale getirmiş. Aynen Gordon Milne dönemindeki Beşiktaş’ı hatırlatıyor” demiştim. Bu görüntü her maç daha da belirgin hale geliyor. Maçı seyrederken, Beşiktaş’ın 1-0 mağlup olmasına rağmen, sonunda kazanacağına inancım tamdı. Zira, ikinci yarıda rakibi boğan, alan daraltan ve pres yapan bir Beşiktaş sahada idi. Beşiktaş’ın rakipleri bu performans karşısında 75. dakikadan sonra havlu atıyorlar. Bu dakikadan sonra da Beşiktaş hedeflediği sonuca kolayca ulaşıyor.
BEŞİKTAŞ’LI FUTBOL YORUMCULARINA YUH OLSUN !
İstanbul’daki güzel havaya rağmen eve kapanıp Sivasspor maçını izledim. Antalyaspor Sivasspor’a karşı kor-a-kor mücadele etti. Oyunun dengesini 82. dakikada bozan hakem Hüseyin Göçek oldu. Oyun berabere giderken Ali Zitouni’yi faul bile olması tartışılacak bir pozisyonda ikinci sarı karttan oyunda ihraç ederek Antalyaspor’un gardını düşürdü. Nitekim hucum gücü zayıflayan Antalyaspor rakibe kendi sahasında pres yapamayınca, Sivasspor bu dakikadan sonra daha atak oynamaya ve oyunu Antalyaspor sahasına yıkmaya başladı. 86. dakikada da bir karambol ortamında golü attılar.
Maçtan sonra Sivasspor başkanı Mecnun Odyakmaz, “Bizi şampiyon yapmayacaklar” diye ortalığı ayağa kaldırdı. Sayın Odyakmaz, “Cin olmadan adam çarpmaya çalışıyor”. Bu tondaki mesajlarla hakemleri ve federasyonu baskı altına almaya çalışıyor. Aynen Fenerbahçe ve Galatasaray yönetimini yaptığı gibi. Olaylı Fenerbahçe maçından sonra Galatasaray başkanı da televizyonlara, “FB ve bizi şampiyonluktan uzaklaştırmak için bu maçı berabere bitirdiler” diyor.
FB-GS maçının bileti, ağız birliği yapmışçasına, hakem Fırat Aydınus’a kesildi. “Bir hakemin temel görevi maçı 11-11 bitirmektir” diyenler, Aydınus’u Sabri ve Emre’yi oyunda tuttuğu için eleştiriyorlar. Ama sahada futbol oynamaktansa her türlü çirkinliği yapan iki takım oyuncularını eleştiren yok gibi. Nasrettin Hoca misali, hırsızın hiç mi günahı yok!
Maçtan sonra gerek FB gerekse GS yorumcuları kendi futbolcularına laf söyletmediler. Nerdeyse bir de TV kameraları karşısında birbirlerine gireceklerdi. Hatta yorumcu diye TV ekranına çıkartılan bir zat-ı muhterem Lugano’nun Emre Aşık’ın kafasına arkadan vurmasını savunmaya çalışması tam bir komedi idi. Kimse durduk yere diğerine vurmazmış da, Emre mutlaka Lugano’yu kızdıracak bir şey yapmıştır. Pes yani !
Buna karşın Beşiktaş’lı yorumcular TV yorumları ve gazetedeki köşe yazılarında “objektiflik” adına Beşiktaş lehine verilen penaltıyı eleştirdiler. Yok bu penaltı olmasa Beşiktaş kazanamazmış da, Kocaelispor’un hakkı yenmiş miş! İnsaf yahu ! Bu penaltının karbon kopyası en az 20 penaltı başta FB, GS ve Sivasspor lehine verilmedi mi? Siz kime neyin centilmenliğini yapıyorsunuz. Sizler sadece patronunuz durumunda olan TV ve gazetelerin FB’li ve GS’li spor müdürlerine yağ yapıyorsunuz. Taraftar hak ettiğiniz sıfatları isimlerinizin önüne takacak ama bir zamanlar terlettiğiniz Beşiktaş formalarının aşkına susuyorlar.
Bugün TV’lerde spor programlarını izlemeyi planlamıştım. Tüm programlar GS-FB maçındaki çirkinliklere odaklandığından, TV’yi kapattım ve defalarca seyrettiğim Asi Ruh belgeselini DVD’ye koydum. Keyifle seyredip, Mustafa Hoca’nın bu ruhu takıma da aşıladığını düşünerek huzur buldum. Beşiktaş bu ruhla mücadeleye devam ederse ligin sonunda şampiyonluk ipini göğüsler.
Kocaelispor:1 Beşiktaş:3
10.04.2009
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: İzmit İsmet Paşa Stadı
Hakemler: Bülent Yıldırım, Erdinç Sezertam, Hüseyin Fidan, Hakan Özkan (4. Hakem)
Kocaelispor: Serdar, Adem (Dk. 74 Ross), Sadıgov, Muhammet, Cesar, Nsumbu, Agbetu, Murat Hacıoğlu (Dk. 83 Hamza), Hasan, Levent, Taner (Dk. 6 Serdar Topraktepe)
Yedekler: Kılıçarslan, Hamza, Zinko, Ross, Emirhan, Ergün Teber, Serdar Topraktepe
Teknik Direktör: Erhan Altın
Beşiktaş: Rüştü, Ekrem Dağ, Zapotocny, Sivok, İbrahim Üzülmez, Erkan Zengin (Dk. 46 Holosko), Cisse (Dk. 46 Uğur İnceman), Ernst, Yusuf, Tello (Dk. 77 Delgado), Bobo
Yedekler: Hakan Arıkan, Serdar Kurtuluş, Uğur İnceman, Nobre, Delgado, Holosko, Gökhan Zan
Teknik Direktör: Mustafa Denizli
Sarı Kartlar: Julio Cesar (Dk. 42), Yusuf Şimşek (Dk. 55), Serdar Kulbilge (Dk. 75), Serdar Topraktepe (Dk. 75)
Goller: 2. dakikada gelişen Kocaelispor atağında Taner ceza sahası topu Agbetu’ya çıkardı. Nijeryalı futbolcu ceza yayının üzerinden düzgün bir vuruşla takımını 1-0 geçirdi.
75. dakikada penaltı vuruşunu kullanmak için topun başına geçen Zapotocny kalecinin kapattığı köşeden topu filelere gönderdi ve skora eşitlik geldi (1-1).
85. dakikada ceza yayı üzerindeki Holosko’nun kafayla içeri çevirdiği top Bobo’nun önünde kaldı. Kaleye arkası dönük olan Brezilyalı Futbolcumuz dönerek vurdu ve Takımımız’ı 2-1 öne geçirdi.
89. dakikada Holosko sağ kanattan yakaladığı topla ceza sahasına çaprazdan bindirme yaptı. Sıfıra inen Slovak Futbolcumuz topu dışarıda bekleyen Yusuf’a çıkardı ve Yusuf düzgün bir vuruşla skoru 3-1 yaptı.