“Organize İşler Bunlar!”

0
412

SL 16. Hafta – 21.12.2008
Galatasaray 4 : 2 Beşiktaş

Yukarıdaki başlık Forza Beşiktaş sitesinden ödünç alınmıştır. Forza Beşiktaş çok yaratıcı insanların yazıp çizdiği bir site. Site üyesi bir Beşiktaşlı kardeşimiz futbol dünyasında dönen dolapları bu başlıkla özetlemiş. Yazıyı okurken, “Canı yanmış bir taraftarın komplo teorisi” diyebilirsiniz. Geçtiğimiz hafta bir dostum elime “Dört Büyükler” isimli bir dergi tutuşturdu. Dergide Tahir Kıran’la yapılan bir röportajı okuduk birlikte. Futbol dünyasında dönen “Organize İşler” konusunda kafamız netleşti.

Tahir Kıran FB Genel kurul üyesi ve Haluk Ulusoy döneminde Federasyon Yönetim Kurulu’nda çalışmış bir kişi. Röportajında Aziz Yıldırım’ı iş dünyasının “Baron”u olarak tanımladıktan sonra, hakemleri ve spor dünyasındaki tüm kurumları nasıl ele geçirdiğini ve nasıl yönettiğini anlatıyor. Aynı röportajda bu sene Fenerbahçe’nin şampiyon olacağını iddia ediyor. Hem de daha 9. haftada bunu ilan ediyor. Yani Fenerbahçe 13 puanla 9. sırada bulunurken. Bu “Organize İşler “ konusuna ayrı bir yazıda değineceğim. Gelelim Pazar günü yaşanan rezilliğe;

Beşiktaş’ın maçını yönetecek bir hakem maçtan önce medyada ne kadar çok göklere çıkartılıyorsa anlayın ki “Organize bir iş” var işin içinde. Son bir kaç maçı hatırlayın; Önce Fırat Aydınus göklere çıkartılıyor. Aydınus Ankaragücü-Fenerbahçe maçında görevini yaparak Fenerbahçe’nin bir sonraki maça eksiksiz çıkmasını sağlıyor. Oysa o maçta Lugano’nun eliyle yaptığı, “Kart göster” işaretini görmezden gelmese, sarı kartı Lugano’ya gösterecek ve Lugano Beşiktaş maçında oynayamayacak.

Aynı hafta Süleyman Abay isimli bir hakem medyada öne çıkıyor. Hakkında çok iyi, gelecek vaad eden bir hakem olduğu yazılıp çiziliyor. Süleyman Abay da görevini layıkıyla yaparak, GS-Hacettepe maçında, Hacettepe 1-0 öne geçince 2 uyduruk sarı kartla Hacettepe’yi 10 kişi bırakıyor. Bakıyor Hacettepe’nin gardı tam düşmedi, ne olur ne olmaz diyor ve penaltı pozisyonunda sarı kartı Zoko yerine Teli’ye göstererek ikinci sarı karttan oyundan atıyor.

Beşiktaş- Fenerbahçe derbisinde de medya, polis memuru Bünyamin Gezer’i göklere çıkardı; Çok iyi hakemmiş de, adil maç yönetirmiş de, daha bir sürü yağcılık. Polis memuru Bünyamin Gezer de görevini layıkıyla yaparak 25. dakikada skor 1-1 iken atılan nizami Beşiktaş golünü saymıyor, Beşiktaş’ın hucumları durmak bilmeyince de 41. dakikada Cisse’yi 2. sarı karttan oyundan atıyor.

Fenerbahçe- Konyaspor maçında Önder Turacı golü elle atıyor. Hakemliği bırakıp, sonra ani bir kararla hakemliğe tekrar dönüş yapan Kuddisi Müftüoğlu önce golü vermiyor. Endirek serbest vuruş veriyor. Daha sonra kararını değiştirip golü veriyor. Maçta iki kere düdük çalmış oluyor. Biri serbest vuruş diğeri ise santra vuruşu düdüğü. Tam bir kural hatası ama medyada tıs yok. Sonuçta Fenerbahçe maçı 2-1 kazanıyor.

Bir hafta önce Trabzonspor bir ofsayt golü ile yenik duruma düşmüştü. Bunun üzerine Sadri Şener ortalığı ayağa kaldırdı, “Vururum, masaları kırarım” muhabbeti başladı. Bu haftaki maça ligin “En iyi hakemlerinden” Fırat Aydınus verildi. Aydınus da görevini yaparak önce olmayan bir penaltıyı yarattı. Umut Bulut’un kendini yere bırakmasına penaltı çaldı ama bu penaltıyı gole çeviremediler. Daha sonra Colman Sezgin’e yumruğu çakıyor Aydınus kafasını çeviriyor. Cale bırakın 2. sarıyı, doğrudan atılması gereken işler yapıyor ama Aydınus yine göremezden geliyor. Daha sonra ise Eskişehir’i 10 kişi bırakarak Trabzon’un skorunu perçinleme yoluna gidiyor. Helal olsun Aydınus’a!

GELELİM GS-BJK MAÇINA

Bu hafta da medya Cüneyt Çakır’ı göklere çıkardı. Beşiktaş yönetimi, medyanın bu şekilde kamuoyu yaratarak hakemlerin hatalarını daha baştan ört bas etmeye çalıştığına halen uyanamadı. Bir hakem ne kadar göklere çıkartılırsa Beşiktaşlılar o hakemden o kadar korkmalılar. En azında futbolcular maç öncesi o hakem hakkında uyarılmalıdır.

Çakır hakem önce Galatasaray’ın ilk golündeki faulü görmezden geldi. Halbuki Büyükşehir Belediye Spor maçında, Beşiktaş’ın aynı pozisyonda iptal edilen bir golü vardı ve bu gol çok tartışılmıştı. Delgado skora eşitliği sağlayınca Çakır hakemin gözleri aranmaya başladı. Arda ayağını kaldırıp geçebileceği bir pozisyonda ayağını rakibin ayağına takarak kendini yere bıraktı ve Çakır hakem hemen bir penaltı  yarattı. Baktı Beşiktaş teslim olmuyor, Delgado’yu 2. sarıdan oyundan atarak Beşiktaş’ı 10 kişi bıraktı.

Gelelim Delgado’nun atılma pozisyonuna; İlk sarı kartta Delgado cepheden rakibin önündeki topa hamle yapıyor ve top uzaklaştığı için ayağı rakibin ayağına gidiyor. Pozisyon arkadan değil, hamle topa, kasıt yok ama Çakır hakem hemen sarı kartı yapıştırıyor. Bu pozisyondan 5 dakika sonra Baroş Delgado’ya arka arkaya iki kez faul yapıyor. Hem de arkadan yapılıyor bu fauller. Ama Çakır hakemin eli cebine giitmiyor. Delgado, İngilizce olarak hakeme ,”Ben bir kez faul yaptım bana sarı kart gösterdin” diyor ve Çakır hakemin eli hemen cebine giiderek 2. sarıdan Delgado’yu oyundan atıyor.

Çakır hakemin İngilizce bilmemesi olanaksız. FIFA kokartı taşıyan hakemler İngilizce bilmek zorundalar. Duymaması da olanaksız, Delgado ile aralarında sadece yarım metre açıklık var. Delgado üstelik bu takımın kaptanı, elbette itiraz etme hakkı olacak. O zaman Çakır hakemin bu sarı kartını nasıl izah edebilirsiniz? Çakır hakem emek hırsızıdır. Beşiktaş’ın ve Delgado’nun emeğini çalmıştır. İki cihanda da Beşiktaşlıların eli yakasındadır. Bundan sonra hangi yüzle dolaşacak bilemiyorum. Evine götürdüğü ekmeği hangi iç rahatlığıyla çocuklarına yedirecek onu da Çakır hakem düşünsün!

Galatasaray’ın kazandığı ikinci penaltı da yaratılmış bir penaltıdır. Ekrem ile Lincoln ceza sahası dışında itişip kakışıyorlar. İkisinin de elleri biribirinin formasında. Ekrem ceza sahasına girince ellerini iki yana açıyor ve Lincoln’u bırakıyor. Lincoln ise iki adım daha attıktan sonra hekeme bakarak kendini yere bırakıyor. Çakır hakem derhal penaltı noktasına koşuyor. Futbolda omuz omuza mücadele diye bir kavram vardır; Bu maçı yöneten dört hakemden birinin bu kuralı bilip bilmediğini merak ediyorum.

Yazıklar olsun, ne diyeyim başka!

Bir de bu Lig TV yorumcularına takmış vaziyetteyim; Kuralları istedikleri gibi yorumluyorlar. Bugün penaltı dediklerine yarın değil diyorlar. Hatta “Pierro” dedikleri bilgisayar programı ile yapılan animasyonu bile çarpıtıyorlar. Ofsayt pozisyonunda çizilen çizgilerin hatalı olduğu İTÜ’den bilim adamlarınca ispatlandı. Ama buna rağmen kamuoyunu fena halde yanıltıyorlar.

Beşiktaş’ın yediği ilk golü analiz (!) ederken, “Bakalım Rüştü topa hakim olmuş mu?” diyorlar. Pozisyon ekrana geliyor ki, Rüştü’nün eli topun üzerinde. Aynen BB maçında rakip kalecinin olduğu gibi. Lig TV yorumcuları tutuşuyorlar; “Yok, Rüştü tam hakim olamamış” deyip futbola yeni bir kural daha kazandırıyorlar.

Penaltılarla ilgili pozisyonlar değerlendirilirken pozisyonu değil, pozisyon dışındaki oyuncuları değerlendiriyorlar. FB ve GS’nin diğer maçlarında benzer pozisyonlar FB ve GS aleyhine olduğunda; “ Bakalım şimdi bu futbolcu ayağını kurtarıp geçebilir mi” sorusunu sorup, pozisyonun penaltı olmadığına hükmediyorlar. Ama ne hikmetse dünkü pozisyonlar yorumlanırken bu soru hiç sorulmuyor. İlk fırsatta Lig TV aboneliğimi iptal ettireceğim!

Bu arada bazı Beşiktaş spor yazarlarına da iki çift laf etmeden geçemeyeceğim. Beşiktaş’a sizlerden çok zarar veren yok bilmiş olun!  Tamam anladık, çalıştığınız gazetelerin spor yöneticileri FB’li ya da GS’li ama siz de oralarda yazmaya mecbur değilsiniz. Kimse size silah zoruyla yazdırmıyor. Üç kuruş para kazanacağız diye devamlı Beşiktaş aleyhine yorum yapmanız kabak tadı verdi artık. Taraftarın gözünde daha fazla küçülmeden bırakın o elinizdeki kalemleri!

Galatasaray:4 Beşiktaş:2
21.12.2008

MAÇIN AYRINTILARI:

Hakemler: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Aleks Taşçıoğlu, Abdullah Yılmaz (4. Hakem)

Galatasaray: De Sanctis, Meira, Barış Özbek, Lincoln, Mehmet Topal, Baros (Dk. 77 Sabri), Ayhan, Nonda, Hakan Balta, Arda, Servet

Yedekler: Aykut, Aydın, Emre Aşık, Sabri, Volkan, Mehmet Güven, Ümit Karan

Teknik Direktör: Michael Skibbe

Beşiktaş: Rüştü, Ekrem (Dk. 74 Serdar Özkan), Gökhan Zan, Zapotocny, Seric (Dk. 57 Bobo), İbrahim Toraman, Cisse, Delgado, Holosko, Nobre (Dk. 58 Uğur İnceman), Tello

Yedekler: Hakan Arıkan, Uğur, Bobo, Serdar Özkan, Ali Tandoğan, Tuna, Batuhan

Teknik Direktör: Mustafa Denizli

Sarı Kart: Delgado (Dk. 44), Meira (Dk. 80), Zapotocny (Dk. 62), Ayhan (Dk. 90)

Kırmızı Kart: Delgado (Dk. 50)

Goller: 8. dakikada kullanılan köşe vuruşunda top ceza sahasının dışına çıksa da devam eden Galatasaray atağında Lincoln sağ kanattan ortaladı. Rüştü’nün kontrol etmeye çalıştığı topa Servet vurdu ve sarı-kırmızılılar 1-0 öne geçti.

13. dakikada Tello’nun orta sahadan verdiği ara pasla ceza sahasında topla buluşan Delgado, De Sanctis’in mağlup etti ve skora eşitlik geldi (1-1).

14. dakikada  gelişen atakta Arda yerde kaldı ve hakem penaltı noktasını gösterdi. Topun gerisindeki Baros topla kaleciyi ayrı köşelere gönderdi ve Galatasaray tekrar öne geçti (2-1).

53. dakikada soldan gelişen atakta Lincoln’ün yaptığı ortada ceza sahası içinde boş bekleyen Baros topu göğsüyle düzeltti ve durumu 3-1 yaptı.

55. dakikada Galatasaray ceza sahasının sağ köşesinde topla buluşan Holosko, Servet’i çalımlayarak ceza sahasına girdi ve çok sert vurarak farkı 1’e düşürdü (3-2).

66. dakikada Lincoln ceza sahasına girmek isterken Uğur İnceman tarafından düşürülünce hakem, penaltı noktasını gösterdi. Penaltı vuruşunu kullanan Baros kendisinin 3., takımının 4. golünü attı (4-2).

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here