Tüm Dünyanın heyecanla beklediği organizasyon olan Dünya Kupası 2006’nın başlamasına sayılı günler kaldı. Bu organizasyonla iligili TV yayınlarının milyarlarca kişiye ulaşması bekleniyor. Pek çok firma bu organizasyonun sponsorlarından biri olmak için önemli çaba ve para sarf ettiler. Ama hiç şüphesiz bunun karşılığını fazlası ile geri alacaklar.
Dünya Kupasının bu seneki içecek sponsorluğunu Coca-Cola elde etti. Dolayısıyla en önemli rakibi Pepsi Cola’ya karşı iletişim alanında bir üstünlük sağlamış oldu. Pepsi Cola’nın bu durum karşısında alacağı tavır, futbol ile ilgili olursa bir anlam taşıyacaktı. Nitekim öyle de oldu. Pepsi Cola öyle bir reklam kampanyası başlattı ki, tüm Dünyadaki futbolseverler bu reklamdan, en az Dünya Kupası hakkında konuştukları kadar konuşacaklar.
Reklam, futbolun yıldızları ile dopdolu. Kimler yok ki? David Beckham, Thierry Henry, Frank Lampard, Ronaldinho, Raul, Roberto Carlos, Fernando Torres, Alessandro Nesta ve Hernan Crespo gibi yıldızlar bu reklam filminde biraraya gelmişler. Bu yıldızların değerinin 300 milyon Doları aştığı söyleniyor. Bir anlamda Pepesi Cola Dünyanın en pahalı takımını oluşturmuş diyebiliriz.
Pepsi Cola, bu yıldızlarla çektirdiği reklam filmlerini global kampaya olarak sunuyor. Ancak, Türkiye için bu yıldızların yanı sıra Erman Toroğlu ve Şansal Büyüka’nın da yer aldığı filmler hazırlatmışlar. Bunların yanına bir de Claudia Schiffer’ı katarak populariteyi artırmaya çalışmışlar.
Buraya kadar her şey güzel. Ancak, pazara yeni sürdükleri Pepsi Gold’un imaj ve satış olarak sağlayacağı katkı konusunda çekincelerim var. Colalı içecekler pazarında tüketicinin alıştığı tatlar konusunda ne kadar hassas olduğunu hepimiz biliyoruz. En ufak bir değişikliğe bile tahammülleri yok. Geçtiğimiz yıl, Pepsi Blue lansmanının nasıl bir sonuca ulaştığını bilmiyorum. Ama hislerim, Pepsi Gold’un umulan katkıyı sağlayamayacağı yolunda. Yeni ürün geliştirme maliyetlerini iletişime harcasalardı acaba daha mı başarılı olurlardı?