Reklamverenler yeni mecralar yaratma peşindeler. Reklamcılık dilinde “Instore” olarak tabir edilen mağaza içi reklamcılık türü de bu yeni mecra adaylarından biri. Ancak, mağaza içi reklamcılık doğru kullanılmaya başlandı mı?
İsterseniz önce mevcut uygulamaya bakalım; Ülkemizde mağaza içi reklamlar genellikle, afiş, dön-kart, etiket, yer reklamı, duvar reklamı ve kasa etrafındaki aktiviteler şeklinde kendini gösteriyor. Bunlara ek olarak, son günlerde mağaza içlerindeki plazma ekranlardan yapılan yayınlar da yaygınlaşmaya başladı. Bugün özellikle plazma ekranlar vasıtasıyla yapılan reklamlar üzerinde durmak istiyorum.
Mağaza içi reklamcılık, mağazanın türüne göre farklılık göstermelidir. Çünkü tüketici davranışları da mağazanın türüne göre değişiklik gösterir. Migros, Bim ya da Carrefour gibi hızlı tüketim mallarının satıldığı mağazalarda tipik tüketici davranışı, “Bir an önce alış verişimi yapıp, çıkayım” seklindedir. Bu tip mağazalarda yapılan reklam çalışmaları tüketici davranışına göre şekillendirilmelidir. Örneğin, Migros’larda tavana asılı olan plazma ekranlardan reklam yaparak tüketiciye ulaşmak çok zordur. Çünkü Migros’a gelen tüketicinin rafların arasından kafasını kaldırıp, plazma ekrandan yapılan yayını izleyecek kadar vakti yoktur. O an tüm dikkati raflarda ve fiyat etiketlerindedir.
Bu tür mağazalarda kullanılacak olan plazma ekranlar, mağazanın tavanında değil, rafların hizasında olursa dikkati çeker. Üstelik yeni teknolojilerle her ekrana farklı bir yayın göndermek de mümkün. Yani, deterjanların olduğu rafdaki ekrana deterjan reklamı yollarken, şampuanların durduğu raftaki ekranlara şampuan reklamı yollayabilirsiniz.
Değişik mekanlara plazma ekran yerleştirerek reklam yapmak belli koşullarda çok verimli olabilir. Önemli olan o mekanda tüketicinin nasıl vakit geçirdiğidir. Örneğin metrolarda bu tür yayınlar verimli olabilir. Çünkü tüketici metroda belli bir süresini hiç bir şey yapmadan geçirmektedir. Aynı şey, ulaşım araçlarının içleri için de geçerlidir. IDO bu konuda bir ihale açarak, tüm şehir hattı vapurlarında ve feribotlarda bu uygulamayı başlattı. Metroda, vapur iskelesinde ya da vapurda seyahat ederken tüketicilerin dikkatini çekip yayını izletmek diğer mekanlara göre çok daha kolaydır.
Bunlara ek olarak, Burger King ve McDonalds gibi zincir mağazalarda da bu yöntem etkili olabilir. Zira tüketici bu mağazaların içinde ortalama 15-20 dakika geçirmektedir. Bu süre içinde bir yandan yemeğini yerken bir yandan da görüş açılarına göre yerleştirilmiş ekranları izlemeleri mümkündür. Reklamverenlere ve reklam ajanslarına bu yazı ile yeni bir parantez açmak istedim. Umarım anlaşılmıştır.