SL 27. Hafta Beşiktaş 0 : 1 Konyaspor 24.03.2006
SL 19. Hafta Denizlispor 1 : 1 Beşiktaş 29.03.2006
SL 28. Hafta Ankaragücü 2 : 3 Beşiktaş 01.04.2006
Futbol oynamanın bazı olmazsa olmazları vardır. Bunların başında, sağlık, fiziksel uygunluk, yetenek ve istek gelir. Bu koşullara uygun olmayan insanlar futbol oynayamazlar. Bazı futbolcularda ise Allah vergisi üstün yetenek vardır. Bu üstün yetenekleri sayesinde diğer futbolculardan farklılaşır, “yıldız futbolcu” olurlar. Yıldız olmanın olmazsa olmazlarından biri üstün yetenek ise, diğeri de ahlaklı ve saygılı olmaktır. Bu özelliklere sahip olmayanlar, önce hızla parlar, sonra da kısa zamanda söner ve ortadan kaybolurlar. Yıldızlar ömür boyu kalplerde yaşarken, diğerleri hatırlanmazlar bile.
Futbol sahalarımızdan, bu iki kategoride yer alan yüzlerce futbolcu geldi geçti. Gerçek yıldızları hiç unutmadık. Baba Hakkı’lardan, Süleyman Seba’lardan, Lefter’lerden başlayın saymaya. Sabri Dino’yu, Yusuf Tunaoğlu’nu, Metin Oktay’ı, Cemil Turan’ı hatırlamayan var mı acaba? Bu tür futbolcular, giydikleri formanın renginden çok, adamlıklarıyla hatırlanmaktadır. Bu tür futbolcular, ne hakem aldatmıştır, ne de rakiplerine kasti faul yapmıştır. Rakip takım seyircilerine ise her zaman saygılı davranmışlardır.
Bu girişi, günümüzün iki önemli futbolcusu için yaptım; Biri Tümer Metin diğeri ise Tuncay Şanlı. Bu futbolcuları seyretmekten keyf aldığım kadar davranışlarından da rahatsızlık duymaktayım. Bu davranışlarını sürdürdükleri sürece de üstün yeteneklerine rağmen yıldız futbolcu sınıflamasına giremeyeceklerini düşünmekteyim.
RONALDINHO’YU ÖRNEK ALSINLAR
Tuncay, Galatasaray maçı sonrası yaptığı tribün şov ile ilgili olarak halen özür dilemedi. Bazı yalaka yazarlar, “Bir baba hindi” tezahüratının masum bir beste olduğunu savunduğu sürece de özür dilemeyeceği anlaşılıyor. Oysa bu tezahürattaki “binmek” fiilinin ne anlama geldiğini hem Tuncay hem de bu yalaka yazarlar gayet iyi biliyorlar. Tuncay özür dilemese de gelen tepkilerden ders çıkartmıştır diye umut ediyordum. Ama, Gaziantep maçında gol attıktan sonra, yine tribünlere dönüp “susunuz” işaretini yapması halen iflah olmadığını göstermektedir. Tuncay ne rakiplerine ne de rakip takım tartaftarlarına saygı duymuyor. Bu saygısızlığı da onun bir yıldız futbolcu olmasını engelliyor.
Tümer Metin ise patlamaya hazır barut fıçısı gibi ortalıkta dolaşıyor. Arkadaşları ile didişiyor, hocasına isyan ediyor ve rakip takım oyuncularının odasını basmaya çalışıyor. Hiç şüphesiz, Tümer de üstün yetenekli bir oyuncu. Ama BJK taraftarı kendisini sevmiyor. Çünkü Tümer Metin’in kişilik yapısı ve egosu Beşiktaşlılık etiği ile örtüşmüyor. Tümer böyle devam ederse, önce Anadolu kulüplerine, oradan da 2.lig takımlarına transfer olur ve kaybolur gider. Bir kaç sene sonra, bugün etrafında dört dönen yağcılar ve menfaat çeteleri başta olmak üzere, ne kimse hatırlar ne de elinden tutarlar. Bir gün gelir, kitap haline getirdiği anılarını ve albümünü satmak için eskiden kartvizitlerini aldığı abilerini telefonla aramaya başlar.
Bu tip futbolcuların Ronaldinho’yu izlemelerini tavsiye ederim. Ronaldinho, nesiller boyu konuşulacak bir yıldız. Neden mi? Çünkü üstün yetenekli, ahlaklı ve saygılı.