SL 22. Hafta Beşiktaş 1 – 0 Gençlerbirliği 22.02.2016
Fenerbahçe’nin Bursaspor ile berabere kalması ile oluşan yeni durumda Beşiktaş’ın bu maçı kazanması halinde, maç eksikliğine rağmen lider olabilme ihtimali doğmuştu. Bu ihtimalin futbolcuları hem motive edip hem de strese sokacağı belliydi. Maç içinde sresten ne kadar çabuk uzaklaşırlarsa o kadar çabuk sonuca ulaşacaklardı. Maalesef bu stres Beşiktaşlı futbolcuları uzunca bir süre etkiledi.
Beşiktaş maça şu kadro ile başladı; Kalede Tolga, sağ bekte Beck, sol bekte İsmail, defansın ortasında Marcelo-Alexis ikilisi, ön libero mevkiinde Atiba-Oğuzhan ikilisi, orta sahada Quaresma, Sosa, Olcay üçlüsü, ileri uçta ise Gomez görev yapıyordu.
Beşiktaş’ın rakiplerinin artık Beşiktaş’a karşı oyun taktikleri belli oldu; orta sahada Beşiktaş’ın pas trafiğini durdur, hücuma çıkarken hata yapmasını bekle ve kontra atakla gole git. Beşiktaş’ın da, rakiplerinin bu taktiğine karşı yeni bir hamle yapması gerekiyor; Rakibe göbekten gitmek yerine ataklarını kanatlara indir ve hücum elemanlarına yapılacak ortalarla gol ara! Dikkat edilirse son maçlarda kanatlardan yapılan ortaların tümü gol pozisyonu yarattı ve birçoğu da gol oldu.
Beşiktaş maça düşük tempoda başladı. İlk ciddi gol girişimini 17.dakikada gerçekleştirdi. İsmail’in sol kanattan taşıyıp, ceza sahasına girdikten sonra ortaladığı topa Olcay penaltı noktası üzerinde kafayla vurdu. Kaleciyi geçen top üst direğe çarparak dışarı gitti. Bu pozisyonda, Olcay’ın yanındaki rakip oyuncunun ayağını Olcay’ın kafasının hizasına kadar kaldırmasına hakemler seyirci kaldılar. Kesinlikle endirekt serbest vuruş verilmesi gerekirdi. Bence maçın kırılma noktası bu pozisyondu. Olcay bu golü atabilse, Gençlerbirliği takımının tüm direnci kırılacak, katı defans uygulamasını bırakıp, daha çok hücuma çıkacak, bu da Beşiktaş’ın daha fazla gol pozisyonu üretmesine neden olacaktı.
Beşiktaş ilk yarıda en az dört net gol pozisyonu yakaladı. Bunlardan en önemlilerini hatırlayalım; 26.dakikada Quaresma’nın soldan ortaladığı topa Gomez yükseldi ve kafayla vurdu ancak kaleci zor da olsa bu topu etkisiz hale getirdi. Diğer önemli pozisyon ise 35.dakikada, Beşiktaş’ın o alıştığımız ‘öldürücü pas trafiği’ sonucunda yaşandı. Oğuzhan’ın pası ile ceza sahası sol çaprazında buluşan Olcay, uzak kale direği yönünden topu plase bir vuruşla ağlara yollamak istedi. Vuruş zayıf olunca kaleci rahatlıkla topu kontrol etti.
İlk yarı tarafların golsüz eşitliği ile sonuçlandı. Beşiktaş ikinci yarıya kadrosunda bir değişiklik yapmadan çıktı. İlk yarıda da çok verimli bir performans gösteremeyen Olcay 60.dakikada oyundan alınarak yerine Cenk oyuna girdi. Cenk’in oyuna girişinden dört dakika sonra da beklenen gol geldi; Rakip ceza sahasının yakınlarında yaptığı baskı sonucu topu kazanan Cenk çok akıl dolu bir pasla topu Sosa’ya aktardı. Ceza sahası içinde avut çizgisine yakın bir yerde topla buluşan Sosa bekletmeden topu Gomez’e yolladı. Gomez de şık bir çalımla önünü boşaltıp, şutunu çekti ve top ağlarla buluştu.
Beşiktaş bu golden sonra rakibin üzerine daha fazla giderek ikinci golü aramaya başladı. Ancak son vuruşlarda başarılı olamayınca farkı açmak mümkün olmadı. Bu arada maçın başından beri Beşiktaş kalesine gelmeyen Gençlerbirliği takımı da 75.dakikada Uğur ile gole çok yaklaştı. Uğur’un ceza sahası dışından attığı şut üst direğe çarparak dışarı gitti.
Beşiktaş taraftarının bu maçın 61.dakikasında, yani Trabzonspor taraftarının her maç kutlama yaptığı dakikada, GS maçında yaşanan hakem faciasına atfen hakemlere yönelik yaptıkları protesto çok anlamlıydı. Bir yandan hakemlerin yanlı ve haksız tutumları eleştirilirken bir yandan da Trabzonspor’a destek çıkılmış oldu.
Benim çok hoşuma giden diğer bir şey ise, taraftarın astığı, “Bu Yıl Sanki Metin-Ali-Feyyaz” pankartıydı. Son 2-3 haftadır ben de aynen bu hisler içindeydim. Hislerimde yalnız olmamam beni çok mutlu etti.
Beşiktaş kendi sahasında kazandığı bu üç puanla liderlik koltuğuna oturdu. Üstelik bir maç da eksiği var. Önümüzdeki hafta Fenerbahçe deplasmanına lider olarak gidilecek. Bu durumda strese girecek taraf Fenerbahçe olacaktır. Zira kendi sahasında kaybedeceği 3 puan bir anda Liderin 4 puan gerisine düşmek anlamına gelecektir. Hele ki Beşiktaş, eksik Trabzonspor maçını da kazanırsa puan farkı 7’ye çıkacaktır. Beşiktaş’ın bu maçta, her iki yarının ilk on beşer dakikalarında gol yememesinin galibiyeti getireceğine inanıyorum.
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Başakşehir Fatih Terim
Hakemler: Halis Özkahya, İsmail Şencan, Mehmet Cem Hanoğlu, Hakan Yemişken(4. Hakem)
Beşiktaş: Tolga, Beck, Delgado, Marcelo, İsmail, Atiba, Oğuzhan (Dk.86 Kerim), Olcay (Dk.60 Cenk), Sosa, Quaresma, Gomez (Dk.76 Necip)
Yedekler: Boyko, Serdar, Necip, Tosic, Tolgay, Kerim, Cenk
Teknik Direktör: Şenol Güneş
Gençlerbirliği: Hopf, Uğur, Ahmet O., Ahmet Ç., Kulusic, Stancu (Dk.65 Aydın), Hleb (Dk.67 İrfan), Campos, Doğa (Dk.82 Landel), Selçuk, El Kabir
Yedekler: Ferhat, Sergei, Dimitriadis, Hakan, Aydın, İrfan, Landel
Teknik Direktör: İbrahim Üzülmez
Gol: Gomez (Dk.64)
Sarı Kartlar: Olcay (Dk.48), Uğur (Dk.57), El Kabir (Dk.68), İrfan (Dk.85), Quaresma (Dk.89)
