İki Takım İçin De Büyük Stres…

0
427

SL 18. Hafta Beşiktaş 1 – 0 Mersin İ. Yurdu 17.02.2016

Kar yüzünden ertelenen bu maç, tam bir ay aradan sonra bu gece oynandı. İlk maçın ertelenmesinde TFF’nin büyük ihmali vardı. Meteoroloji maç saatinde yoğun kar yağışı olacağını iki gün önceden duyurmuştu. Yayıncı kuruluşun kölesi haline gelmiş olan TFF maç saatini değiştirmeye cesaret edemedi.

Dünyanın pek çok önemli liginde maçlar gündüz oynanmaktadır. Çünkü bu ülkelerde taraftarın maça rahat gidip, gelmesi esastır. Bizim ülkemizde ise yayıncı kuruluşun prime-time denilen zamanı doldurması, bu zaman diliminde yüksek rating alması, bu ratingleri reklam gelirine dönüştürmesi esastır. Bu yüzden ülkemizde maçlar gece oynanır.

Genel uygulamaya baktığımızda, hafta için oynanan maçlar saat 20.00’de, hafta sonu oynanan maçlar ise 19.00’da oynanır. Meteoroloji 17 Ocak akşamı kar yağışının saat 18.00’den sonra etkili olacağını açıklamasına rağmen TFF’nin bu maçı saat 20.00’ye koyması, pazartesi oynanacak olan Fenerbahçe maçını ise saat 19.00’a koyması tamamen yayıncı kuruluşun yayın akışına göre kendini uydurma çabasıdır. Kelimenin tam anlamıyla bir skandaldır.

TFF hatasını ört bas etmek için, maç sonu yaptığı açıklamalarla kendini daha da zor duruma sokmuştur. Gelin TFF’nin açıklamasını birlikte okuyalım:
“Dünyanın hiçbir yerinde futbol müsabakaları meteorolojik raporlara göre planlanmamakta veya maçların başlangıç saati beklenen yağış nedeniyle müsabakadan bir gün önce değiştirilmemektedir. Öncelik, tüm saha ve hava şartlarında planlanan gün ve saatte müsabakaların oynatılmasıdır. Bu nedenle futbol oyun kurallarında oluşabilecek herhangi bir olumsuz hava veya saha şartında hakemlere müsabakaları tatil etme yetkisi verilmiştir.”

Bu açıklama ile kendilerini haklı çıkardıklarını zannederken tam tersine alay konusu olmaktadırlar. İnsanları cahil yerine koyup, aldatabileceklerini zannediyorlar. Oysa internette yapacağınız küçük bir araştırma bile pek çok ülkede maçların kötü hava koşullarından dolayı günler öncesinden ertelendiğini görebilirsiniz. Hatta İngiltere’de, yoğun kar yağışının olduğu bir gün, saha maç oynanmasına müsait hale getirilmesine rağmen, insanların maça rahat gidip-gelebilmeleri için maç saatinin değiştirildiğini bile görebilirsiniz.

Bu geceki maç da neredeyse yoğun sis dolayısıyla erteleniyordu. Maç, futbolcuların talebi ve ısrarı üzerine 35 dakika gecikmeyle başladı. Maçın bir kez daha ertelenmesi her iki takım oyuncularını da çok olumsuz etkileyebilirdi. Futbolcular, ‘Bu maç aradan çıksa da önümüze baksak’ havasındaydılar. Dolayısıyla iki takımın oyuncuları da oyunun başlaması için hakeme baskı yaptılar.

Ersan’ın lige verilen arada Çin’e transfer oluşu, Rhodolfo’nun da sakatlanması dolayısıyla sezonun ikinci yarısında, Beşiktaş’ın stoper mevkiinde iki yeni transfer Alexis ve Marcelo görev yapmaya başlamıştı. TFF kurallarına göre, ilk maç kadrosunda olmayan Alexis ve Marcelo bu maçta da görev alamayacaktı. Onların yerine mecburen bu mevkide Necip ve Tosiç görev yaptı.

TFF’nin erteleme maçları ile ilgili yönetmelikleri baştan sona garipliklerle dolu. Ertelenen maçta kadroda olmayan futbolcular ikinci maçta oynayamıyor ama ertelenen maçta olmayan teknik direktör ikinci maçta takımın başında sahaya çıkabiliyor. Bu maçta da aynen böyle oldu. Mersin İdman Yurdu sahaya yeni hocaları Ümit Özat yönetiminde çıktı. TFF hukukçularına bir soru: Ligin devre arasında Beşiktaş, ertelenen maçta sahaya çıkan 11 oyuncusundan 7-8 oyuncusunu satmış olsaydı bu maça hangi kadro ile çıkacaktı?

Gelelim gecenin maçına; Beşiktaş sahaya kalede Tolga, sağ bekte Beck, sol bekte İsmail, defansın ortasında Necip-Tosiç ikilisi, ön libero mevkiinde Oğuzhan-Atiba ikilisi, orta sahada Gökhan, Sosa, Quaresma üçlüsü ve ileri uçta Gomez tertibi ile çıkmıştı.

Maça iki takım da isteksiz başladı. İki takım da, ‘bitse de gitsek’ havasındaydılar. Ancak yine de oyunun hâkimi Beşiktaş’tı. İlk yarıda Beşiktaş’ın topla oynama oranı %72’ydi. Bu isteksiz oyuna rağmen Beşiktaş çok net gol pozisyonları üretti ama gole çeviremedi. Mersin takımı ilk yarıda Beşiktaş ceza sahasına giremedi desek abartmış olmayız.

Son maçlarda Gomez son derece şansız goller kaçırıyor. Bu maçta da net pozisyonları gole çeviremedi. Şayet bir golcü pozisyonun içinde topa müdahale edebiliyorsa çok fazla eleştirilmez. Zira önemli olan doğru zamanda, doğru yerde olmaktır. Her girilen pozisyonun gol olma imkânı yok. Son vuruşlarda şansızlıklar yaşanabilir. Böyle şansızlık dönemlerinde oyuncunun kenara alınması doğru bir uygulamadır. Şenol Hoca da 65. dakikada Gomez ile Olcay’ı değiştirdi.

Son maçlarda Gökhan ve Olcay’ın yaşadığı form düşüklüğü son derece rahatsız edici bir hal aldı. Bu iki futbolcunun ileri uçta yaptığı hatalar Beşiktaş kalesine tehlike olarak dönüyor. Buna rağmen her ikisi de her maç forma şansı buluyor. Beşiktaş için çok önemli olan bu iki oyuncunun acilen toparlanıp, şampiyonluğa yürüyen arkadaşlarına destek olmaları gerekmektedir. Bu maçta Şenol Hoca, ilk yarı sonunda Gökhan’ı oyundan alıp Cenk’i oyuna sokarak hem Gökhan’a bir mesaj verdi hem de bir süre çift santrfor oynamayı denedi. Bu taktiğin de golü getirmemesi üzerine Gomez’i oyundan alarak yine tek santrforlu sisteme dönüş yaptı.

Beşiktaş’ın golü 73. dakikada Sosa’nın kullandığı serbest vuruştan geldi. Sosa’nın atışının gol olabilmesi için topun gitmesi gereken tek bir yer vardı: Sosa da topu oraya attı. Bu golden sonra Beşiktaş çok net gol pozisyonları yakaladı. Bunlardan en önemlisi, 76. dakikada Quaresma’nın ortaladığı topla bir anda boş kale önünde buluşan Olcay’ın vuruşunun direkten dönmesiydi. Bu pozisyonun gol olmaması Olcay’ın şansızlığıydı.

Bu tür maçlarda futbolcuları eleştirmek haksızlık olur. Önemli olan kafalarındaki sorunlardan birinin daha çözülmüş olmasıdır. Şimdi her iki takım oyuncuları da bir sonra oynayacakları maça daha iyi konsantre olacaklardır.

Hakeme gelince; Deniz Barış da yine Beşiktaş aleyhine pek çok karara imza attı. Otuzuncu dakikada Gökhan’ın gözüne parmak sokulmasını görmezden gelmesi anlaşılır gibi değildi. Bu pozisyon bana Veli’nin Galatasaray maçında Sneijder’in gözüne parmak soktu zannıyla oyundan atılmasını hatırlattı.

Futbolun adaleti diyeceğim ama değil, bu hakemlerin adaleti!

Maçın Ayrıntıları (dış bağlantı)

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here