BU PUANLAR ÇOK ARANIR. Gençlerbirliği 1 – Beşiktaş 1
Futbol otoriteleri, Kupadan elenen Beşiktaşlı futbolcuların bu maça ne kadar odaklanacaklarını merak ediyorlardı. Merak edilen bir diğer husus ise Fernandes ve Oğuzhan’ın yokluğunda kimin oyunu yönlendireceği ve topu ileri taşıyacağı idi. Beşiktaşlı futbolculara bakıldığında, top tekniği ve yetenek olarak bu görevi üstlenecek oyuncunun Olcay olacağını tahmin ediliyordu. Ama Samet Hoca herkesi yanıltarak, Olcay’ı sol açığa aldı ve orta sahada oyun kurma görevini Veli ve Necip’e bıraktı.
Samet Hoca’nın sahaya sürdüğü kadroyu hatırlayalım; Kalede McGregor, sağ bekte Hilbert, sol bekte Uğur Boral, defansın göbeğinde Sivok-Ersan ikilisi, ön liberoda Toraman, onun önünde Veli ve Necip ikilisi, sol kanatta Olcay, sağ kanatta Holosko ve ileri uçta Almeida görev yapıyordu.
Samet Hoca’nın sol bekte ısrarla Uğur Boral’ı oynatmasını anlamakta zorlanıyorum. Emre Özkan bugüne kadar oynadığı tüm maçlarda çok iyi bir performans gösterdi. Kendisine daha fazla şans verilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu maçta, sol bekte Emre Özkan, sol açıkta Uğur Boral oynasa ve Olcay, Veli’nin yerine orta sahada oyun kurucu olarak oynasa çok daha faydalı olabilirdi. Bu yazdıklarımın elbette hariçten gazel okumak olduğunun farkındayım. Hangi futbolcunun formda olduğunu, hangisinin hazır olduğunu en iyi teknik direktörler bilirler. Ama Uğur Boral’ın sezon başından beri gösterdiği performans bu ukalalıkları yapmama yol açıyor.
Beşiktaş ilk yarıya iyi başlamadı. Oyunu kendi sahasında kabul edip, kontra ataklarla gol aramaya çalıştı. Ancak Gençlerbirliği oyuncularının orta sahada yaptığı baskı sonucunda çok top kaybı yaptılar. Onaltıncı dakikada Olcay’ın geri pasını kapan Lekiç bir anda kaleciyle karşı karşıya kaldı. McGregor’un başarılı kurtarışı bir anlamda Olcay’ı da kurtardı. Bu pozisyondan üç dakika sonra ise Gençlerbirliği’nin golü geldi. Hakem Suat Arslanboğa, Necip’in Tosiç’e yaptığı müdahaleyi faul olarak değerlendirdi. Azofeifa’nın arka direğe yolladığı topa hareketlenen Kulusic elini kolu sallayarak golünü attı. Bu golde Beşiktaş defans oyuncularının yanlış yer tutmasının büyük rolü vardı. Beşiktaşlı futbolcular, kullanılan köşe vuruşları ve serbest vuruşlarda altı pasın dışına çıkarak adam paylaşımı yerine alan paylaşımı yapıyorlar. Bu taktik pek alışık olmadığımız bir taktik. Dolayısıyla defanstan çıkan rakip oyuncular kendilerine pozisyon bulabiliyorlar. Özellikle köşe vuruşlarında direklerin savunulmaması büyük tehlikeler yaratabiliyor.
Bu golden sonra Beşiktaş biraz açılır gibi oldu. Veli ve Olcay daha fazla insiyatif almaya başladılar. Almeida, kendi çabaları sonucu hazırladığı pozisyonda topu kalenin üstünden dışarı yolladı. Bu pozisyondan birkaç dakika sonra, Olcay ile başlayan atakta, ceza sahası içinde topla buluşan Veli dışarıdan hamle yapan Olcay’ın önüne bir pas çıkardı. Gelişine vuran Olcay kalecinin sağında topu ağlara yollayarak beraberliği sağladı. İlk yarı bu skorla sonuçlandı.
İkinci yarıya Beşiktaş daha istekli ve hırslı başladı. Oyunu rakip yarı sahaya yıkıp, eşitliği bozmak için çaba harcadılar. Bu çabaların sonucunda da gol pozisyonları ürettiler. Ama bu pozisyonlar maalesef golle sonuçlanmadı. Olcay attığı golün morali ile oyuna ağırlığını koymaya başladı. Altmışıncı dakikada, orta sahadan Holosko’ya çok şık bir ara pası attı. Bu pas ile buluşan Holosko ceza sahasına girip şutunu attı. Top direğin hemen dibinden auta gitti.
Bu pozisyondan yedi dakika sonra, Olcay’ın vuruşunda savunmadan seken top, altıpas içinde Almedia’nın önüne düştü. Almeida’nın vuruşunda top çok az farkla dışarı çıktı. Bu pozisyonda topu dışarı atmak gol yapmaktan daha zordu. Dakikalar 72’yi gösterdiğinde yine Olcay sahneye çıktı; sağ kanattan ceza sahası içine girip, şutunu çekti, Kaleciden seken topa Almeida kafa ile vurdu. Rakibe çarpan top direğe çarparak kornere çıktı. Bu pozisyonlar esnasında Beşiktaş defansı rakip forvetlere pozisyon da verdi ama iyi bir performans sergileyen McGregor gole izin vermedi.
Maçın son dakikalarında Necip’in ters vuruşunu kaleye girerken kurtaran McGregor maçın kaybedilmemesini, Almeida ise kaçırdığı gollerle kazanılmamasını sağladılar. Fernandes’siz olmuyordu ama Oğuzhan da olmayınca hiç olmuyormuş. Bunu açıkça görmüş olduk. Ligin son haftalarına girildiğinde kaçan bu puanların çok aranacağına inanmaktayım.
Dipnot: İlk defa Beşiktaş’a karşı önyargısı olmayan bir hakem seyrettim. Yazık oldu; geleceğini tehlikeye attı(!)
16.12.2012
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: 19 Mayıs
Hakemler: Suat Arslanboğa, Adil Sinem, Mehmet Cem, Deniz Çoban (4.Hakem)
Beşiktaş: McGregor, Hilbert, Sivok, Ersan, Uğur, Veli, İbrahim Toraman, Necip, Olcay, Holosko (Dk.86 Batuhan), Almeida
Yedekler: Cenk, Escude, Mehmet Akyüz, Batuhan, Emre Özkan, Hasan Türk, Muhammed Demirci
Teknik Direktör: Samet Aybaba
Gençlerbirliği: Ramazan, Cem Can, Aykut, Kulusic, Tosic, Petrovic, Özgür, Hurşut, Azofeifa (Dk. Mehmet), Jimmy Durmaz (Dk.86 Ekigho), Lekic (Dk.88 Artun)
Yedekler: Özkan, Mehmet, Curri, Tayfur, Artun, Oktay, Ekigho
Teknik Direktör: Fuat Çapa
Goller: Kulusic (Dk.19), Olcay (Dk.35)
Sarı Kartlar: Hilbert (Dk.23), Aykut (Dk.30), Ersan (Dk.53), Azofeifa (Dk.54), Özgür (Dk.75), Ramazan (Dk.81), Veli (Dk.90)