Galatasaray 2:2 Beşiktaş
06.06.2012
Türk Telekom Arena’da oynanan bu maç her iki takım için de “tamam mı, devam mı?” anlamına gelen bir maçtı. Galatasaray bu maçı kazandığı takdirde son maçı formalite olarak oynayacak ve şampiyonluğunu ilan edecekti. Beşiktaş kazandığında ise, üçüncülük için çıkacağı son maça rakibi Trabzonspor’un bir puan önünde girecekti. Bu da son maçta alacağı bir beraberlikte bile rakibinin önüne geçmesine fırsat verecekti. Dolayısıyla her iki takım da mutlak galibiyet için sahaya çıkmıştı.
Fatih Terim’in cezalı olması ise Beşiktaş için önemli bir avantajdı. Tribündeki koltuğundan telefonla maçı yönetmek pek de kolay olmasa gerek. Tayfur Hoca geçen hafta kazanan takımı bozmamış, aynen sahaya sürmüştü. Kalede Cenk, sağ bekte Hilbert, sol bekte İsmail Köybaşı, defansın ortasında Toraman-Egemen ikilisi, orta sahada, Fernandes, Veli, Ernst, sol kanatta Simao, sağ kanatta Quaresma ve ileride Almeida’ya görev vermişti.
Tayfur Hoca da Carvalhal gibi Simao ve Quaresma’dan vazgeçemiyor. Fenerbahçe maçında 62 dakika dayanabildiği Simao’ya ilk on birde görev vermesi büyük riskti. Zira Galatasaray, çok güçlü bir orta sahaya sahip; böyle bir takıma orta saha hakimiyetini verirseniz yenilgiyi peşinen kabul etmiş olursunuz. Nitekim, Quaresma ve Simao’nun defansa yardım etmemeleri sonucunda Beşiktaş ilk yarıyı 2-0 mağlup kapattı. Cenk’in üstün çabaları olmasa Galatasaray ilk yarıyı daha farklı bir skorla da kapatabilirdi.
İlk yarıdaki her iki gol de duran toplardan geldi. İlk gol korner atışı sırasında yanlış adam paylaşımının acı bir sonucu idi. Atış sırasında arka direğe hareketlenen Melo’ya baskı yapılmayınca, çok rahat bir şekilde topa kafayı vurdu ve top ağlara gitti. Bu golde Cenk’in yanlış bir şekilde topa çıkışının da rolü vardı. Zamanla hatası yapan Cenk, nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde birden yere düştü ve o arada arka direği savunan Ernst Melo’yu kaçırdı ve gol oldu.
Bu golden sonra Beşiktaş biraz toparlanır gibi olduysa da aradığı golü bulamadı. İlk yarının bu skorla biteceği umulurken, uzatma dakikalarında kazanılan serbest vuruşta topun başına Selçuk geçti; Ceza sahasına ortaladığı topu uzaklaştırmak isteyen Almeida’nın kafa vuruşu neticesinde top Beşiktaş ağlarında giderek Galatasary’ı iki farklı üstünlüğe taşıdı.
Tayfur Hoca ikinci yarıya Simao-Holosko ve Fernandes-M. Pektemek değişiklikleriyle başlayarak önemli bir adım atmış oldu. Fatih Terim ise, Fernandes’in oyundan alınmasının yaratacağı etkileri hesap edemediğinden olacak, bu hamleye derhal cevap vermedi. Ancak, Beşiktaş’ın yaptığı bu iki değişiklik sonuç verdi ve Beşiktaş rakip sahada daha çok topa sahip olmaya ve gol pozisyonları yakalamaya başladı. Bu pozisyonlardan gole en yakın olanı ise 78.dakikada Quaresma’nın yaptığı ortaya arka direkte Mustafa Pektemek’in kafa ile vurduğu pozisyondu. Mustafa Pektemek’in, bu pozisyondan önce Semih ile çarpışıp, kafası ciddi bir şekilde yaralandığından ve kafası sargılı olarak oyuna devam ettiğinden, istediği gibi kafa vuruşu yapamadığını düşünüyorum.
Mustafa Pektemek’in kaçırdığı golden hemen sonra Galatasaray’ın kazandığı serbest vuruşta iki çok güzel hareket izledik; Selçuk’un köşeye giden vuruşunu Cenk aynı güzellikte köşeden çıkarttı. Beşiktaş’ın aradığı goller son 4 dakika içinde geldi. Quaresma’nın sağdan gönderdiği ortayı iyi değerlendiren Holosko kafayla vurdu ve durum 2-1’e taşıdı. Bu golle morallenen Beşiktaş ikinci golü aramaya başladı. Golden bir dakika sonra orta sahadan aldığı topla hareketlenen Mustafa Pektemek güzel çalımlarla rakiplerini geçip, ceza sahasına girdi. Çapraz pozisyondan yaptığı ortaya Ujfalusi müdahale etti. Bu müdahale sonucunda top Galatasaray ağlarına giderek Beşiktaş’ı 2-2’lik beraberliğe taşıdı.
Bu golden sonra Galatasaray takımı iyice panikledi. Galatasaray seyircisi şampiyonluk kutlamaları için getirdikleri meşaleleri yakınca sahayı bir anda kesif bir sis bulutu kapladı. Oyun uzunca bir süre durdu. Hakem Bülent Yıldırım oyunu tekrar başlattığında bile göz gözü görmüyordu. Beşiktaşlı oyuncular bu dakikalarda galibiyet golü için yüklenmeye başladılar. Panikleyen Galatasaraylı futbolcular ise kendi sahalarına kapanıp, top çevirerek, kendilerini yere bırakarak vakit geçirme telaşına kapıldılar. Bülent Yıldırım uzatma dakikalarını eksiksiz oynatsa Beşiktaş belki galibiyet golünü de bulabilirdi.
Federasyon ve yayıncı kuruluşun en önemli amacı Süper Lig finalini son maça taşımak ve bu sayede yayıncı kuruluşun abone sayısını artırmasına katkıda bulunmaktı. Bu amaçlarına da ulaştılar. Amaçlarına ulaşırlarken de Beşiktaş ve Trabzonspor’u ‘figüran’ olarak kullandılar. Bu oyunun baş aktörleri ise, her zaman olduğu gibi, hakemlerdi. Maçın hakemi Bülent Yıldırım Beşiktaşlı futbolculara 7 sarı kart göstererek oyundan düşmelerini sağladı. Hatırlanacağı üzere, Halis Özkahya da Fenerbahçe ile oynanan ilk maçta Beşiktaşlı futbolculara 9 sarı kart göstererek Fenerbahçe’nin galibiyetinde pay sahibi olmuştu.
06.06.2012
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Türk Telekom Arena
Hakemler: Bülent Yıldırım, Orkun Aktaş, Ekrem Kan, Süleyman Abay (4. Hakem)
Galatasaray: Muslera, Hakan, Ujfalusi, Semih, Eboue, Emre (Dk. 65 Sabri), Melo, Selçuk, Engin, Elmander (Dk. 65 Riera), Baros (Dk. 84 Aydın)
Yedekler: Ufuk, Gökhan, Ceyhun, Aydın, Riera, Sabri, Necati
Teknik Direktör: Fatih Terim
Beşiktaş: Cenk, İsmail, Fernandes (Dk.46 M. Pektemek), İbrahim Toraman, Quaresma, Veli, Almeida, Hilbert, Simao (Dk. 46 Holosko), Ernst, Egemen
Yedekler: Rüştü, Sivok, M. Pektemek, Aurelio, Ekrem Dağ, Ersan, Holosko
Teknik Direktör: Tayfur Havutçu
Sarı Kartlar: İsmail (Dk. 7), Simao (Dk. 23), Veli (Dk. 35), Elmander (Dk. 39), Almeida (Dk. 41), Quaresma (Dk. 43), Egemen (Dk. 56), Emre (Dk. 59), Ernst (Dk. 66)
Goller: Melo (Dk. 9), Almeida (Dk. 45 K.K), Holosko (Dk. 86), Ujfalusi (Dk. 87 K.K)
