Karabükspor 1 : 1 Beşiktaş
07.04.2012
Carvalhal’in yollanıp yerine Tayfur Havutçu’nun getirilmesinin takımda bir kan değişikliği yaratacağı, bunun da takımı olumlu yönde etkileyeceği umuluyordu. Ancak umulan olmadı. Beşiktaşlı futbolcular halen bu puan kayıplarının sonuçları konusunda bir fikir sahibi değiller. Son haftalardaki maçları kaybetmeseler en azından 2.olup Şampiyonlar Ligine katılabilirlerdi. Şampiyonlar Ligi demek para demek. Hem ayak bastı parası alıyorsun hem de her galibiyet ve beraberlik için para kazanıyorsun. Hele ki bir üst tura çıkarsan kaymaklı kadayıf; kazanılan para katlanarak artıyor. Ama kimin umurunda!
UEFA kupasında ise en büyük gelir kalemi maç yayın hakları ve gişe gelirleri. Şampiyonlar liginde olduğu gibi akmasa da damlıyor. İşin prestiji de cabası. UEFA’ya gidebilmenin iki yolu var; ya Play-off’larda 3.olacaksın ya da 4.olursan bir alt kümedeki dört takımının lideri ile eşleşeceksin. Beşiktaş şayet 4.olursa alt kümedeki Sivasspor, Eskişehirspor, İ.B.Belediyespor ve Bursaspor’dan biri ile eşleşecek. Bu sezon Beşiktaş bu dört takıma toplam 9 puan kaptırdı. Dolayısıyla bu dört takımın birinden Avrupa vizesi almak çok da kolay değil. Hiç olmazsa Play-off’larda 3.olmak hedeflenmeli ve iş son eleme maçına bırakılmadan Avrupa vizesi garantiye alınmalı. Bunun için de play-off’ları Trabzonspor’un önünde bitirmek şart. Bizleri üçüncü olmayı hedefler duruma düşürenler utansın!
Bizim bu yaptığımız hesapları acaba futbolcular yapıyor mudur? Hiç zannetmem! Yapıyor olsalardı şimdi bu durumda olmazdık. Son üç maçtır sahada yürekten mücadele eden futbolcuların sayısı üçü geçmez. Bunlardan biri de Fernandes! Ama henüz ona karşı kızgınlığım geçmiş değil. Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarından kaytarmasını affedebilmiş değilim. Play-off’lar da göstereceği performansa göre onun hakkındaki görüşüm netleşecek.
Gelelim maçın analizine. Her zamanki gibi sahaya çıkan kadrodan başlayalım; Kalede Rüştü, sağ bekte Hilbert, sol bekte Ekrem, defansın ortasında Sivok-Egemen ikilisi, orta sahada Fernandes, Necip, İbrahim Toraman, kanatlarda Quaresma ve Holosko ileri uçta ise Almeida görev yapıyordu. Quaresma ve Holosko oyunun gidişatına göre kanatları değişerek oynadılar.
Rüştü bir kalecinin yaşının olmadığını ispatlamaya devam ediyor. Öyle kritik zamanlarda öyle goller çıkardı ki Beşiktaş’ı belki de bir hezimetten kurtardı. Rakip Karabükspor’un hocası Bülent Korkmaz Beşiktaş’ı iyi analiz etmiş. Defansın arkasına atılan toplarla gol atmayı hedeflemiş. Bu taktikte de başarılı olup, pek çok gol pozisyonuna girdiler. Zira Beşiktaş defansı lüzumsuz bir şekilde ileri çıkarak, ofsayt taktiği uygulamaya çalışıyor. Özellikle Sivok bu konuda çok ısrarcı davranıyor. Dolayısıyla aralarına atılan topları hep Egemen toplamak zorunda kalıyor. Beşiktaş’ın bu taktik anlayışı hızlı hücuma çıkan takımlar karşısında çok açık veriyor. Aksi takdirde bu takım 34 maçta 39 gol yemezdi.
Beşiktaş ilk yarıya oldukça tutuk başladı. Buna rağmen 17.dakikada Holosko ile golü buldu. Quaresma’nın derin pasına hareketlenen Holosko göğsü ile topu kontrol etmek istedi. Ancak top göğsünden sekerek paralelinde bindirme yapan Fernandes’in önüne düştü. Fernandes solundaki Holosko’ya güzel bir pas çıkardı. Holosko da düzgün bir vuruşla topu ağlara yolladı. Bu dakikadan sonra da ortadan kayboldu. Tayfur Hoca ona 72 dakika dayanabildi.
Bu golden altı dakika sonra Mehmet Yıldız defansın arkasına sarkarak golünü attı. Beşiktaş defansı yine ofsayt taktiği uygulamaktaydı. Ancak Holosko ofsaytı bozunca Mehmet Yıldız bir anda Rüştü ile karşı karşıya kaldı ve topu uzak direğin dibinden ağlara yolladı. İlk yarı bu skorla sona erdi.
İkinci yarıya Beşiktaş daha istekli başladı. Ancak skorun uzun süre bozulmaması iki takımın oyuncularının da sinirlerini germeye başladı. Önce Egemen ve Mehmet Yıldız orta sahada yaptıkları mücadele sonrasında sarı kart gördüler. O sarı karttan sonra bu iki oyuncudan birinin atılacağı aşikardı. Tayfur Hoca’nın Egemen’i Mehmet Yıldız’ın markajından alıp yerine Sivok’u görevlendirmesi daha doğru olurdu. Ancak Egemen ikinci sarı kartını Mehmet Yıldız’la yaptığı mücadele sonrasında göremedi. Bir başka rakip oyuncuya arkadan müdahale etmek isteyince ikinci sarı kartı görerek ihraç oldu. İlk sarı kart için bir şey diyemem ama ikinci sarı kart kararı çok ağırdı. Egemen o pozisyonda topa dokunmuş ve topun yönünü değiştirmişti. Ancak kendisi ile yeni müşerref olduğumuz hakem Mete Kalkavan bu pozisyonu ‘kahraman hakem’ olmanın ilk adımı olarak değerlendirdiğinden, hemen elini cebine attı ve ikinci sarısını göstererek Egemen’i ihraç etti.
Almeida’nın kırmızı kartı ise doğru bir karardı. Almeida’nın, tecrübeli bir futbolcu olarak o dirseği atmaması gerekirdi. Ancak Jahic maç boyunca her kafa topunda Almeida’nın kafasına darbe vurup durdu. Mete Kalkavan ise bu darbeleri görmezden geldi. Almeida’nın dirsek atışının otuz saniye öncesinde, yine bir hava müceadelesinde Jahic dirseğini Almeida’nın ense köküne indirdi. Mete Kalkavan burnunun önünde olan bu pozisyona faul bile çalmayınca Almeida cezayı kendi kesmek istedi. Almeida’nın bu hareketini mazur görecek durumda değiliz. Beşiktaş düşmanı hakemlerin en basit taktikleri, rakibin faullerini görmezden gelip, Beşiktaşlı futbolcuları faul yapmaya zorlamaktır. Bu oyuna gelen futbolculara ise acımadan kartlarını gösterirler. Basit bir örnek verelim; İkinci yarıda rakip oyuncu, hücuma çıkmakta olan Fernandes’in beline sarılıyor ve yaklaşık üç saniye bırakmıyor. Hakem hemen yanı başlarında. Fernandes kurtulmak için sinirle rakibin elini itiyor. Hakem Mete Kalkavan rakibe sarı kart göstereceğine Fernandes’i sözlü olarak uyarıyor. Bu pozisyona da sarı kart göstermeyen hakemin lisansını iptal etmek gerekir. Ama bence Mete Kalkavan bu maçtan sonra TFF MHK tarafından ödüllendirilir ve hatta FIFA kokartı bile alabilir.
Önce Almeida’nın sonra Egemen’in kırmızı kart görmesi Beşiktaş’ın bütün oyun düzenini bozdu. İkinci yarıya galibiyet için çıkan Beşiktaş maçın son dakikalarını gol yememek için oynadı. Dokuz kişi ile berabere kalmış olmayı bir başarı olarak görmek büyük bir yanılgı olur. Zira bu takım Samsunspor, Orduspor, İ.B.belediye maçlarını da on bir kişi ile oynamış ve yedi puan bırakmışlardı. Play-off’lar başlamadan bu takımın öncelikle mental olarak hazırlanması gerekiyor. Bunu tek başına Tayfur Hoca’dan beklemek haksızlık olur. Artık yeni yönetim de işin içine girmeli. Ne de olsa futbolcularımız çok ‘profesyoneller’.
06.04.2012
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Dr. Necmettin Şeyhoğlu
Hakemler: Mete Kalkavan, Volkan Narinç, Serhan Malkoç, Murat Türker (4. Hakem)
Karabükspor: Bora, Uğur, Jahic, Mabiala, Seric, İlhan (Dk. 70 Güven), Ragued, Birol (Dk. 82 Erkan Taşkıran), Kağan (Dk.61 M. Sarp), Cernat, Mehmet Yıldız
Yedekler: Ahmet Burgaz, Güven, Anıl, M. Sarp, Erkan Taşkıran, Hamroun, Hakan
Teknik Direktör: Bülent Korkmaz
Beşiktaş: Rüştü, Fernandes (Dk. 87 Aurelio), İbrahim Toraman, Sivok, Quaresma (Dk. 81 Mehmet Akyüz), Almeida, Hilbert, Ekrem, Necip, Holosko (Dk. 72 Bebe), Egemen
Yedekler: Umut Kaya, Bebe, Aurelio, Mehmet Akyüz, Burak Kaplan, Ersan Gülüm, Edu
Teknik Direktör: Tayfur Havutçu
Sarı Kartlar: Mehmet Yıldız (Dk. 47), Egemen (Dk. 47-Dk. 84)
Kırmızı Kartlar: Almeida (Dk. 69), Egemen (Dk. 84)
Goller: Holosko (Dk. 17), Mehmet Yıldız (Dk. 23)