Bakın Hüseyin Göçek Neler Yapmış!

0
1023

Beşiktaş 0 : 2 Galatasaray
16.04.2012

Bu yazıyı tüm öfkemden sıyrılıp, tarafsız bir gözle yazmak için iki gün bekledim. Sakinleştikten sonra maçın video kayıtlarını defalarca izledim. Bu izlemelerim sonucunda maçın özet analizini yaparsak;

1)      Bu maçı kazanmayı iki taraf da hak etmedi.

2)      Bakmayın Ali Dürüst’ün, ‘rakibe pozisyon vermedik’ sözlerine. Galatasaray’ın gol pozisyonu kadar Beşiktaş’ın da net gol pozisyonları oldu. Bu pozisyonları aşağıda anlatacağım.

3)      Bazı Galatasaray’lı futbolcuların ve hakemin provokasyonları sonucu hem Beşiktaşlı futbolcular hem de taraftar kontrolden çıktılar.

4)      Özellikle Hüseyin Göçek maçı katletti. Bu Hüseyin Göçek’in ilk vukuatı değil. Lütfen yazının sonuna kadar sabırla okuyun ve geçmişte de Beşiktaş’ı nasıl katlettiğini görün.

Yukarıdaki tespitlerimi tartışmaya açmadan önce Beşiktaş’ın kadrosuna bir göz atalım; Kalede Rüştü, sağ bekte Hilbert, sol bekte İsmail Köybaşı, defansın göbeğinde Toraman-Sivok ikilisi, orta sahada Fernandes, Ernst, Veli, sağ kanatta Holosko, sol kanatta Quaresma ve santraforda Mustafa Pektemek görev yapıyordu. Tayfur Hoca Galatasaray gibi orta sahası güçlü bir takıma karşı 4-3-3 taktiğiyle oynaması bir hata idi. Fatih Hoca ise 4-4-2 ve oyunun belli zamanlarnda 4-3-2-1 gibi taktikler uygulayarak orta saha hakimiyetini elinde tutmak istedi. Maç boyunca bekleri nerdeyse hiç hücuma çıkartmayıp, Beşiktaş’ın hücumlarına karşı savunmasını sağlam tuttu.

Maçın ilk tehkikeli atağı 8. dakikada yaşandı Muslera’nın kısa düşen topunu ceza sahası içinde kapan Mustafa Pektemek, savunmadan sıyrılarak vurdu ancak kaleyi tutturamadı. Bu pozisyonda Mustafa biraz dikkatli olsa Beşiktaş oyuna 1-0 galip başlayacaktı. Galatasaray ise uzaktan cılız şutlarla gol aradı. Ancak uzaktan aradığı golü, kalenin dibinden buldu. Yirmi altıncı dakikada Riera’nın ortasına Elmander kafayla vurdu, Rüştü kurtardı. Tecrübeli kaleciden dönen topu arka direkte Melo tamamladı ve Galatasaray 1-0 öne geçti. Bu pozisyonda Melo tartışmasız ofsayttaydı. Bu ofsaytı tribünden bile tespit edebildik. Hatta Hüseyin Göçek de pozisyonun ofsayt olduğunu görmüş olacak ki golü hemen veremedi. Yardımcısı Baki Tuncay Akkın orta sahaya doğru koşunca golü verdi. İyi bir hakem, şüphe duyduğu pozisyonda yardımcı hakeminin kararına rağmen kendi gördüğünü uygulatabilmelidir.

Bu ofsayt pozisyonunu ekranlara getirirken yayıncı kuruluş da yanlı davrandı. Top daha Elmander’in kafasından çıkmadan görüntüyü dondurup, pozisyonun ‘sadece’ 34 cm. olduğunu iddia ettiler. Böylece bu hatayı basite indirgeyip, hakemleri aklamaya çalıştılar. Yayıncı kuruluşun bu konuda geçmişte de benzer çabaları oldu. İ.T.Ü’ne ait olduğu iddia edilen ölçümlerde bazı maçlarda ofsayt belirleme çizgisini tam dikey çizmedikleri, ofsayt olmayan pozisyonları ofsaytmış gibi gösterdikleri de iddia edildi.

Beşiktaş bu golden sonra çok net iki gol pozisyonuna daha girdi. Bunlardan bir tanesini Holosko çaprazdan gol yapamadı. Diğerini ise Fernandes, solunda çok müsait pozisyonda olan Quaresma’ya pas vermeyip bencil davranarak direğin dibinden dışarı attı. Galatasaray’lı yönetici Ali Dürüst herhalde bu pozisyonları heyecandan izleyememiş.

Gelelim bazı Galatasaray’lı futbolcuların provokasyonlarına; Bu futbolcuların başında Ebue, Engin ve Melo geliyordu. Bu futbolcular her pozisyonda kendilerini yere bırakıp, haksız faul ve penaltı aradılar. Engin bu hareketleri her maçta yapıyor. Önce kurşun yemiş gibi kendini yere atıp, kıvranıyor. Sonra da ayağa kalkıp, hiç bir şey olmamış gibi koşuyor. Hakemler kendilerini aldatmaya çalışıp, aynı zamanda tribünleri tahrik eden bu oyuncuya bu kadar tolerans göstermelerinin tek nedeni giydiği formanın renkleri.

Ebue bu maçı kırmızı kartsız kapattığı için Hüseyin Göçek’e teşekkür etmeli. Hüseyin Göçek 34.dakikada Selçuk İnan’a sarı kart gösterirken Ebue kendisine itiraz ediyor ve eline vuruyor ama sayın Göçek ona bu hareketinden dolayı kart gösteremiyor. Bundan cesaret alan Ebue protestolarını devam ettiriyor ama hakemden yine bir tepki yok. Aynı Ebue maçın son dakikalarinda tribünlerden yabancı madde atılmasını bahane edip taç atışını kullanmıyor. Bu durum seyirciyi daha da tahrik ediyor. Ebue’nin amacı Beşiktaş’a ceza aldırmak. Hüseyin Göçek taç atışını atması için ısrar etse olaylar büyümeyecek. Ebue’ye tacı atması için ısrar etmediği gibi bu tahrikten dolayı sarı kart da göstermiyor. Ama o da seyircinin tepkisinin büyümesini bekliyor ve beklediği de gerçekleşiyor. Bazı seyirciler sahaya inerek Ebue’ye saldırmak istiyor. Bu tahriklerin cezasını yine maalesef Beşiktaş çekecek.

Melo’nun golden sonraki aşırı sevincine ve sayirciye yaptığı hareketlere Fatih Terim bile dayanamadı ve uyardı. Ama bu aşırı sevinç gösterisinin karşılığı olan sarı kartı hakem Göçek gösteremedi. Kendini köpek zanneden bu oyuncuya seyircinin maç öncesinde sembolik kemik atmasını bazı spor yazarları eleştirmişler. Adam kendini köpek ilan ediyor. Hatta bununla da kalmayıp,sonradan türetilmiş, tehlikeli bir cins olan Pitbull olarak nitelendiriyor, bizim aklı evvel spor yazarları ise seyircinin bu jestini eleştiriyor. Pes yahu!

Hüseyin Göçek ve yardımcısı Baki Tuncay Akkın maç boyunca Beşiktaşlı futbolcuları ve tribünleri tahrik ettiler. Bu maça Hüseyin Göçek’in atanması hata idi. Hatta hatadan öte kasıtlı idi. Zira Hüseyin Göçek’in Beşiktaş karnesi hiç de parlak değil. Yönettiği pek çok Beşiktaş maçını alenen katletmişti. Beşiktaş camiası tarafından istenmeyen bir adamdı. Maçtan günler önce Hüseyin Göçek’in Galatasaray formalı fotoğraflarının internette dolaşması seyirciyi germişti. Bu fotoğrafların yayınlamasına rağmen Hüseyin Göçek’in görevlendirilmesi tam bir provokasyondu.

Futbol camiasında görev yapan yönetici ve hakemlerin hepsinin tuttuğu bir takım mutlaka vardır. Olmasa zaten futbol ile ilgisi olamaz. Genel olarak da üç büyük takımdan birini tutarlar. Hüseyin Göçek’in Galatasaraylı olması beni rahatsız etmez. Ama onun bu tür kritik maçlara verilmesi herkesi tahrik eder. Zira Hüseyin Göçek’in geçmişteki performansı ortada. Geçtiğimiz yıl nerdeyse ligin kaderini değiştirmişti. Gelin geçmişte Beşiktaş’a neler yaptığını birlikte hatırlayalım. Aşağıdaki satırlar geçtiğimiz yıllarda yazdığım maç analizi yazılarımdan alıntıdır;

Tarih: 23 Kasım 2008

Maç: Beşiktaş 2 – Eskişehirspor 0

Eskişehirspor maçında ise, 31. dakikada Tello’nun korner atışından gelen topu çizgiyi geçti ama yan hakem Murat Şahin bu golü görmezden geldi. Murat Şahin tam 10 yıllık hakem ve toplam 186 maçta görev yapmış. Ayrıca Üst Klasman Hakemi statüsünde. Bu golü göremiyorsa, Adnan Polat’ın da belirttiği gibi bundan sonra orta hakem kadar yan hakemlere de dikkat etmemiz gerekiyor.

Maçla ilgili bir yanlış karar da 48. dakikada Nobre’nin verilmeyen penaltısıydı. Bu pozisyonla ilgili olarak futbol yorumcularımız tüm futbol kurallarını alt üst ederek Kalecinin Nobre’ye değip değmediğini tarıştılar. Nobre kaleciyi de çalımlamış ve topla boş kaleye girecek ama birden yere düşüyor. Herhalde delirmiş olmalı (!) Eskişehirspor kalecisi Nadarevic öyle bir hışımla Nobre’nin ayaklarına kayıyor ki, Nobre bu hareketten kurtulmak için atlayıp geçmeye çalışıyor ve yere düşüyor. Bu durumda kalecinin Nobre’ye değip değmediğinin önemi yoktur. Bakın FIFA ve UEFA penaltıya yol açan hareketleri nasıl tanımlıyor;

  1. Rakibe tekme atarsa veya      tekme atmaya teşebbüs ederse,
  2. Rakibi çelmelerse veya      çelmelemeye teşebbüs ederse,
  3. Rakibe vurursa veya      vurmaya teşebbüs ederse,…

 

Tarih: 17 Ekim 2009

Maç: Beşiktaş 2 – Kasımpaşa 1

“Maç böyle biter derken Ernst 2. sarı karttan oyundan atıldı. Ernst’e gösterilen ilk sarı kartın çok ağır bir karar olduğunu düşünüyorum. Ama Ernst tecrübesinde bir oyuncunun da, sarı kartı varken rakibi formasından çekmemesi gerekirdi. Maçın kontrolünü elinden kaçıran Hüseyin Göcek, Ferrari’nin Cenk’le omuz omuza giriştiği mücadeleyi penaltı ile değerlendirmesi ve Ferrari’ye kırmızı kart göstermesi çok acemiceydi. Acaba aynı pozisyon Galatasaray ya da Fenerbahçe maçında olsa sevgili hakemimiz aynı kararları verebilir mi merak ediyorum. Göcek sayesinde Beşiktaş, önümüzdeki hafta Eskişehirspor deplasmanına Sivok, Ernst ve Ferrari’den yoksun olarak gideecek. Benim de bundan sonra gözüm Hüseyin Göcek’in de üzerinde olacak.”

 

Tarih: 22 Aralık 2009

Maç Manisaspor 2 – Beşiktaş 1

“İlk golden önce Mehmet Nas ile İbrahim Üzülmez arasında ikili mücadele yaşanıyor. Normal olarak yan hakemin Beşiktaş lehine taç atışı vermesi lazım. Ama yan hakem ve Hüseyin Göçek Beşiktaş aleyhine bir faul atışına karar veriyorlar. Bu faul atışı gelip Beşiktaş kalesinde gol oluyor!”

Hüseyin Göçek’in asıl yüzünü gösterdiği maç 2009-2010 sezonunda oynanan Fenerbahçe maçıdır. Bu maçta Fenerbahçe’yi galip getirmek için o kadar büyük çaba harcadı ki ben de yazımın büyük bir kısmını kendisine ayırmıştım. Şimdi de o maçın kritik anlarını hatırlayalım. Alıntı biraz uzun ama lütfen sabırla her satırını okuyunuz. Eminim sizin de gözünüzün önüne gelecektir.

Tarih: 18 Nisan 2010

Maç: Fenerbahçe 1 – Beşiktaş 0

“Bu maça hakem Hüseyin Göçek’in atanması tamamen planlı ve bilinçli bir atamadır. Hüseyin Göçek’in, ligin 9. haftasında Kasımpaşaspor maçında haksız yere Ernst’i ikinci sarıdan, Ferrari’yi ise direk kırmızı karttan oyundan atması onun Beşiktaş antipatisini ortaya koymuştu. Nitekim, bu maçta da tüm kararlarını bu duygularının etkisi altında verdi. Verdiği tüm kararlarında ev sahibi takımı kollarken, Beşiktaş’ın üç punanını çalmakla kalmadı, şampiyonluk yarışında devre dışına atmış oldu.

Hakem Göcek’ten bahsederken yan hakemlerini de unutmamak gerekir. Özellikle Serkan Gencerler isimli yan hakem Beşiktaş’ın pek çok akınını ofsayt gerekçesi ile keserek hakem Göcek’e yardımcı oldu. Şimdi de maçın kritik dakikalarındaki hakem hatalarını hatırlayalım:

15. dakikada Selçuk ile İbrahim Kaş arasındaki mücadelede Selçuk, İbrahim Kaş’a tokat atıyor; Göcek sadece nasihat etmekle yetiniyor. 22. dakikada İsmail gole gidiyor, Baki Tuncay Akın telaşla bayrağını kaldırıp, ofsaytı (!) belirliyor. 24. dakikada Bilica ceza sahası içerisinde Sivok’a tehlikeli bir şekilde ayağını kaldırıyor, endirekt serbest atış verilmesi lazım ama Göcek pozisyona devam diyor. 31. dakikada Mehmet Topuz, Bobo’nun ayak bileğine kasten basıyor. Direk kırmızı karttan atılması lazım ama hakem pozisyona faul bile çalmıyor.

31. dakikada Bilica, faul yapıp düşürdüğü İbrahim Toraman’ı yan hakem Baki Tuncay Akın’ın gözleri önünde saçlarından tutarak kaldırmaya çalışıyor ama bu harekete de ceza yok. 40. dakikada Alex gol pozisyonuna giriyor ama kaçırıyor. Bu poziyonun başlangıcında 2 FB’li futbolcu ofsaytta ama Serkan Gencerler ofsaytı görmüyor ve pozisyonu devam ettiriyor. 45.dakikada Emre, topla yanından geçen İbrahim Toraman’a tekmeyi basıyor; bu hareketin cezası doğrudan kırmız kart ama Göcek bu pozisyonu da kartsız geçiştiriyor. İlk yarının son dakikasında Beşiktaş, FB kalesini abluka altına almış, bastıryor. Hakem Göcek, faul atışından doğan pozisyonunun bitmesini bile beklemeden top havadayken devreyi bitiriyor.

Maçın ikinci yarısına Beşiktaş hızlı başlıyor. Ama FB’li futbolcuların bütün planları haksız faul ve penaltı kazanmak üstüne kurulmuş. 54. dakikada Alex ceza sahasına girip topu ortalıyor. Mehmet Topuz ise topa gideceğine arkasından gelen İbrahim Üzülmez’i elinden tutup üstüne çekmeye çalışıyor. Amaç penaltı yaratmak. Bu poziyonda Topuz’un sarı kart görmesi lazım ama hakem yine pozisyonu pas geçiyor. Topuz Fenerbahçe’ye çok çabuk adapte olmuş. Belli ki bu tür beleş pozisyonlardan penaltı kazanılacağını kendisine öğretmişler.

Maçın 59. dakikasında Bobo Fenerbahçe ceza sahasına giriyor. Karşısındaki oyuncu Lugano yere yatarak topu eliyle kesiyor ve dışarı taşıyor. Hakem Göcek pozisyonun 5 metre içerisinde ama devam diyor. Bu pozisyonda hem penaltı vermesi hem de Lugano’ya sarı kart göstermesi lazım. 65. dakikada Bilica Uğur’u biçiyor ve hakem Göcek penaltıyı vermek zorunda kalıyor. Bu arada pozisyon dolayısıyla Bilica’ya sarı kart gösteriyor. Oysa kartın rengi kırmızı olmak zorunda. Çünkü Uğur kaleciyle karşı karşıya ve yüzde yüz gol pozisyonunda. Bu arada Bilica gidip penaltı noktasını ayağıyla eşeliyor. Bir de utanmadan topun yerinde olmadığını hakeme gösteriyor. Bu tür hareketlerin cezası FİFA kurallarına göre sarı kart ama hakem Göcek ikinci sarı kartını gösteremiyor. Tam tersine, ayağı ile açılan çukuru kapatmaya çalışıyor. Bobo’nun bu pozisyonu kaçırmasında penaltı noktasının tahrip edilip, kazılmış olmasının büyük rolü var. Bravo hakem Göcek’e!

Maçın 75. dakikasında İbrahim Üzülmez atağa kalkıyor. En yakın rakibinin en az 5 metre gerisinde. Üzülmez bu topu yakalayacak mesafede ve doğrudan kaleci ile karşı karşıya kalabilir. Ama yan hakem Serkan Gencerler ne olur ne olmaz korkusuyla bayrağını çekiyor.

Bu pozisyondan sonra, 82. daikada Guiza, ayağından topu çalan İbrahim Toraman’ın peşinden gelip formasından çekiyor, düşüremeyince de arkadan boynuna sarılıp yere indiriyor. Sonra da İbrahim Toraman’ın üzerine yürüyor. Beşiktaşlı futbolculara karşı cömertçe kartlarını kullanan hakem Göcek sarı kartını Guiza’dan esirgiyor.

88. dakikada Ernst ile Emre’nin mücadelesi var; Ernst Emre’nin önünde. Emre arkadan Ernst’e sarılmış durumda. Ernst Emre’den kurtuluyor ve hakem Göcek oyunu durdurup Ernst’i oyundan atıyor. Gerekçe olarak Ernst’in Emre’ye dirsek attığını söylüyor. Emre dirsek yemiş gibi kendini yere atıyor ama Göcek pozisyonun 2 metre yakınında. Ernst’in arkasındaki Emre’ye hiç bir teması bile yok. Emre bu artistik hareketi ile ne kadar ahlaklı bir oyuncu olduğunu ortaya koyarken, hakem Göcek de bu maç ile ilgili niyetini açıkça belirtmiş oluyor.

Hakem Göcek bununla da yetinmiyor. 90+3’de Vederson ile Toraman arasındaki mücadelede Vederson yerde kalıyor. Hakem faulü veriyor ama Vederson yerdeyken Toraman’a vuruyor. Toraman ise bu harekete fiziksel hiç bir dokunuşla karşılık vermiyor. O sırada Vederson küfür ediyor. Yan hakem Göcek’e Vederson’un küfürünü söylüyor ama Göcek her ikisini de oyundan atarak “görevini” başarıyla tamamlamış oluyor. Maçın son dakikasında Alex Sivok’a saldırıyor ama Alex ve Emre’nin dokunulmazlığı olduğundan yine kart görmüyor. Alex ve Emre gibi futbolcular iyi futbolcu olabilirler ama hiç bir zaman büyük futbolcu sınıflamasına giremeyecekler. Zira, oyun içindeki tüm çabaları ve planları rakibin emeğini çalmak üzerine kurulmuş. Alex’in, İnönü Stadyumunda sırtına gelen boş pet şişesi yüzünden dakikalarca yerde kalması onun büyük futbolcu olamayacağını göstermişti.”

 

Hüseyin Göçek bu FB maçından sonra bir süre Beşiktaş maçlarına verilmedi. Ancak 11 Aralık 2011 tarihinde yönettiği ve 1-1 beraberlikle biten İ.B.Belediye maçında tekrar ortaya çıktı. İkinci yarının hemen başlarında, orta sahanın ortalarında kazanılan serbest vuruşu Fernandes kullandı. Ceza sahası içinde topa yükselmeye çalışan Ernst’e rakibi iki kolu ile sarıldı ve yere savurdu. Bu pozisyona yakın olan Hüseyin Göçek ise devam kararı verdi. Oysa pozisyon yüzde yüz penaltıydı. Ama Hüseyin Göçek pozisyona çok yakın olmasına rağmen pozisyonu görmnezen geldi..

Beşiktaş ile arasında bu tür bir ilişki bulunan bir hakemi Süper Final diye adlandırılan böyle önemli bir maçta görevlendirmenin amacını siz okuyucularıma bırakıyorum.

 

16 Nisan 2012

MAÇIN AYRINTILARI

Stat: Fiyapı İnönü Stadı

Hakemler: Hüseyin Göçek, Baki Tuncay Akkın, Orkun Aktaş, Serkan Çınar (4. Hakem)

Beşiktaş: Rüştü, İsmail, Fernandes, İbrahim Toraman, Sivok, Quaresma (Dk. 80 Edu), Veli, M. Pektemek, Hilbert, Holosko (Dk. 63 Simao), Ernst

Yedekler: Umut, Ekrem Dağ, Necip, Mehmet Akyüz, Simao, Ersan, Edu

Teknik Direktör: Tayfur Havutçu

Galatasaray: Muslera, Eboue, Ujfalusi, Semih, Hakan Balta, Melo, Engin Baytar (Dk. Ceyhun Gülselam), Selçuk İnan (Dk. 89 Sabri), Riera, Necati (Dk. 61 Aydın Yılmaz), Elmander

Yedekler: Ufuk Ceylan, Gökhan Zan, Ceyhun Gülselam, Baros, Aydın Yılmaz, Sabri, Sercan

Teknik Direktör: Fatih Terim

Goller: Melo (Dk. 26), Aydın Yılmaz (Dk. 79)

Sarı Kartlar: Selçuk İnan (Dk. 34), Eboue (Dk. 50), Hilbert (Dk. 54-Dk.88), Quaresma (Dk. 72), Veli (Dk. 75), Edu (Dk. 81), Sivok (Dk. 89), Ernst (Maç Sonu)

Kırmızı Kartlar: Hilbert (Dk. 88)

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here