Boluspor 1 : 0 Beşiktaş
22.03.2012
Gelecek sezon Beşiktaş’ın Avrupa’ya çıkışı için Türkiye Kupası bir Schengen Vizesi önemindeydi. Ama ne futbolcular ne de Carvalhal bu vizenin öneminin farkındaydı. Yeni statüye göre bu aşamada maçlar eleme usulü ve tek maç üzerinden oynanıyor. Yani telafisi olmayan maçlar. Yani ciddiye alınması gereken maçlar.
Carvalhal’in sahaya çıkardığı kadroya baktığımızda, dersini çok iyi çalışmadığını görmekteyiz. Elemelerin bu turlarında eşleşilen zayıf takımlar, hele ki ikinci lig takımları, en tehlikeli takımlardır. Bu takımlar için birinci ligden bir takımı elemek büyük bir prestij kaynağıdır. Ayrıca bu takımların futbolcuları için en önemli vitrin bu maçlardır. Bu durum bütün dünya liglerinde aynıdır. Carvalhal’in bunu bilmiyor olması onun tecrübesizliğini gösterir. Sahaya sürdüğü oyuncularına bu durumu anlatması ve oyun disiplinini sağlaması gerekirdi.
Boluspor Beşiktaş’a göre daha genç ve daha çok koşan bir takım. Böyle bir takıma karşı orta saha hakimiyetini verirseniz yenilirsiniz. Boluspor biraz şanslı olsa, Aurelio’nun yaptığı hatalardan yararlanarak maçı daha ilk yarıda bitirebilirlerdi. Böylesine formsuz Aurelio’yu sahaya sürerseniz yenilgiye davet çıkartırsınız. Hele ki koşmayan, mücadele etmeyen Quaresma ve Simao’yu doksan dakika sahada tutarsanız yenilgi kaçınılmaz olur.
Maçın analizine geçmeden önce kadroyu hatırlayalım; Kalede Cenk, sağ bekte Hilbert, sol bekte Ekrem, Defansın ortasında Sivok-Egemen ikilisi, orta sahada Aurelio, Fernandes, Necip, Sol kanatta Simao, sağ kanatta Quaresma ve ileri uçta Mustafa Pektemek görev yapıyordu. Bu kadronun en zayıf halkası Aurelio idi. Oyunda kaldığı sürece yaptığı hatalar sonucunda Boluspor çok net gol pozisyonlarına girdi. Henüz maçın 2.dakikasında Fernandes’e 10 metre mesafeden verdiği pas kısa düşünce topu kapan Ferhat Kiraz bir anda Cenk ile karşı karşıya kaldı, ama golü yapamadı.
Bu pozisyonun bir kaza olduğunu düşünmeye başladığımız dakikalarda Aurelio benzer hatalar yapmaya devam etti. Dokuzuncu dakikada kaybettiği topu kazanmaya çalışırken de yaptığı faulle sarı kartı gördü. Bu kart formsuzluğun ve çaresizliğin bir göstergesi idi. Beşiktaş’ın ilk ciddi atağı 17.dakikada geldi; Sağ kanattan Hilbert’in yaptığı ortaya Simao penaltı noktası üzerinden çok kötü vurdu ve top auta gitti. Bu pozisyondan bir dakika sonra ise golü kaçıran taraf Boluspor idi. Veysel’in Beşiktaşlı savunma oyuncuları arasından kafa ile indirdiği topla buluşan Ferhat yine Cenk’le karşı karşıya kaldı ve bir kez daha topu avuta yolladı.
Boluspor orta sahada baskı yaparak Beşiktaş’ın oyun kurmasını engelleyip, kontra ataklarla gol bulmayı hedeflemişti. Bu hedefine de ulaştı. Beşiktaş’ın zaten zayıf olan orta sahasına Quaresma ve Simao da yardımcı olmayınca Boluspor aradığı pozisyonları yakaladı. Beşiktaş ilk yarıda oynadığı kötü futbola rağmen gol pozisyonları da buldu. Yirmi sekizinci dakikada kullanılan korner atışında Fernandes’in ortaladığı topu Boluspor savunması uzaklaştırmaya çalıştı. Ancak top yine Fernandes’in önünde kaldı. Fernandes’in ortaladığı topa Simao sert vurdu, bu kez Hakan topu çizgi üzerinden çıkardı. Bu pozisyondan iki dakika sonra Fernandes, Mustafa Pektemek ile ver kaç yaptı ve bir anda kaleci ile karşı karşıya kaldı. Kaleci Eser bu pozisyonda başarılı bir kurtarış yaparak gole izin vermedi. Bu pozisyondan hemen sonra Boluspor çok hızlı bir şekilde hücuma çıktı. Sağ kanattan bindirme yapan Kenan yerden attığı pas ile Ferhat’ı bir kez daha Cenk ile karşı karşıya getirdi. Ferhat’ın şutu üstten auta gitti. İlk yarı golsüz beraberlikle sonuçlandı.
İkinci ayrıya Beşiktaş, Aurelio’nun yerine Holosko’yu alarak başladı. Oysa sorunlu bölge hücum hattında değil orta sahanın savunma bölgesinde idi. Carvalhal’in Burak, Alves, Mehmet Akyüz gibi gençlere neden şans tanımadığını anlayabilmiş değilim. Bu tür maçlar yedek oyuncuların kendilerini gösterebilmeleri için önemli fırsattır. Bu futbolcular şayet oyuna giremeyecek kadar kötüyseler o zaman kulübede ne işler var? Kulübede oturan oyuncu demek oyuna girdiğinde takımın performansını artıran oyuncu demektir. Carvalhal son on dakikada Burak’ı oyuna aldı ama bu sefer de Simao’yu sol beke çekerek bizleri şaşırtmaya devam etti.
İkinci yarıya Beşiktaş biraz daha canlı ve istekli başladı. Ama oyun tarzları, biz kötü de oynasak bir şekilde gol atar bu maçı alırız, havasındaydı. Bu gayrı ciddi oyun anlayışına rağmen Beşiktaş 50.dakikada gole çok yaklaştı. Savunmanın arkasına atılan topla buluşan Hilbert topu kalecinin üstünden aşırttı. Ağlara gitmekte olan top yerden sekerek yükseklik kazandı ve üst direğin bir karış üstünden avuta gitti.
Bu pozisyonun ardından Beşiktaş çok net bir gol fırsatından daha yararlanamadı. Elli yedinci dakikada sol kanattan gelen Quaresma’nın yaptığı ortaya Mustafa Pektemek yükselerek kafayı vurdu. Ancak bu pozisyonda şanslı olan taraf Boluspor idi; top üst direğe çarparak geri geldi. Pozisyonun devamında Mustafa Pektemek ve Ekrem aralarına düşen topu kaleye yollamak için hamle yaptılar. Topa en son Mustafa Pektemek dokundu, bu kez top yan direkten geri döndü. Seken topa Mustafa Pektemek yerdeyken bir kez daha vurdu ama bu kez Hakan topu çizgi üzerinden uzaklaştırmayı başardı.
Kaçan bu golden sonra Beşiktaşlı futbolcular oyundan düştüler. Oyuna taze kuvvet olarak giren Holosko yalancı koşularla hem kendini hem de Carvalhal’i kandırmaya çalıştı. Beşiktaş’ın bu bölümdeki baskılı oyunu yavaşlar yavaşlamaz Boluspor insiyatifi eline aldı ve oyunu yönlendirmeye başladı. Sağ kanattan atağa kalkan Boluspor’lu Kenan, Ekrem ile boğuşurken Fernandes hemen yanı başlarında onları izliyordu. Kenan bu iki oyuncu arasından sıyrılıp ortasını yaptı. Ceza sahası içinde topa yükselen Aydın topa istediği gibi vuramadı ama top sol kanattan bindirme yapan Ferhat’ın önünde kaldı. İlk yarıda en az üç net gol pozisyonundan yararlanamayan Ferhat bu kez 76.dakikada topu Beşiktaş ağlarına yollayarak takımını bir üst tura taşıyan golü attı.
Bu golün Beşiktaş’ı kamçılayıp, beklenen patlamayı yapacağını umuyorduk ama beklenen olmadı. Golden hemen sonra Beşiktaş oyuna havlu attı ve rakibin üstün oyununu kabullendi. Maç bu sonuçla Boluspor’a turu getirdi. Alınan bu kötü sonucun baş sorumlusu Carvalhal idi. Carvalhal son derece sempatik ve iyi niyetli bir insan. Ama hatalarından ders almıyor. Sahaya sürdüğü bu kadro da hatalarından ders almamış olmasının bir kanıtıdır. Bu vesile ile Ernst ve Veli’nin bu takım için ne kadar önemli olduğu da bir kez daha görülmüş oldu.
22.03.2012
Stat: Bolu Atatürk Stadı
Hakemler: Halis Özkahya, Mustafa Sönmez, Bahtiyar Birinci, Mürvet Sezer (4. Hakem)
Beşiktaş: Cenk, Ekrem (Dk.80 Burak), Egemen, Sivok, Hilbert, Mehmet Aurelio (Dk.46 Holosko), Simao, Fernandes, Necip, Mustafa Pektemek, Quaresma
Yedekler: Umut, Burak, Ersan, Holosko, Alves, Sidnei, Mehmet Akyüz
Teknik Direktör: Carlos Carvalhal
Boluspor: Eser (Dk.37 Atacan), Hakan, Orhan Ak, Veli Kızılkaya, Cemil, Alp Ergin, Ferhat, Veysel (Dk.61 Aydın), Kenan (Dk.82 Emmanuel), Onur, Vedat
Yedekler: Atacan, Omar Wade, Emmanuel Gommis, Sercan, Savai. Caner, Aydın
Teknik Direktör: Bahri Kaya
Sarı Kartlar: Aurelio (Dk. 10), Simao (Dk. 23), Necip (Dk.87), Cemil (Dk.9
Goller: Ferhat (Dk. 77)