19.02.2012
Beşiktaş 3 : 2 Gençlerbirliği
Beşiktaş bu sezon nerdeyse her oynadığı Avrupa maçı sonrası ligde puan kaybetti. Braga galibiyetinden sonra da futbolcuların konsantrasyon kaybı yaşayacağını ve kendi sahasında zorlanacağını tahmin ediyordum. Nitekim galibiyet iki kez gitti, geldi. Beşiktaş bu maçta puan kaybetseydi bunun baş sorumluları Ersan Gülüm ve Cenk olurdu. Bu ikilinin, maçın kaydını defalarca izleyip, yaptıkları hataları görmeleri ve bu hatalardan ders çıkarmaları gerekir.
Maç başlamadan önce seyircilerin mutlu olması için pek çok neden vardı. Öncelikle futbol takımı Avrupa’da zor bir deplasman galibiyeti alarak turun kapısını aralamış. Basketbol takımı Türkiye Kupası şampiyonu olmuş ve maç öncesi sahada tur atıyor. İstanbul’u teslim alan kar erimiş, futbol için güzel bir hava var. Ama tüm bunlara karşın taraftarın bir kısmı memnun değil; sürekli Yıldım Demirören’i istifaya çağıran tezahüratlar yapıp, Fenerbahçe’ye küfür ediyorlar.
Kapalı tribünün ortasında yer alan gurubun başlattığı bu tezahüratlara diğer tribünlerden de kısmen katılmalar oldu. Bu durum öncelikle takımı olumsuz etkiledi. İlk yarıda sahada ne yaptığını bilmeyen bir Beşiktaş vardı. Daha sonra diğer tribünler de bundan etkilendi. Bir kısmı Demirören’i protesto ederken diğer bir kısmı ise protestocuları protesto ettiler. Kapalı tribünün protestosuna katılmayanların tamamının Yıldırım Demirören’i desteklediği sanılmasın. Aklı selim davranan bu gurubun derdi yenik duruma düşen takımı ateşlemek ve Beşiktaş’ın küfür dolayısıyla seyircisiz oynama cezası almasını engellemekti. Beşiktaş’ın ceza alacağını bile bile küfür etmeye devam etmenin adı taraftarlık olamaz.
Maç analizimize dönersek, her yazıda olduğu gibi Carvalhal’in sahaya sürdüğü kadro ile başlayalım. Takımın en istikrarlı oyuncusu Egemen maç öncesi yaşadığı hafif bir sakatlıktan dolayı 18 kişilik kadroda yoktu. Carvalhal, Braga ve Galatasaray maçlarını düşünerek Egemen’i riske atmamış ve iyi de etmiş. Keşke Fernandes’i de riske etmeyip, kadroya almasaydı. Zira hakemin Fernandes’e kart göstermek için fırsat kollayacağı aşikardı. Nitekim ilk fırsatta da sarı kartını göstererek görevini yerine getirdi. Oysa o pozisyonda düdüğünü erken çalıp, Fernandes’e üst üste tekme atılmasını engellese Fernandes rakibin üstüne yürümeyecekti. Benzer pozisyonlar nerdeyse her maçta yaşanıyor ve pek az hakem bu tür tartışmalara kart gösteriyor. Ama burada amaç Fernandes’in Galatasaray maçında oynatılmaması. Takımın Türk menejerlerinin böyle bir tehlikeye karşı Fernandes’i maç öncesinde uyarması gerekirdi. Şayet uyarıldı ve buna rağmen bu kartı gördüyse Fernandes de en az hakem Barış Şimşek kadar suçlu.
Rüştü’nün sakatlığından dolayı kalede yine Cenk vardı. İsmail’in sakatlığı dolayısıyla formayı kapan ve son maçlarda iyi bir performans sergileyen Tanju sol bekteydi. Ancak o da maçı tamamlayamadı ve sakatlanarak oyunu terk etti. Sağ bekte ise Ekrem oynuyordu. Defansın göbeği ise Sivok-Ersan Gülüm ikilisine emanet edilmişti. Orta sahada Necip, Ernst ve Fernandes görev yaparken, sağ kanatta Quaresma, sol kanatta ise Veli vardı. İleri uçta ise Almeida tek başına görev yapıyordu.
Carvalhal’in Quaresma ile Simao’ya aynı anda görev vermeyip, orta sahayı güçlü tutma düşüncesine son derece katılıyorum. Ama Simao’yu oyuna alırken Necip’i oyundan çıkartması hata idi. Quaresma-Simao değişikliği daha iyi olabilirdi. Tanju’nun da sakatlanıp çıkması ile Veli’yi beke çekince orta sahanın direnci bir anda düştü. Son yarım saatte orta saha hakimiyeti Gençlerbirliği’ne geçti. Buna karşın Mustafa Pektemek ve Simao Beşiktaş’ın hücum gücünü artırarak Beşiktaş’ın galibiyetinde pay sahibi oldular.
İlk yirmi dakika her iki takımın da etkisiz atakları ile geçti. Ancak 23.dakikada Ersan Gülüm öyle bir hata yaptı ki bu hata gol ile sonuçlandı. Ersan hemen önündeki Fernandes’e topu atmak istedi. Ancak bu pas hızlı olunca Fernandes’i da aşıp, Soner’e geldi. Fernandes’i geçen Soner topu sağından bindirme yapan Azofeifa’ya aktardı. Azofeifa da sol çaprazına ortalayarak, topu bindirme yapan Herve Tum’la buluşturdu ve gol oldu. Herve Tum golü atmadan önce ofsayt pozisyonundaydı. Ancak yan hakem bu pozisyonda golü işaret etti. İlk yarı bu skorla sonuçladı.
Beşiktaş ikinci yarıya daha istekli başladı. Kanatlardan gelerek rakip defansı zor durumda bıraktılar. Bu ataklar neticesinde de 49.dakikada Quaresma ile golü buldular. Almeida’nın şık pası ile ceza sahasına giren Quaresma’nın kaleye yolladığı şut, Cem Can’ın ayağına çarparak, üst direğin hemen altından ağlarla buluştu. Bu golün hemen ardından Tanju sakatlanınca Carvalhal’in oyun planı bozuldu ve orta sahanın dinamosu Veli’yi beke çekti. Bu sefer imdada sağ kanattan bindirme yapan Ekrem yetişti. Quaresma’dan aldığı ara pas ile çizgiye inip, yaptığı ortaya Almeida, iki kişinin markajına rağmen, yükselip kafayı vurdu ve Beşiktaş’ı 2-1 öne geçirdi.
Beşiktaş’ın yediği ilk golde Ersan’ın hatasından bahsetmiştik; Ersan bu hatasından birkaç dakika önce de benzer bir hata yapmış ve arkadaşları bu hatayı telafi etmişti. Aynı Ersan Beşiktaş’ın ikinci golünden sonra rakibin kullandığı faul atışında öyle saçma bir şekilde topa kafa attı ki, o top ceza sahası içindeki rakibinin önüne düştü. Bu pozisyonda da Ersan’ı Cenk kurtardı. Söz konusu pozisyondan beş dakika sonra ise Ersan, ceza sahasına girmiş olan Azofeifa’ya müdahele etmeyip, şut atmasına müsaade edince oyuna yeniden eşitlik geldi. Bu golde Cenk’in de büyük hatası vardı. Cenk rahatlıkla tutabileceği bu topu kendi elleri ile ağlara yolladı.
Bu golden üç dakika sonra Beşiktaş yeniden galibiyeti yakaladı. Quaresma ile sol kanattan başlayan atakta topla buluşan Simao Fernades’e çok etkili bir pas çıkarttı. Topun gelişine vuran Fernandes, direğin hemen yanından topu ağlara yollayarak Beşiktaş’ı tekrar öne geçirdi. Bu golden sonra Gençlerbirliği Cem Can’la bir kez daha yüreğimizi ağzımıza getirdiyse de, topu elle düzelttiği için attığı gol geçerlilik kazanmadı.
Beşiktaş zor da olsa bu maçı kazanmayı bildi. Ancak, defansındaki sorunlarını kısa sürede halledemezse hem Braga hem de Galatasaray karşısında zor anlar yaşabilir.
19.Şubat.2012
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Fiyapı İnönü
Hakemler: Barış Şimşek, Mehmet Kısal, Mehmet Metin, Mürvet Sezer (4. hakem)
Beşiktaş: Cenk, Fernandes, Sivok, Quaresma (Dk.79 Alves), Veli, Almeida, Ekrem, Necip (Dk.46 Simao), Ersan, Ernst, Tanju (Dk.52 Mustafa)
Yedekler: Umut, Mustafa Pektemek, Mehmet Akyüz, Simao, Alves, Edu, Muhammed
Teknik Direktör: Carlos Carvalhal
Gençlerbirliği: Ramazan, Mehmet Sedef, Aykut, Özgür, Kulusiç, Cem Can, Ermin Zec (Dk.60 Yasin), Soner (Dk.78 Onur), Azofeifa, Hurşut (Dk.64 Murat), Herve Tum
Yedekler: Ferhat, Yasin, Murat, Ersen, Onur, Joachim
Teknik Direktör: Fuat Çapa
Sarı Kartlar: Ersan (Dk. 32), Fernandes (Dk. 56), Azofeifa (Dk. 56), Cem Can (Dk. 83)
Goller: Herve Tum (Dk.23), Quaresma (Dk.49), Almeida (Dk.57), Azofeifa (Dk.70), Fernandes (Dk.73)