Turun Kapısı Aralandı (mı?)

0
563

14.02.2012
Braga 0 : 2 Beşiktaş

Manchester United zaferinden sonra Beşiktaş’ın hiçbir yurtdışı deplasman maçına gitmemiştim. Oğlum ve arkadaşlarımla birlikte yola çıktık. Braga’ya uzun ve zahmetli bir yolculuk yaparak ulaştık. Zira Braga’ya ve en yakın şehir olan Porto’ya THY’nın uçuşu yok. Turizmci dostlarımızın önerisi üzerine uçakla Madrid’e gelip, karayolu ile Porto’ya geçmeye karar verdik. Madrid-Porto arasının 7,5 saat çekeceğini bilmiyorduk ama Beşiktaş’ın elde ettiği bu galibiyet tüm yorgunluğumuzu giderdi.

Madrid, Porto ve Braga’da karşılaştığımız Beşiktaş taraftarlarının coşkusu ve maç esanasında takıma verdikleri destek görülmeye değerdi. Bu taraftarların büyük çoğunluğu Avrupa’nın çeşitli şehirlerinden gelmişlerdi. Takıma yaptıkları katkı ise kesinlikle İnönü stadyumuna gelen seyircilerden daha etkiliydi; şarkılar söylemenin ötesinde, yaptıkları tezahüratların zamanlamasıyla bir yandan takımı coştururken diğer yanda da hem rakip hem de hakem üstünde baskı kurmayı başarıyorlardı.

Braga halkı ve taraftarı hakkında da birkaç söz söylemek isterim; Avrupa’nın pek çok şehrinde maç seyretme imkanı buldum. Ama bu kadar hoşgörülü ve misafirperver bir şehir gördüğümü hatırlamıyorum. Maçtan saatler önce kent meydanında toplanan Beşiktaş seyircisi ile girdikleri dostane diyaloglar ve sevgi gösterileri görülmeye değerdi. Maç sonrası gidilen lokanta ve barlarda ise yerli halkın Beşiktaş taraftarlarını tebrik edip, sevinç gösterilerine katılmaları ayrı bir güzellikti.

Gelelim maçın yorumuna;

Her zamanki gibi sahaya çıkan kadroya bir göz atmakla başlayalım. Carvalhal orta sahayı güçlü tutarak maçı kazanacağını hesaplamış olmalı ki Quaresma ve Simao ikilisini aynı anda orta sahada oynatmak yerine, Quaresma’ya santrafor oynama görevi vermişti. Böylece orta sahada Necip, Veli, Ernst ve Fernandes’i birlikte oynatabilmişti. Kaleyi Cenk korurken,  sol bek olarak Tanju, sağ bek olarak İbrahim Toraman, defansın ortasında ise Egemen-Sivok ikilisi görev yapıyordu.

Maça Braga hızlı ve baskılı başladı. Orta sahada yaptıkları baskı ile topa sahip olmak ve oyunu Beşiktaş yarı sahasına yıkmak amacındaydılar. Buna karşın Carvalhal’in taktiği ise daha sakin bir oyun tarzını tercih edip, yerinde müdahalelerle rakibin oyun  kurmasını engellemek üzerine kurulmuştu. Bu taktikte de başarılı oldular. Bu sezon, Beşiktaşlı futbolcuların bu kadar çok yardımlaştıkları ve birbirlerinin hatalarını kapatmak için çaba harcadıkları bir maç hatırlamıyorum. Herkes tam bir makine düzeninde üzerine düşen görevi yapıyordu.

İlk tehlikeli sayılabilecek ataklar Braga takımından geldi. Birinci ve on birinci dakikalarda Hugo Viena’nın kaleye yolladığı şutlar tehlike yaratsa da bu dakikalardan sonra Beşiktaş yaptığı kontra ataklarla rakip kaleyi yoklamaya başladı. Henüz maçın 29.dakikasında Hélder Barbosa’nın ikinci sarı karttan oyun dışında kalmasından sonra sahadaki üstünlük Beşiktaş’a geçti ve Beşiktaş oyunu istediği gibi yönlendirmeye başladı. Türk hakemlerin bu maçın hakemini tekrar tekrar izlemelerini tavsiye ediyorum. Hiçbir Türk hakem ilk 30 dakika içinde iki sarı kart göstermez, hatta seyircinin görmesini sağlamak için parmaklarıyla iki ya da üç işareti yaparak ne kadar hoşgörülü olduğunu göstermeye çalışırdı. Oysa futbolun kurallarına göre sarı kartlık hareket hangi dakikada olursa olsun, yapıldığı anda gösterilmelidir. Üst üste iki ya da üç tehlikeli hareket yapıldıktan sonra değil!

İleri uçta tek başına oynayan Quaresma oyunda kaldığı sürece iki ya da üç kez kaleyi yoklama fırsatı buldu. Ancak bu pozisyonları santrafor yerine kanatta oynasa da bulabilirdi. Carvalhal’in Simao ile birlikte Quaresma’yı aynı anda kanatlarda oynatmama kararına kesinlikle katılıyorum. Ancak rakip 10 kişi kaldıktan sonra Simao’yu oyundan çıkartıp, Almeida ya da Mustafa Pektemek’i oyuna alması daha etkili bir sonuç doğurabilirdi. Carvalhal bu değişikliği 66.dakikada Quaresma’yı oyundan alıp, yerine Almeida’yı sokarak yaptı. Bu tercihinde, Quaresma’nın sakatlıktan yeni çıkmış olmasının ve maç eksiliğinin bulunmasının etkili olduğunu düşünüyorum.

Fernandes, Beşiktaş için çok önemli bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi. Doksan dakika boyunca rakibe baskı yaptı, rakibin oyun alanını daralttı ve ayağa paslarla topun Beşiktaş’ta kalmasını sağladı. Tüm bunların üstüne atılan iki golün de asistini yaptı. İlk gol 36.dakikada Fernandes’in kullandığı korner atışından geldi. Penaltı noktası üzerine ortaladığı topa iyi yükselen Sivok kafayı vurdu ve Beşiktaş’ı 1-0 öne geçirdi. İlk yarı bu sonuçla bitti.

İkinci yarıya Beşiktaş yine dengeli ve disiplinli başladı. Rakibin 10 kişi kalmış olmasına rağmen oyun disiplininden taviz vermeden oynadılar. Rakibin gol bulmak için üzerlerine geleceğini ve defansta açık vereceğinin farkındaydılar. Nitekim ikinci golde böyle bir rakip atağından geldi. Rakip atağında topa hakim olan Cenk topu çok hızlı bir şekilde oyuna sokarak Fernandes’le buluşturdu. Kendi yarı sahasından topla çıkan Fernandes rakip yarı alana girdikten sonra, iki kişinin markajında bulunan Simao’ya çok etkili bir ara pası çıkardı. Topla ceza sahasına giren Simao, iki rakibinin baskısına rağmen topa dokundu ve kalecinin solundan topu ağlara yolladı.

Beşiktaş bu golden sonra da pek çok kontra atak yakalamasına rağmen hücuma hızlı çıkamadığı için üçüncü golü bulamadı. Kontra atağa çıkan oyuncular ileride genellikle yalnız kaldılar. Her şeye rağmen Beşiktaş turu geçmek için çok avantajlı bir skor yakaladı. Yazının başlığındaki soru eki ise Valerenga faciasını yaşamış biri olarak duyduğum tedirginliğin ifadesidir. Bu skor Beşiktaşlı oyuncular üzerinde rehavet yaratmamalı. Zira Braga hiç de hafife alınacak bir takım değil. İnşallah rövanş maçında da aynı disiplin ve yardımlaşma gösterilir ve Beşiktaş bir üst tura geçer.

14.Subat.2012
MAÇIN AYRINTILARI

Stat: Estadio Municipal de Braga

Hakemler: Kevin Blom, Sander van Roekel, Berry Simons, Tom van Sichem

Braga: Quim, Ewerton, Miguel Lopes (Dk. 74 Paulo César), Douglao, Mossoró (Dk. 46 Carlao), Leandro Salino, Custódio (Dk. 69 Ruben Amorim), Hugo Viana, Hélder Barbosa, Lima, Alan

Yedekler: Berni, Nuno Coelho, Djamal, Ruben Amorim, Paulo César, Nuno Gomes, Carlao

Teknik Direktör: Leonardo Jardim

Beşiktaş: Cenk, İbrahim Toraman, Sivok, Egemen, Tanju (Dk. 88 Ekrem Dağ), Fernandes, Quaresma (Dk. 66 Almeida), Veli, Necip, Simao (Dk. 90 M. Pektemek), Ernst

Yedekler: Umut, Sidnei, Ekrem Dağ, Alves, Almeida, M. Pektemek, Edu

Teknik Direktör: Carlos Carvalhal

Sarı Kartlar: Hélder Barbosa (Dk. 24-29), Egemen (Dk. 26), Veli (Dk.41), İbrahim Toraman (Dk. 48), Simao (Dk. 58), Almeida (Dk. 68)

Kırmızı Kartlar: Hélder Barbosa (Dk. 29).

Goller: Sivok (Dk. 36), Simao (Dk.58)

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here