15.01.2012
Beşiktaş 3 : 1 Bursaspor
Beşiktaş maçlarını yorumlarken sadece sahada yaşananları gözlemlemekle yetinemezsiniz. Tribünler ve kulübede yaşananlar da bir o kadar ilginçtir. Özellikle Beşiktaş tribünleri bir başka alemdir. Küçük bir pankartla bir kitaba sığmayacak mesajlar verebiliyorlar. Bu haftaki pankartın konusu Quaresma idi. “Nerdesin olm sen. Özledik seni” yazan pankartla Quaresma’ya bir yandan sitem ederken bir yandan da sevgilerini ifade ediyorlardı.
Maçtan önce, vefat eden Kıbrıs’ın efsane lideri Rauf Denktaş, Fenerbahçe’nin efsane oyuncusu Lefter Küçükandonyadis ve genç yaşta kaybettiğimiz milli kayakçımız Aslı Nemutlu için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Daha önce hiç adını duymadığım Aslı Nemutlu’nun ölüm haberini gazetelerde okurken içim cız etmişti. Yüreğimin kanadığını hissettim. Ülkemi daha iyi temsil edebilmek adına Erzurum’a antreman yapmaya giden bu genç evladımız maalesef ihmal sonucu hayatını kaybetti. Sorumlularının hak ettikleri cezayı alacaklarına da inanmıyorum. Gerçi alacakları ceza Aslı kızımızı geri getirmez ama hem vicdanlarımızdaki fırtına biraz hafifler hem de başka Aslıların ölmesi engellenir.
Ruhun şad olsun Aslı Nemutlu!
Son yıllarda Bursaspor ile Beşiktaş arasında oynanan maçlar her iki camia için de özel önem taşımaya başladı. Aradaki anlamsız husumetten dolayı her iki camia da bu maçları kazanmak istiyor. Taraftarlar ve camialar arasındaki bu husumet ister istemez teknik heyetlere ve futbolculara da yansıyor. Futbolcular aşırı hırslandıkları için kıran kırana maçlar oynanıyor. Bu maçın da yukarıda tanımladığım atmosferde oynanacağı belli idi. Maçın hakemi Özgür Yankaya’nın, maçın çığırından çıkmasını engellemek için sarf ettiği çabayı takdir etmek gerekir.
Maçın yorumuna geçmeden önce Ertuğrul Sağlam’a bir çift sözüm var; Maç içindeki itirazları Beşiktaş’ın sembol olmuş bir futbolcusuna yakışmadı. Yaşanan bir karambolde penaltı itirazında bulunması, Rüştü’nün topu çizgi üstünde kurtarmasına gol diye itiraz etmesi, İsmail Köybaşı’nın eline çarpan top için hakemden ikinci sarı kartını göstermesini istemesi Ertuğrul’a son derece yakışıksızdı. Her ele çarpan topun sarı kart gerektirmediğini biliyor olması lazım. Bu satırları yazarken Ertuğrul’un futbolculuk dönemi ile ilgili bir anı hatırıma geldi. Ertuğrul bir maçta elle gol atmış ve maçtan sonra kameralar karşısında golü elli ile attığını itiraf etmişti. Efsane başkanımız Süleyman Seba ise bu olayla ilgili olarak Ertuğrul’a, “Golü elle attıysan neden maç esnasında hakeme iptal ettirmedin” diye sitem etmişti.
Beşiktaşlılar, siyah beyaz formayı giymiş eski oyuncularının gerek futbolcu olarak gerekse teknik direktör olarak kendilerine karşı mücadele ettiklerinde mensubu oldukları yeni camialarını en iyi şekilde temsil etmelerini beklerler. Kendilerine gol atan eski futbolcularını ve teknik direktörlerini maçtan sonra alkışlarla uğurlarlar. Sadece, elde ettiği başarıyı Beşiktaş’tan intikam almışçasına sevinenlere tepki gösterirler. Ve bu futbolcularını hiç affetmezler. Batuhan örneğinde olduğu gibi. Bir zamanlar bağırlarına bastıkları Batuhan, Beşiktaş’a gol attıktan sonra gösterdiği abartılı sevinç şovu ile “Beşiktaşlı Batuhan” olma şansını kaybetti. Ertuğrul da bu şansını son Bursaspor maçlarından sonra verdiği demeçlerle kaybetti. Maç sonunda Beşiktaş taraftarının,”Üzülme Ertuğrul, Hayat Devam Ediyor” tezahüratı anlayana çok anlam ifade ediyor. Beşiktaş’ın Liverpool’a 8-0 yenildiği maçtan sonra Ertuğrul kameralara, “Hayat Devam Ediyor” demişti. Şimdi aynı Ertuğrul Beşiktaş’a 3-1 yenildi diye saha içinde abartılı tepkiler verip, maç sonrasında olmadık beyanatlarda bulunuyor. Beşiktaş seyircisi de Ertuğrul’a, Liverpool maçı sonrası gösterdiği rahat ve vurdum duymaz tavrını hatırlatıyor.
Gelelim maçın analizine;
Carvalhal’in sahaya sürdüğü ilk on bir tercihinde kalede Rüştü vardı. Defansta ise Sivok’un yerine İbrahim Toraman’ı, Hilbert’in yerine ise Ekrem’i tercih etmişti. Toraman’ın yanında, bu sezon hiçbir maçı kaçırmamış olan Egemen oynarken sol bekte İsmail Köybaşı görev yapıyordu. Orta sahada Ernst, Fernandes ve Necip üçlüsü, sol kanatta Veli sağ kanatta ise Edu yer alıyordu. Almeida ise her zamanki gibi ileri uçta tek başına idi.
Maça Beşiktaş başladı. Yaptıkları ilk atakta da gol pozisyonu yarattılar. Ekrem’in kendi yarı sahasından attığı uzun pası Almeida kafa ile Edu’nun bulunduğu bölgeye indirdi. Ceza sahası yayı üzerinde topu kontrol eden Edu düzgün bir şut çıkardı. Top direğin üstünde avuta gitti. Bu pozisyon, maçın bol gollü geçeceğinin bir işareti idi.
Bursaspor, Beşiktaş’ın zayıf halkası olarak düşündükleri, Ekrem’in savunduğu sağ kanattan hücum etmeyi tercih etti. Bu hücumlarında da gol pozisyonlarına girdiler. Ancak bu pozisyonlarda Beşiktaş’ın savunma oyuncuları ve Rüştü son derece dikkatli olduğundan aradıkları golü bulamadılar. Maçın 7.dakikasında Necip, korner bölgesine yakın bir alanda rakibin topu ayağında fazla tutmasından yararlanarak baskı yaptı ve topu rakibinden sökerek ceza sahasına ortaladı. İyi yükselen Almeida topu şık bir kafa vuruşu ile Bursaspor ağlarına yolladı. Bu golde Necip’in büyük payı vardı. Nitekim golden sonra tüm futbolcular tebrik etmek için golü atan Almeida’ya değil Necip’e koştular.
Bu pozisyondan tam iki dakika sonra Bursaspor çok net bir gol pozisyonu yakaladı. Orta sahadan atılan ara pasına Şestak ceza sahasına girip topu penaltı noktası yakınlarında olan Turgay’a çıkardı. Kaleci ile karşı karşıya kalan Turgay topu kalenin çok üstünden avuta yolladı. Bu pozisyon bence maçın kırılma noktası idi. Bursaspor yediği golden 2 dakika sonra beraberliği yakalamış olsa belki maça denge gelecek ve Beşiktaş’ın işi zorlaşacak idi.
Beşiktaş bu pozisyonun şokunu çabuk atlattı ve üst üste gol pozisyonları bulmaya başladı. Ekrem’in uzun pasına hareketlenen Almeida bir anda kaleci ile karşı karşıya kalma şansını elde etti. Ancak kaleci ceza sahası dışına çıkarak yaptığı müdahale ile bu pozisyonu önledi. Bu pozisyondan hemen sonra, 17.dakikada Ekrem’in ortaladığı topu Almeida göğsü ile Veli’nin önüne indirdi. Ceza sahası yayı üzerinden Veli’nin yolladığı sert şutu kaleci güçlükle direğin üzerinden kornere yolladı. Bu pozisyonun hemen bir dakika sonrasında, sol kanatta bindirme yapan Edu, Fernandes’in şık pası ile ceza sahasına girdi. Açısı dar olmasına rağmen, çaprazdan vurduğu sert şut direği yalayarak avuta gitti.
Kaçan bu pozisyonlardan sonra Beşiktaş hız kesmeden hücumlarına devam etti. Maçın 20. dakikasında Necip sağdan içeri ortaladı. Fernandes kafayla yükseldi ama savunmanın da müdahalesiyle top kornere gitti. Bu pozisyondan bir dakika sonra 21. Almeida’nın ile kafa ile yaptığı ver kaçta Egemen bir anda kaleciyle karşı karşıya kaldı ama kaleci bu pozisyonda başarılıydı. Egemen’in kaçırdığı bu gol tribünlerdekileri, yazının başında anlattığım nedenlerden dolayı çok üzdü. Zira Egemen, Bursa’daki maçta Bursaspor taraftarının ettiği küfürleri hiç hak etmemişti.
“Atamayana atarlar” lafı futbolun altın kuralıdır. Bu kural maalesef bu maçta da yaşandı. İlk 30 dakika en az 4 net gol pozisyonu yakalayan Beşiktaş 36.dakikada kalesinde golü gördü. Fernandes’in orta sahada kaptırdığı topla hızlı hücuma çıkan Bursaspor’lu Ndiaye topu içeri çevirdi, Batalla gelişine vurdu ve skora eşitlik geldi. Ancak Bursaspor’un gol sevinci sadece iki dakika sürdü. Beşiktaş 38.dakikada Edu’nun attığı golle tekrar öne geçti. Bu golü Fernandes adeta çağırdı. Top Beşiktaş yarı sahasında Ekrem’de iken, önce rakip ceza sahasına doğru koşu yaptı, bu koşuyu yaparken de el ve kol hareketleri ile ısrarla Ekrem’den uzun pas istedi. Fernandes’in bu ısrarına dayanamayan Ekrem kendi yarı sahasının gerilerinden çok uzun bir pas yolladı. Edu ve Fernandes birlikte kafaya çıktılar ancak top Edu’nun önünde kaldı. Sol çaprazda topla buluşan Edu, ceza sahasına girer girmez sert vurdu ve skor 2-1 oldu. Edu bu golün provasını 18.dakikada yapmıştı.
Maçın en iyileri arasında yer alan Rüştü ilk yarının son dakikasından nerdeyse rakibe bir gol hediye ediyordu. Bursaspor’un sağ kanattan geliştirdiği atakta, ceza sahasına içine yapılan ortaya Sestak kafayla vurdu, Rüştü çizgi üzerinde topu kurtardı. Topu kurtardığı andan Rüştü kalenin içindeydi. Ancak topu gol çizgisi üzerinde tutmayı becermişti. Bursasporlu futbolcular ve Ertuğrul bu pozisyona uzun süre gol diye itiraz ettiler. Ertuğrul’un bulunduğu alandan, karşı yarı alandaki bu pozisyonda topun çizgiyi geçip geçmediğini görmesi mümkün değil. Bu pozisyonda sahaya kadar girip hakeme itiraz etmesi Beşiktaş seyircisinin kalbindeki sevgisini kaybetmesine neden olduğunun farkında mıdır acaba?
İlk yarı Beşiktaş’ı 2-1 üstünlüğü ile tamamlandı. İkinci yarıya Beşiktaş, ilk yarıya kıyasla daha temkinli başladı. İlk yarıdaki kadar gol pozisyonu üretemedi ama maçı kazanmasını bildi. İkinci yarıda Bursaspor’un yarattığı gol pozisyonlarında Rüştü kalitesini göstererek rakibe beraberlik imkanını vermedi. İkinci yarıda skoru değiştirmek için her iki teknik direktör de değişikliklere gitti. Beşiktaş’ta, 71.dakikada Necip’in yerine Simao, 80.dakikada Edu’nun yerine Mustafa Pektemek, 85.dakikada Almeida’nın yerine Sidnei oyuna girdi. Bu değişikler Beşiktaş’a üçüncü golü getirdi. Mustafa Pektemek oyuna girdikten üç dakika sonra rakip ceza sahası dışında Fernandes’le ver kaça girdi. Fernandes topu arka direğe ortaladı. Bu topa iyi yükselen Almeida kafayı vurdu ancak top direkten döndü. Direkten dönen topu iyi takip eden Simao pasını müsait durumda olan Mustafa’ya çıkardı. Penatlı noktası yakınlarından topu düzgün bir vuruşla ağlara yollayan Mustafa Beşiktaş’ı iyice rahatlatmış oldu. Bu golden sonra beraberlik umutları zayıflayan Bursaspor skora razı oldu ve maç 3-1 Beşiktaş’ın galibiyeti ile son buldu.
15.01.2012
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Fiyapı İnönü Stadı
Hakemler: Özgür Yankaya, İsmail Şencan, Mehmet Cem Hanoğlu, Hakan Ceylan (4. Hakem)
Beşiktaş: Rüştü, İsmail, Fernandes, İbrahim Toraman, Veli, Almeida (Dk. 85 Sidnei), Necip (Dk. 71 Simao), Ernst, Edu (Dk.80 M. Pektemek), Egemen, Ekrem
Yedekler: Cenk, M. Pektemek, Simao, Holosko, Alves, Sidnei, Tanju
Antrenör: Carlos Carvalhal
Bursaspor: Carson, Hakan, Vederson, Stepanov, Ndiaye, Adem (Dk. 80 Ömer), İ.Öztürk, Ozan İpek (Dk. 88 Mehmet Sak), Sestak, Turgay (Dk. 71 Bangura), Batalla
Yedekler: Yavuz, Ömer, Serdar Aziz, Swenson, Musa, Bangura, Mehmet Sak
Teknik Direktör: Ertuğrul Sağlam
Sarı Kartlar: Ernst (Dk. 11), Egemen (Dk. 28), Turgay (Dk. 50), Adem (Dk. 52), İsmail (Dk. 56)
Goller: Almeida (Dk. 7), Batalla (Dk. 36), Edu (Dk. 38), Mustafa Pektemek (Dk. 83)
