15.03.2010
Denizlispor 0 : 1 Beşiktaş
SPORA SİYASET KARIŞIRSA !
Beşiktaş ihtiyacı olan puanları sakin bir şekilde toplamaya devam ediyor. Maçla ilgili söylenecek pek fazla bir şey yok. Daha önce Beşiktaş’ın oyun stili ve kurgusu ile yazdığımız olumlu ve olumsuz eleştirilerin tümü bu maç için de geçerli. Ferrari’nin geri dönmesi ile güçlenen Beşiktaş defansı ve orta sahası rakiplerin oyun düzeni bozuyor ve maç boyunca çok az pozisyon veriyor. Buna karşın topu rakip ceza sahasına taşıyacak, oyun kurucu özelliklere sahip futbolcular kulübe de oturtulduğundan yeterli sayıda gol pozisyonu da üretemiyorlar.
Bu eleştirilerimiz artık klişeleşti. Ancak, ligin bitimine 9 hafta kala, ligde mücadele eden takımlardan da iyi futbol beklemek hata olur. Bundan sonraki tüm maçlar sadece 3 puan alma hesabına göre oynanacaktır. Dolayısıyla Holosko’nun karambolde attığı gol bazı spor yazarlarının (!) yaptığı gibi küçümsenmemelidir. Bu karambol golüyle gelen 3 puan Beşiktaş’ı şampiyonluğa taşıyabilir.
Denizlispor maçından hafızalarımızda kalacak en güzel görüntü, Rüştü’nün topu kornere yolladığı pozisyonda aut kararı veren hakeme yaptığı itiraz idi. Rüştü bu hareketi ile fairplay örneği verdiği gibi genç futbolculara da “futbol etiği” dersi vermiştir. Ayrıca, maçın kritik dakikalarında yaptığı önemli kurtarılarını da unutmamak lazım. Rüştü son maçlarda çok başarılı bir performans gösteriyor ve hatasız oynamaya devam ediyor.
DİYARBAKIR, ANKARAGÜCÜ VE GS
Diyarbakırspor’un 6 Mart’ta kendi sahasında oynadığı Bursaspor maçı, seyircilerin sahaya attığı yabancı maddeler ve sonrasında da sahaya girmesi nedeniyle, henüz maçın başında ertelenmişti. Maçtan sonra Diyarbakırspor yöneticilerinin “komik” açıklamalarını ve savunmalarını kaygıyla dinledim. Bu açıklamalarda panik ruh hali ve çaresizlik içiçeydi. Yapılan saldırıların organize ve planlı bir şekilde yapılmadığı anlatılmak isteniyordu. Diyarbakırspor başkan yardımcısı, bir TV programında, yan hakemin kafasının kanamadığını, kanadığı ispatlanırsa hemen istifa edeceğini söylüyordu. Sanki suç işlemek için illa ki kan akması gerekiyor. Sahaya atılan taşlar da, stadyum eski olduğundan, oturma koltuklarının altındaki betondan sökülmüş (!) Bu açıklamalara ağlar mısın, güler misin…
Aynı Diyarbakırspor bir hafta sonra İ.B.Belediyespor ile İstanbul’da oynuyor ve 83. dakikada yine aynı olaylar başlıyor ve hakem oyunu tatil ediyor. Bu olaylardan sonra Diyarbakırspor’a hükmen mağlubiyet kararı uygulanırsa, TFF yönetmeliği gereği küme düşürülmesi gerekiyor. Ama bu kez siyasetçiler ve hatta Genel Kurmay Başkanı devreye giriyor; Diyarbakırspor’un düşürülmesi ülke menfaatlerine ters imiş. Aynen 12 Eylül cuntacılarının emriyle Ankaragücü’nü 1.lige yükselten TFF yönetimi gibi mevcut yönetim de Diyarbakırspor’u düşürmeme çareleri aramaya başlıyor.
Diyarbakırspor’un Bursaspor ile oynadığı maç Bursaspor lehine 3-0 hükmen galibiyet olarak tescil edildi. Bu tür durumlarda yarım kalan maç, ya tarafsız sahada ya da seyircisiz olarak, tatil edildiği dakikadan başlanarak tekrarlanır. Bu kural ihlal edilmiştir. Bunun en büyük nedeni ise Fettullah Gülen cemaatinin bu sene Bursaspor’u şampiyon yapma arzusudur. Bursaspor haksız bir 3 puan almıştır. Haksız elde edilen bu 3 puan Diyarbakırspor ile oynayacak tüm diğer takımlar için de haksız rekabet doğurmuştur.
Bu kararıyla TFF, eline pimi çekilmiş bir bomba almıştır. Diyarbakırspor’a İ.B.Belediyespor maçından dolayı da aynı cezayı vermesi gerekir. Bu durumda Diyarbakırspor ligden düşer. Ama düşmesini engellemek için, bu maçın son 3 dakikası oynatılırsa da büyük bir hukuk skandalı yaşanır. Aynı şuça farklı ceza vermek Anayasaya aykıdır. Bekleyip göreceğiz.
Diğe bir skandal ise Galatasaray-Ankaragücü maçında yaşandı. Ankaragücü seyircisi otobüsünde bir müfrezeyi kuşatacak çoklukta bıçak, kama ve döner bıçağı yakalanıyor ve bu seyirciler savcı tarafından serbest bırakılıyor. Olacak iş değil ! Bu kadar çok kesici aleti taşıyan yolcular nasıl tutuklanmıyor anlayabilmiş değilim.
Aynı maçta, GS seyircileri arasından bir seyirci, henüz nedeni bilinmeyen bir şekilde tribünden atılarak ağır yaralanıyor. Olay adli makamlarda ve TFF’nin bu konudaki kararını bekliyoruz. Hatırlanacağı üzere 7 Kasım 2004 tarihinde oynanan Beşiktaş-Çaykur Rizespor maçında bir taraftar öldürülmüş ve Beşiktaş kulübü iki gün sonra 3 maç saha kapatma cezası almıştı. Üstelik Beşiktaş yönetimi bu karara da itiraz etmeyerek dirayetli bir tavır almıştı. Bakalım TFF aynı hızla karar alacak ve GS yönetimi aynı dirayeti gösterebilecek mi?
Denizlispor:0 – Beşiktaş:1
15.03.2010
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Denizli Atatürk
Hakemler: Abdullah Yılmaz, Baki Tuncay Akkın, Cem Satman, Çağatay Şahan (4.)
Denizlispor: Özden, Ahmet Cebe, Koffi, Ahmet Burak, Solakel, Çağlar, Braga (Dk.72 Engin), İbrahim Ege, Berberovic (Dk.87 Emin), Roberts, Angelov (Dk.66 Okan Koç), Youla
Yedekler: Cenk, Fatih, Emin, Mehmet, Erkan, Engin, Okan Koç
Teknik Direktör: Hakan Kutlu
Beşiktaş: Rüştü Reçber, İbrahim Üzülmez (Dk.81 Necip Uysal), İbrahim Kaş, Sivok, Ferrari, İbrahim Toraman, Fink (Dk.80 Fabian Ernst), Holosko, Ekrem Dağ, Tello, Bobo.
Yedekler: Hakan Arıkan, Nihat Kahveci, Tabata, Necip Uysal, Nobre, Serdar Özkan.
Teknik Direktör: Mustafa Denizli
Sarı Kartlar: İbrahim Kaş (Dk.45) Ahmet Cebe (Dk.12) Denizlispor
Gol: 41. dakikada Tello’nun kullandığı korner atışında Denizlispor kale önündeki karambolde Holosko topu ağlarla buluşturarak Takımımız’ı 1-0 öne geçirdi.
