13.02.2010
Gaziantepspor 2 : 0 Beşiktaş
Bir hafta önce sezonun en güzel oyununu oynayarak taraftarını umutlandıran Beşiktaş, bu hafta ise sezonun en kötü futbolunu oynayarak hayal kırıklığı yarattı. Bir hafta içinde yaşanan bu performans düşüşünün nedenini maçtan sonra İbrahim Üzülmez çok iyi açıkladı: Takım ruhu kalmamış. İbrahim Üzülmez, bazı futbolcuların oyuna konsantre olmadıklarını, gerçek performanslarını sahaya yansıtmadıklarından yakındı. Kaptan İbrahim’in bu sitemi başta Beşiktaş başkanı, yönetim kurulu üyeleri ve teknik heyet tarafından duyulmalıdır.
Sahaya çıkan futbolcular takım ruhu ile oynamıyorlarsa, performanslarını ortaya koyamıyorlarsa bunun baş sorumlusu Mustafa Denizli ve ekibidir. Mustafa Hoca’nın sahaya sürdüğü ilk onbir ve maçın gidişine göre yaptığı değişiklikler kağıt üzerinde kesinlikle doğrudur. Mustafa Hoca rakibe göre doğru bir onbir yapmıştır. Ama bu onbir ve sonradan oyuna girenler neden başarılı olamamışlardır? İbrahim Üzülmez’in feryadına kulak verdiğimizde, bazı oyuncuların, iyimser ihtimalle, laubaliliklerinden oynamadıklarını söyleyebiliriz. Bu da takımda disiplinin kalmadığını, teknik heyetin talimatlarını ciddiye almadıklarını, hatta teknik heyetten çekinmediklerinin göstergesidir. Bu varsayımlar doğru ise, Mustafa Hoca’nın otoritesinin yıkıldığı anlamına gelir ki, Beşiktaş yönetim kurulunun acilen tedbir alması gerekir.
Mustafa Hoca kadrosunu yaparken kanatlardan yapacağı ataklarla Gaziantep’i vurmayı planlamıştı. Sol kanata İbrahim Üzülmez ve İsmail Köybaşı’nı sağ kanata ise Ekrem Dağ ve Holosko’yu koymuştu. Mustafa Hoca’nın bu taktiğini fark eden Gaziantepspor teknik direktörü Jose Couceiro, forvet oyuncularına Üzülmez ve Ekrem’e baskı yaptırarak atağa çıkmalarını engelledi. Kanatlar tıkandığında ise orta saha oyuncuları insiyatifi alıp, oyunu yönlendiremediler.
Ekrem, sezonun ilk bir kaç maçı hariç, uzun zamandır sahada iyi bir performans gösteremiyor. Yenilen ilk golde Ekrem Dağ’ın büyük hatası vardı; Önce topu sektirip Olcan’a teslim etti. Sonra da Julio Cesar’ın driplinginde sadece refakatçi görevi yapınca Beşiktaş ilk golünü yemiş oldu. Bu Julio Cesar biraz becerikli olsa, Beşiktaş bu maçtan 5-0 mağlup ayrılabilirdi. Yenilen ikinci golde her ne kadar İbrahim Toraman hatalı gözükse de, korner atışında direğin yanında duran hiç bir oyuncu yoktu. Bu tür serbest atışlarda genellikle kaleciler futbolcuların duracağı yerleri işaret eder ama direkte görev alacak oyuncular daha maça çıkmadan teknik ekip tarafından belirlenir. O pozisyonda görevini yapmayan oyuncu da en az Toraman kadar hatalıdır. Rüştü’nün bu golde pek fazla bir hatası yoktu. Ayrıca Rüştü bu maçta öyle goller kurtardı ki, Beşiktaş’ı tarihi bir farktan korudu.
Bobo’nu ofsayt dolayısıyla sayılmayan golünde kafam karıştı. Zira, yayıncı kuruluşun ekrana getirdiği pozisyonda, Bobo çekilen çizginin dışında gözüküyor. Yani ofsayttaymış gibi duruyor. Ama pozisyona dikkatlice bakıldığında, ofsayt çizgisinin çizildiği pozisyonda top çoktan Tabata’nın ayağında çıkmış. Yayıncı kuruluşun bu konuda daha önce de hataları olduğundan ben bu pozisyonun ofsayt olduğuna inanmıyorum. Gerçi inansam ne olur, inanmasam ne olur. Atı alan Üsküdar’ı geçip gidiyor.
Maçtan önce Gaziantepspor başkanı sayın Kızıl’ın soyunma odasında futbolcularına açık çek verip, “Beşiktaş’ı yenin, bu çeki siz doldurun” demesinin nedenini anlayabilmiş değilim. Anlayamadığım bir başka konu ise, Mustafa Hoca’nın maçtan bir gün sonra verdiği demeçlerdir. “Beşiktaş ne isterse o olacak. Şampiyonu Beşiktaş belirleyecek” diyor. Bugüne kadar Mustafa Hoca’dan bu kadar saçma bir açıklama duymamıştım. Beşiktaş’ın tek amacı vardır; Şampiyon olmak. Beşiktaş başkalarının şampiyonluğu ile ilgilenmez. Sezon sonunda başka bir takım şampiyon olduğunda, bu takımın şampiyonluğunu Beşiktaş istedi mi diyecek acaba?
Bu mağlubiyet, bir hafta sonraki GS maçını zora sokmuştur. Puan farkının açılması riskinden dolayı Beşiktaşlı futbolcular çok baskı altında olacaklardır. Aynı şey taraftar için de geçerlidir. Maça moral bozukluğu ile gelecek olan Beşiktaş taraftarının yeterli sabrı gösterebileceğini tahmin etmiyorum. Umarım Beşiktaş, gol yemeden maçın ilk yarısında golünü ya da gollerini atar ve bu maçı kazanır. Aksini düşünmek bile istemiyorum.
Bu maçta Beşiktaş’ın en iyisi, hiç tereddütsüz, İbrahim Üzülmez idi. Otuzaltı yaşına rağmen, Üzülmez’in gösterdiği çabanın ve isteğin yarısı diğer oyuncularda olsa Beşiktaş bu maçı kazanırdı. Helal olsun Kaptanıma, diyorum!
Gaziantepspor:2 Beşiktaş:0
13.02.2010
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Kamil Ocak Stadı
Hakemler: Kuddusi Müftüoğlu, Cem Satman, Volkan Narinç (Mustafa Öğretmenoğlu)
Gaziantepspor: Mahmut, Ivan, Deumi, Tomas, Cenk, Olcan (Dk. 78 Eman), Zurita, Murat (Dk. 87 Hakan), Serdar Kurtuluş, Julio Cesar Souza, Beto (Dk. 69 Jorginho)
Yedekler: Recep, Ferdi, Ümit, Hakan, Mehmet Yozgatlı, Erman, Jorginho
Teknik Direktör: Jose Couceiro
Beşiktaş: Rüştü, İbrahim Üzülmez, Sivok, İbrahim Toraman, Ekrem Dağ, İsmail (Dk. 46 Yusuf), Ernst, Fink (Dk. 69 Nobre), Tabata, Holosko (Dk. 69 Tello), Bobo
Yedekler: Ramazan, Nihat, Nobre, Tello, Ferrari, Yusuf, Necip
Teknik Direktör: Mustafa Denizli
Sarı Kartlar: Sivok (Dk. 26), Serdar Kurtuluş (Dk. 36), Ernst (Dk. 87)
Goller: 11. dakikada Ekrem’in sektirdiği topu kapan Olcan’ın yerden ortasına ayak koyan Julio Cesar, Gaziantepspor’u 1-0 öne geçirdi.
51. dakikada kullanılan köşe vuruşunda Olcan’ın içeri ortaladığı topa ön direkte Deumi kafayla vurdu. Rüştü’nün müdahalesine rağmen top filelere gitti ve durum 2-0 oldu.