22.12.2009
Manisaspor 1 : 2 Beşiktaş
Mustafa Denizli ve öğrencileri, geçen sezon olduğu gibi, Kupa maçlarını yine angarya olarak görüyorlar. Manisa’ya gelen futbolcuların kafasında iki şey vardı: Birincisi, devre arasında kimin gidip, kimin kalacağı; ikincisi ise çok da hak etmedikleri devre arası tatili! Sanki Beşiktaşlı futbolcular ilk yarıda şu maç bitse de gitsek, havasındaydılar. Bu düşünceye göre de futbol oynadılar. Elbette bu düşünce ve davranış tarzının baş sorumlusu Mustafa Denizli’dir. Devre arası tatile girmeden kadronun azaltılacağını, yeni transferler yapılacağını açıklamak futbolcular üzerinde negatif etkide bulunmuştur. Keşke açıklamalarını bu maçın sonuna saklasaydı, diye düşünüyorum.
Sahaya çıkan ilkonbire bakınca Mustafa Hoca’nın bu kez kadro konusunda doğru davrandığını görüyoruz. Kadronun en önemli eksikleri; sakat olan kaleciler Rüştü ve Hakan ile Bursaspor maçında sakatlanan Matteo Ferrari. Bu eksiklerin yerine oynayacak futbolcuların da onları aratmaması gerekir, diye düşünüyordum. Ama maç başladığında kalecilerin ve Ferrari’nin Beşiktaş kadrosu içinde ne derece önemli oldukları hemen ortaya çıktı.
Beşiktaş’ın bu maçı kaybetmesinin hiç mazereti yok ama yine de yenilen gollere bir göz atalım: Genç ve tecrübesiz Korcan’ın iki tane hatalı gol yemiş olmasının medyada yarattığı yankı hakem hatalarının göz ardı edilmesini sağlamış oldu. İlk golden önce Mehmet Nas ile İbrahim Üzülmez arasında ikili mücadele yaşanıyor. Normal olarak yan hakemin Beşiktaş lehine taç atışı vermesi lazım. Ama yan hakem ve Hüseyin Göçek Beşiktaş aleyhine bir faul atışına karar veriyorlar. Bu faul atışı gelip Beşiktaş kalesinde gol oluyor! Faul atışı sırasında adam paylaşımında Simpson’ı Ernst tutuyor ama Ernst topla Simpson arasında olması gerekirken Simpson’un arkasında kalıyor ve Simpson da rahatça kafayı vuruyor. Korcan’ın topa hamlesi var ama topu maalesef içeri tokatlıyor.
Mustafa Hoca ikinci yarıya başlarken, gerekli değişiklikleri 65. dakikayı beklemeden yapmış, Tabata’nın yerine Nobre’yi, İsmail Köybaşı’nın yerine ise Yusuf’u almıştı. Bu değişiklikler ikinci yarıda Beşiktaş’ı hareketlendirdi ve 48. dakikada Bobo’nun golü geldi. Bobo orta sahadan atılan topu iyi takip edip, uzunca bir süre ayağında tuttu. Daha sonra sağa kaçan Tello’nun önüne bırakıp ceza sahasına koştu ve Tello’nun ortasını gole çevirdi. Bu golün her aşamasında Bobo’nu payı büyüktü. Sezon başında gitmesi konuşulan Bobo’nun bu takım için ne kadar gerekli olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.
Bobo’nun bu becerileri ve çabalarına karşın Nobre’nin uzun zamandır düşük performansla oynaması Beşiktaş taraftarını rahatsız etmeye başladı. Mücadele eder gibi yapıp, hiç bir şey yapmadan sahada dolaşması can sıkmaya başladı. Yalancı koşularına da artık taraftar kanmıyor. Bir an önce kendini toparlaması lazım. Fenerbahçe’de gol kralı olan Nobre’nin bu Nobre olmadığı aşikar.
İkinci gole kadar Beşiktaş biraz daha diri bir futbol oynadı. Yenilen golden bir dakika önce Yusuf’un kafa vuruşunu kaleci son anda kornere çeldi. Bu pozisyon gol olsa belki de Manisaspor havlu atacaktı ama olmadı. Bu pozisyondan sonra Beşiktaş üst üste korner atışları buluyor ama bir türlü golü atamıyor. Ligin en çok korner atışı kazanan ve buna rağmen kornerden gol atamayan takımı Beşiktaş. Mustafa Hoca’nın bu zaafiyeti görmesi ve takımı bolca yan top çalıştıması gerekir.
Yenilen ikinci gole gelince; İbrahim Üzülmez’in, bu kadar tecrübesiz ve üstelik hatalı bir gol yemiş bir kaleciye geri pas vermemesi gerekirdi. Korcan, üstüne gelen topu düzeltmeye çalışmadan, gelişine uzaklaştırsa bu gol olmayacaktı. Ama şansızlık Korcan’ın yakasını bırakmadı. Uzaklaştırmaya çalıştığı top Sivok’a çarpıp, Isaac’in önüne düştü. Isaac de topu müsait pozisyonda olan Ergin’in önüne yuvarlayınca ikinci gol geldi. Bu gollerden sonra Korcan’ı eleştirilerle çok fazla hırpalamamak lazım. Türkiye’de zaten kaleci yetişmiyor. Şu an eksikliğini andığımız Rüştü ve Hakan’ın geçmişte çok daha kötü goller yediğini unutmamak lazım. Beşiktaş’ın ve özellikle de Mustafa Hoca’nın Korcan’a sahip çıkması gerekir.
Beşiktaş bu guruptan mutlaka çıkar. Bu yenilgi çok büyük bir kayıp değil. Şimdi yapılması gereken, bir an önce gönderilecek futbolcuların yollanıp, yerlerine yenilerinin alınması. Mustafa Hoca’nın gönderilecekler listesinin başında mutlaka Tabata vardır ama Demirören’in seçim öncesi böyle bir davranışta bulunacağını zannetmiyorum. Delgado’ya yer açılacaksa gitmesi gereken futbolcu, uzun zamandır takıma katkı sağlamayan Tello olmalıdır. Sol açık olarak alınıp, şimdi yokluktan 10 numara oynatılan Tello uzun zamandır istenilen futbolu oynamıyor. Onun yerine gerçek bir 10 numara almak, Yusuf’u ise onun yedeği olarak tutmak en akıllıca hamle olacaktır.
Demirören seçim öncesinde bazı önemli transferler yaparak oy kazanma yoluna gidebilir. Bakalım günler neler getirecek?
Manisaspor:2 – Beşiktaş:1
22.12.2009
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Manisa 19 Mayıs
Hakem: Hüseyin Göçek, İsmail Şencan, Kemal Yılmaz, Erdoğan Özkaya (4.)
Manisaspor: İlker, Ergin, Isaac, Simpson, Nizamettin (Dk.87 Mehmet Güven), Güven, Kalabane, Burak, Yiğit (Dk.89 Ferhat), Mehmet Nas, Eren.
Teknik Direktör: Mesut Bakkal
Beşiktaş: Korcan Çelikay, İbrahim Üzülmez, İbrahim Toraman, Sivok, Ekrem Dağ, İsmail Köybaşı (Dk.46 Yusuf Şimşek), Tello (Dk.77 Serdar Özkan), Fink, Ernst, Bobo, Tabata (Dk.46 Nobre)
Yedekler: Rasim Mutlu, Serdar Özkan, Erkan Zengin, Uğur İnceman, Erhan Güven, Nobre, Yusuf Şimşek.
Teknik Direktör: Mustafa Denizli
Sarı Kartlar: Sivok (Dk.71), İbrahim Toraman (90+2)
Eren (Dk.51), Yiğit (Dk.72) Manisaspor
Goller: 38. dakikada Simpson’ın attığı golle Manisaspor 1-0 öne geçti.
48. dakikada sağ kanattan gelişen atağımızda Tello, ceza sahasına hareketlenen
Bobo’ya bıraktı. Bobo’nun vuruşunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu (1-1).
61. dakikada Ergin’in golüyle Manisaspor 2-1 öne geçti.