25.11.2009
Manchester United 0 : 1 Beşiktaş
Maçın yorumunu yapmadan önce Beşiktaş taraftarının Manchester şehrinde yarattığı ilginç ortamı anlatmak istiyorum; Sabahın erken saatlerinde, Avrupa’nın ve İngiltere’nin çeşitli kentlerinden Manchester’a gelen Beşiktaş taraftarları cadde ve sokaklarda onarlı, onbeşerli gruplar halinde, marşlar ve şarkılar eşliğinde dolaşmaya başladılar. İngilizler, caddenin bir yanından diğer yanına “Siyah-Beyaz” çektiren taraftarları ilgiyle izliyorlardı. Manchester City taraftarları da bu şenliğe destek verince ortaya tam bir karnaval görüntüsü çıkmıştı.
Old Trafford Stadyumuna gelindiğinde, bilet bulamamış pek çok Beşiktaş taraftarı olduğunu gördük. Kulübün az bilet talep etmiş olmasından dolayı üzgün ve kırgındılar. İngilizler stadyum çevresine koydukları Türkçe yönlendirme levhaları ve güvenlik görevlilerinin çabaları ile Beşiktaş taraftarının stadyumdaki yerlerini kolayca bulmasını sağlamıştı. Polisin zorlandığı tek sorun, Beşiktaş taraftarlarının bilet numaralarına göre yerlerine oturmaması ve maçı ayakta izlemekte direnmesi idi. Polis, tüm çabalarına rağmen Beşiktaş taraftarlarını koltuklarına oturtamayınca, “Ne haliniz varsa görün” dercesine tribünü terk etti. Stadyuma girebilen 2500 Beşiktaş taraftarı, maç boyunca yaptıkları tezahüratlar ile 76,000 kişilik Old Trafford stadyumunu teslim aldılar.
CSKA Moskova’nın Wolfsburg’u yenmesinden sonra Beşiktaş’ın Avrupa kupalarında şansını sürdümesi için bu maçı alması mutlaka kazanması gerekiyordu. Nitekim, Beşiktaş’ın sahaya galip gelmek için çıktığı maçın daha ilk dakikalarında belli oldu. Maça kontrollü başladılar ama oyunu kendi sahalarında kabul etmediler. Topu kendi birinci bölgelerinden mümkün olduğunca uzak tuttular. Defansın göbeğinde Ferrari ve İbrahim Toraman gayet başarılıydılar. Rakibe mümkün olduğunca pozisyon vermediler. Toraman’ın sakatlanıp oyundan çıkmasından sonra onun yerini İbrahim Kaş doldururken, sağ kanata ise Erhan Güven alındı. İbrahim Üzülmez ise devamlı yukarı doğru hareketlenen grafiğini bu maçta da sürdürdü. Otuzbeş yaşına rağmen, karşısındaki Manchester’lı oyunculara geçit vermedi. Onun önünde oynayan İsmail Köybaşı da mükemmel bir oyun çıkardı.
Orta sahanın yönetimini üstlenen Tello 20. dakikada mükemmel bir gol atarak, Beşiktaş’ın zaferinde önemli bir rol üstlendi. Sakatlanıp oyundan çıkana kadar da maçın en iyilerinden biriydi. Ama Rüştü yaptığı kurtarışlarla maçın kahramanları sıralamasında birinci sıradaydı. Özellikle maçın ikinci yarısının son dakikasında en az yüzde yüz diyebieleceğimiz dört gol pozisyonunu önleyerek zaferin baş mimarı oldu. Beşiktaş’ın yabancılarından Ferrari, Ernst ve Fink disiplinli oyunları ile Türkiye’deki başarılarının tesadüf olmadığını gösterdiler. Bobo ise gol atamamış olmasına rağmen son derece yararlı bir oyun ortaya koydu. Kimi zaman defansa yardıma geldi, kimi zaman da orta sahaya gelip top aldı. Maçın 41. dakikasında Fink’e öyle bir asist yaptı ki, Fink biraz şanslı olsa maç daha ilk yarıda bitebilirdi.
Beşiktaş bu maçı hak ederek kazandı. Elde ettiği galibiyete ise “Zafer” yakıştırmasını yaparsak abartmış olmayız. Zira bu Manchester United takımı 2005 yılından beri Old Trafford’da oynadığı 23 Avrupa kupası maçında yenilgi görmemişti. Bu yenilmezlik ünvanına son vermek elbette görmezden gelinecek bir başarı değildir. Ancak, Beşiktaş’ın bu zaferini gölgelemek ve küçümsemek için fırsat kollayan Beşiktaş düşmanları maç sonunda hemen koro halinde başladılar bağırmaya; Manchester United genç takımı ile sahaya çıkmış, bu maçı önemsememiş. Bu kendini bilmez Beşiktaş düşmanlarının kıskançlıktan gözü o kadar kararmış ki ne internetten Manchester United takımının yaş istatistiklerini incelemişler ne de kimlerin ilk onbirde yer aldığının farkındalar.
Manchester takımı her şeyden önce gençlerden kurulu bir takım. Sahaya ilk onbirde çıkan futbolculardan, Foster, Neville, Vidic, Brown, Anderson, Park, Macheda ve Welbeck her zaman kendilerine ilk onbirde yer bulabilen oyuncular. Örneğin, birinci kaleci Van Der Sar’dır ama bu sene oynanan 22 maçın 11’inde kalede Foster vardı. Yedek kulübesinden sadece Rafael, Obertan ve Gibson ilk onbirde sahadaydı. Nitekim maçın ilerleyen dakikalarında Rafael ve Gibson’ın yerine Evra ve Carrick girdi. Park’ın yerine ise Owen oyuna girdi. Sahadaki Manchester ilk onbirinin yaş ortalaması 24 idi. Oyuna sonradan girenlerle ortalama 25.1’e yükseldi. Beşiktaş’ın ilk onbirinin yaş ortalaması ise 28,3 idi. Sonradan oyuna girenlerle bu oran 27,5’e düştü. Beşiktaş’ın galibiyetini küçümsemek isteyen futbol cahilleri bu istatistiklerden bihaber, kıskançlıklarına esir olarak, daha maç bitiminde sallamaya başladılar. Onları Allah’a havale ediyorum.
Mustafa Hoca ve talebelerini bir kez daha alkışlıyorum. Analarının ak sütü gibi helal olsun!
Manchester United:0 – Beşiktaş:1
25.11.2009
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Old Trafford
Hakem: Stéphane Laurent Lannoy, Eric Dansault, Laurent Ugo, Antony Gautier (4.)
Manchester United: Foster, Neville, Brown, Anderson, Park (Dk.69 owen), Vidic, Welbeck, Rafael (Dk. 74 Evra), Obertan, Mcheda, Gibson (Dk.74 Carrick)
Yedekler: Kuszczak, Evra, Owen, Carrick, Nani, Scholes, Fletcher.
Teknik Direktör: Alex Ferguson
Beşiktaş: Rüştü Reçber, İsmail Köybaşı, İbrahim Kaş, Fink, Bobo (Batuhan Karadeniz Dk.84), Tello (Dk.75 Uğur İnceman), Ekrem Dağ, İbrahim Üzülmez, Ferrari, Ernst, İbrahim Toraman (Dk.67 Erhan Güven)
Yedekler: Korcan Çelikay, Batuhan Karadeniz, Rodrigo Tabata, Uğur İnceman, Yusuf Şimşek, Erhan Güven, Erkan Zengin.
Teknik Direktör: Mustafa Denizli
Sarı Kartlar: Batuhan Karadeniz (Dk.85), Rüştü Reçber (Dk.90+5)
Gol: 20. dakikada Tello, uzaktan sert bir şutla Foster’ın yanından topu ağlarla buluşturarak Ekibimiz’i 1-0 öne geçirdi.
