22.08.2009
Gençlerbirliği 0 : 0 Beşiktaş
Sezon başında bu kadar sakatlık yaşanması çok can sıkıcı. Mustafa Hoca takım kurmakta zorlanıyor. Böyle olunca da ligin ilk üç haftasında 4 puan kaybetmek kaçınılmaz oluyor. Mustafa Hoca’nın 10,5 numara diye tabir ettiği bölgedeki eksiklik her maç kendini daha fazla hissettiriyor. Bu eksikliği Tello ile gidermeye çalışmak ise bir hayal. Tello Beşiktaş’a sol açık olarak gelmişti, geldiği takımda ise sol bek oynuyordu. Şimdi Mustafa Hoca sol açıktan oyun kurucu yaratmaya çalışıyor.
Yusuf ve Bobo’nun da sakatlanması ile hucum bölgesi zayıflamış durumda. Nobre yedek kulübesinde ama o da sakat. Mecburen Nihat tek başına forvet oynuyor. Onun arkasında ise Holosko ve Tello oynuyor. Bu üçlünün arkasında ise üç tane önlibero oynuyor. Bu takım dizilişi ile nasıl hücuma kalkılır, Allah bilir. Özellikle, kapanan takımları bu kadro ile açmak mümkün değil.
Koskoca ilk yarıdan akıllarda kalan tek pozisyon Tello’nun direkten dönen korner atışı var. Buna karşın Gençlerbirliği’nin en az üç net gol pozisyonu var. İkinci yarıda Beşiktaş oyunu Gençlerbirliği yarı sahasına yıkmış gibi göründü ama bu Gençlerbirliği’nin bir taktiği idi. Beşiktaş’ı üzerine çekip, kontra ataklarla gol aradılar. Aradıkları pozisyonları da buldular ama yeterince şanslı değildiler.
Ne Beşiktaş ne de Gençlerbirliği 3 puanı hak etti. Üç haftada kaybedilen 4 puan için Mustafa Hoca’ya kızamıyorum. Adam haftalardır takımdaki eksikleri söylüyor ama yönetim halen ne Delgado ne de Bobo’nun sorunlarını çözümleyip, istenilen transferleri yapamadı. Şampiyonluk kutlamaları için tüm il ve ilçeleri dolaşmaktan bu sorunlara vakit ayıramadılar. Bu saatten sonra Avrupa’dan alınacak futbolcudan da hayır gelmez. Şampiyonlar Ligi ve UEFA kupasının başlamasından sonra alınacak futbolcu, ya sakattır ya da bu liglerde forma giyemeyecek kalitededir.
Beşiktaş’ın bu haline bakıp yine de ümitsizliğe kapılmamak gerekir. Sakatlar hızla iyileşir ve Mustafa Hoca’nın istediği mevkilere iyi futbolcu bulunursa Mustafa Hoca bizim ligimizde tekrar “Şapkadan tavşan çıkartır”.
Bu sene adet olduğu üzere hakemlerin rakiplere yaptığı kıyaklara göz atmaya devam edelim; Önce Galatasaray – Kayserispor maçından başlayalım. Galatasaray maçı 4-1 gibi farklı bir sonuçla kazandı ama ilk iki gol Halis Özkahya’nın hediyesi idi. İlk golü, M.Baros, Souleymanou’nun eline temas ederek tuttuğu topa vurarak attı. Atılan golü faul gerekçesiyle iptal etmeliydi. (Geçen sezon Nobre’nin B.Ş.Belediye’ye karşı iptal edilen golünü hatırladım). Daha sonra auta giden topu kornere çevirdi. Atışın devamında Galatasaray’ın ikinci golü geldi. Bu skordan sonra Kayserispor’un gardı düştü ve fark açıldı.
Fenerbahçe-Diyarbakırspor maçında ise Suat Arslanboğa daha maçın 3. dakikasında insiyatifi FB’li futbolculara bıraktı. Emre Belezoğlu hakemin kolunda öyle bir vurdu ki, sokakta bu hareketi yapsa kanlı bıçaklı kavgaya neden olur. Ama hakem bu harekete kart çıkartamadı ve o dakikadan itibaren maçtan koptu. Bu hareketten tam 5 dakika sonra gem’i azıya alan Emre’ye sarı kart gösterebildi. Oysa, 8. dakikada Emre 2. sarı karttan oyundan atılmış olacaktı. O dakikada 10 kişi kalacak bir FB takımının Diyarbakırspor’u yenmesi çok zor olurdu.
Bakalım gelecek haftalarda neler göreceğiz!
Gençlerbirliği:0 Beşiktaş:0
22.08.2009 22:37
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Ankara 19 Mayıs
Hakemler: Koray Gençerler, Baki Tuncay Akkın, Serkan Ok, Mustafa İlker Coşkun (4. Hakem)
Gençlerbirliği: Serdar, Orhan Şam, Aykut, İlhan, Ivan, Cem, Tozo, Harbuzi (Dk. 89 Bilal), Burhan, Mustafa, Kahe
Yedekler: Ulaş, Bilal, Efe, Momha, Hurşit, Murat, Kuite
Teknik Direktör: Thomas Dohll
Beşiktaş: Hakan Arıkan, Sivok, Ferrari, Erhan (Dk. 46 Rıdvan), İbrahim Üzülmez (Dk. 79 İsmail Köybaşı), Ernst, Fink (Dk. 46 Nobre), Uğur, Tello, Holosko, Nihat
Yedekler: Korcan, Nobre, Erkan, Serdar Özkan, İsmail Köybaşı, Necip, Rıdvan
Teknik Direktör: Mustafa Denizli
Sarı Kartlar: Sivok (Dk. 79), Uğur İnceman (Dk. 89)