SL 17. Hafta – 24.01.2009
Beşiktaş 1 : 0 Denizlispor
Denizlispor maçına taraftarın ilgisi büyüktü. Belli ki büyük çoğunluğu, medyada Beşiktaşlılığı tartışılan Yusuf Şimşek’i seyretmeye gelmişti. Maç öncesi ve maç esnasında Yusuf’a büyük sevgi gösterileri yapıldı. Yusuf ‘u topla buluştuğu her an alkışladılar. Bu maç Yusuf için çok önemli idi. İnönü’de, Beşiktaş taraftarıyla ilk buluştuğu maçın eski takımına karşı olması bu önemi bir kez daha artırdığını düşünüyorum.
Beşiktaş, Denizlispor ile yaptığı son sekiz maçın yedisini kazanmış, birini kaybetmiş, birinde ise berabere kalmış. Sanırım bu istatistiki veriler hem Mustafa Denizli’nin hem de futbolcuların kafasını karıştırmış olacak ki maça çok rahat (!) bir şekilde başladılar. Bu maçı nasıl olsa alacağız havasındaydılar. Ancak, Beşiktaş’ın ortaya koydu futbol, devre arasını çok iyi değerlendiremedikleri izlenimini veriyordu. Pek çok gol pozisyonuna girmelerine rağmen bir türlü beklenen golleri atamadılar.
Basındaki bazı yazar ve yorumcular, Beşiktaş’ın Kratochvil’in kendi kalesine attığı gol ile galip gelmesini küçümser bir tavırla değerlendirdiklerini izledik. Oysa hiç biri, ne yapılan ortanın güzelliğinin ne de Mert Nobre’nin hemen Kratochvil’in yanı başında olduğunun farkında değildiler. Rakibi hata yapmaya zorlamak da futbolun güzelliğidir. Rakip hata yapmazsa zaten gol atmak mümkün değildir. Nobre de o pozisyonda Kratochvil’i hataya zorlayarak topu kendi kalesine atmasını sağladı. Beşiktaş’ın rakiplerinin hak etmediği puanları almasını alkışlayan bu yazar ve yorumcularda farklı bir değerlendirme beklemek zaten hatadır.
Yusuf Şimşek maçta kaldığı sürece beklentilere karşılık verecek kadar büyük işler yapamadı. Ama bu tür oyuncuların kredisinin her zaman yüksek olması gerekir. Yusuf’un, sabırla beklendiğinde, fırsatını bulup, skoru değiştirebilecek kapasitesi olduğu tartışma bile götürmez. Seyirci de bunun bilincinde olduğundan Yusuf’u 73. dakikada oyundan çıkarken çılgınca alkışladı.
Maçın diğer bir iyi oyuncusu da Tello idi. Tello düz futbol oynadığından pek göze hitap eden bir oyun sergilemiyor. Ama maç içinde girdiği kademeler, top çalmalar ve yaptığı etkili ortalarla takım arkadaşlarını hem rahatlatıyor hem de gol poziyonuna sokuyor. Holosko ve Nobre, Tello’nun bu güzel asistlerinde biraz daha dikkatli olsalar skor kesinlikle daha farklı olabilirdi.
Zapatocny’nin gördüğü kırmızı kartın, hakemin de belirttiği gibi, küfür etmiş olması ihtimali yüksek. Zira, Zapotocny’nin yaptığı faulden sonra Selçuk Dereli önce sarı kartına eline götürdü ama aniden fikir değiştirerek kırmızı kartını çıkarttı. Bu da Zapotocny’nin küfür etmiş olma ihtimalini kuvvetlendiriyor. Şayet böyle bir sorumsuzluk yapıp takımını 10 kişi bıraktı ise Yönetim tarafından gerekli cezanın verilmesi gerekir. Neyse ki Beşiktaş bundan sonraki 3 maçı Antalyaspor ile oynayacağından Zapotocny’nin eksikliği fazlaca hissedilmez.
Gerçi Beşiktaş taraftarı artık 10 kişi ile takımını izlemeye de alıştı (!)
Beşiktaş:1 – Denizlispor:0
24.01.2009
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: BJK İnönü
Hakem: Selçuk Dereli, Muharrem Yılmaz, Hüseyin Fidan, Gökhan GÜneşer (4.)
Beşiktaş: Rüştü Reçber, İbrahim Toraman, Zapotocny, Sivok, İbrahim Üzülmez, Ekrem Dağ, Serdar Özkan (Dk.46 Cisse), Tello, Holosko (Dk.82 Serdar Kurtuluş), Yusuf Şimşek (Dk.73 Uğur İnceman), Nobre
Yedekler: Hakan Arıkan, Serdar Kurtuluş, Cisse, Seric, Uğur İnceman, Erkan Zengin, Korcan Çelikay
Teknik Direktör: Mustafa Denizli
Denizlispor: Cenk, Couto, Çağlar, Caner (Dk.70 Güray), Tomas, Emin, Zafer (DK.46 Lietava ), Feridun, Musa (Dk.80), Roberts, Kratochvil
Yedekler: Carlos Alberto, Engin, Güray, Lietava, Okan, Fatih, Braga.
Teknik Direktör: Ümit Kayıhan
Sarı Kartlar: Tello (Dk.41), İbrahim Üzülmez (Dk.60), Yusuf (Dk.68)
Musa (Dk.33), Zafer (Dk.37), Emin (40) Denizlispor
Kırmızı Kart: Zapotocny (Dk.77)
Gol: 28. dakikada gelişen atağımızda rakip oyuncu Kratochvil, topu kendi ağlarına görderdi ve Beşiktaş 1-0 öne geçti.