SL 19. Hafta Gaziantep 0 : 0 Beşiktaş 04.02.2007
SL 20. Hafta Beşiktaş 2 : 0 Denizlispor 10.02.2007
SL 21. Hafta Konyaspor 2 : 1 Beşiktaş 16.02.2007
SL 22. Hafta Trabzonspor 3 : 2 Beşiktaş 24.02.2007
SL 23. Hafta Beşiktaş 2 : 1 Galatasaray 03.03.2007
Başkan Yıldırım Demirören yeni yönetim kurulunun görev bölüşümünü yaparken, bu yönetimin dört önemli hedefi olduğunu açıkladı;
A) Şampiyonluk,
B) 45.000 kişilik yeni stadyum,
C) Sosyal Tesis
D) Beşiktaş Üniversitesi.
Bu hedefleri tek tek incelemeden önce, beni en çok heyecanlandıranın Beşiktaş Üniversitesi olduğunu belirtmek isterim. Bu konudaki çekince ve önerilerimi en sona saklayarak, hedefleri değerlendirmek istiyorum.
Bu sezon, bu kadro ve Jean Tigana ile şampiyonluğun ancak ve ancak çok önemli tesadüflerle gerçekleşebileceğine inanmaktayım. Gaziantep önünde kaçan üç puan belki de şampiyonluk yarışından kopuşun önemli bir işaretiydi. Ben, bir kulübün başarısını sadece şampiyonluk ile ölçenlerden değilim. Geleceğe yönelik her türlü yatırımı en az şampiyonluk kadar değerli kabul ederim. Bundan dolayı, Yıldırım Demirören’in şampiyonluk dışındaki hedeflerini fazlasıyla önemsiyorum.
Mevcut İnönü stadyumunun yıkılıp yapılması hem gerekli hem de zorunluluktur. 2000 yılında yönetimde bulunduğum dönemde, iki ayrı üniversiteye stadyumun depreme dayanıklılığı konusunda testler yaptırmıştık. Sonuçlar, derhal stadyumun yıkılıp, yeniden yapılmasını zorunlu kılıyordu. Güçlendirme yapılması bile imkansızdı. Ancak, Anıtlar Yüksek Kurulu bir türlü gerekli izinlileri vermedi. Üstelik, İnönü Stadyumunun sadece denize bakan tarafı tarihi eser statüsünde bulunmasına rağmen. Yıldırım Demirören yönetimi bu projeyi hayata geçirebilirse, her Beşiktaş’lı gibi kendilerine müteşekkir olur, elimden gelen desteği de sonuna kadar veririm.
PROJELERİ DESTEKLEMEK LAZIM
Sosyal tesis konusu da son derece önemlidir. Beşiktaş’lıların biraraya gelip, tanışıklıklarını artıracakları, aileleri ile birlikte hoşça vakit geçirebilecekleri bir mekanları yoktur. Yıllar önce Sayın Seba Yeşilköy’de böyle bir tesis için kolları sıvamıştı. Tesis daha açılmadan, yüksek üyelik ücretine rağmen, binlerec kişi üye olmuştu. Çeşitli nedenlerle bu proje gerçekleşmedi. Çilekli tesisleri ise nedense pek benimsenmedi. Bu projeyi de alkışlıyor ve hayırlı olsun diyorum.
Gelelim Üniversite projesine ; Eğitim bir spor kulübü için son derece önemlidir. Ama eğitimin hedefleri çok iyi belirlenmek koşuluyla. Özel Üniversite enflasyonu yaşanan Türkiye’de nasıl bir üniversite kurulmalıdır. Bu üniversite, Galatasaray Üniversitesi gibi sosyal bilimlere mi ağırlık vermeli, yoksa mühendislik ağırlıklı mı olmalıdır? Ya da tıp fakültesi mi kurulmalıdır?
Bence hiç biri. Beşiktaş’ın kurucu üniversite tam teşeküllü bir Spor Akademisi olmalıdır.
BEŞİKTAŞ ÜNİVERSİTESİ Mİ , SPOR AKADEMİSİ Mİ?
Üniversite tartışmalarına girmeden önce , Beşiktaş Kolejini yeniden ele almak gerekiyor. Beşiktaş kulübünün kolej ile ilişkisi sadece isim hakları ile sınırlıdır. Kulübün bunun dışında Beşiktaş Koleji ile hiç bir ilişkisi yoktur. Hatta kolejin yönetim kurulu ya da mütevelli heyetinde bile temsil edilmemektedir. Oysa pek kişi, bu kolejin Beşiktaş Kulübüne ait olduğunu zannetmektedir.
Başkan Demirören, öncelikle bu işe el atmalıdır. Ya okula ortak olup, yönetimde söz sahibi olunmalı ya da isim haklarımız geri alınarak, yeni bir kolej kurulmalıdır. Kolej yerine spor lisesi önermeme rağmen bu kolejin diğerlerine kıyasla daha spor ağırlıklı olmasında yarar olabilir. Bu kolej, Beşiktaş’ın gelecekteki lobisinin arka bahçesi olacaktır. Buradan yetişen devlet adamlarının, siyasetçilerin, işadamlarının, bürokratların,sanatçıların vs. Beşiktaş’a sağlayacakları katkıların değerini bugünden ölçümlemenin imkanı yoktur.
Ayrıca, bu koleji Beşiktaş Özkaynak Düzeni ile de ilişkilendirmek mümkündür. Kolejde okuyan öğrenciler, çeşitli branşlarda Beşiktaş’ın sporcu kaynağı olabileceği gibi, Beşiktaş Özkaynak Düzeninde yetişen sporcular içinde bir eğitim merkezi olabilir. Geleceği parlak sporculara bu kolejde okuma hakkı verilerek, üstün eğitimli sporculara sahip olabiliriz. Özetle bu kolej Beşiktaş’ın arka bahçesi olmalıdır. 
Üniversiteye gelince; Teredütsüz, bu üniversite tam teşeküllü bir Spor Akademisi olmalıdır. Beşiktaş’ın binlerce iktisatçı ya da binlerce mühendis ya da binlerce doktora ihtiyacı yoktur. Beşiktaş’ın çok iyi yetişmiş sporculara ve spor adamlarına ihtiyacı vardır. Bu üniversiteden, her branşta eğitimli sporcular yetiştirilebileceği gibi, her branşta teknik direktörden menecere, hakemden masöre, spor yazarından spor fotografçısına kadar sporun içinde yer alan tüm iş kollarına nitelikli eleman sağlanmış olur.
Bu akademiden yetişenler sadece Beşiktaş’a değil tüm ülke sporuna hizmet edeceklerdir. Böyle bir karar almakla sayın Demirören, sadece Beşiktaş’a değil tüm ülke sporuna katkıda bulunmuş olacaktır. Aksi takdirde, yalnızca kulübe gelir getirecek bir yatırım yapmış olurlar ki, bu kadar çok özel üniversite içerisinde başarısı da garanti değildir. Sayın Başkan acil bu konuyu dikkate almalı ve yurtdışındaki spor akademilerini inceleyecek bir heyet oluşturmalıdır. Umarım, bu konuda da ilk olmak Beşiktaş’a ve Sayın Demirören’e nasip olur.
