Yeni Dönem Hayırlı Olsun

0
448

SL 18. Hafta Beşiktaş 3 : 1 Manisaspor 28.01.2007

Yıldırım Demirören’in bir rüyası vardı; Listeler yerine Başkanlar yarışsın ve kazanan Başkan istediği gibi listesini yapsın.  Başkanlık için başka aday çıkmayınca sayın  Demirören’in de rüyası gerçekleşmiş oldu.  Peki, listesini özgürce yapabildi mi? Hayır ! Yine devreye gruplar girdi. Yine koltuk pazarlıkları yapıldı. Yine birilerine danışıldı.  Sonuçta sayın Demirören istediği yönetimi yapamadı.

Serdar Bilgili’nin ilk dönem başkanlığındaki yönetim kurulu son yılların en başarılı yönetimiydi. Yönetimde bulunanların hiçbiri, hiçbir gruba bağlı değildi.  Yönetim Kurulu, tam bir teknokratlar birliğini andırıyordu.  Grupların etkisi olmayan bu yönetim kurulu çok başarılı işlere imza atmıştı.  Beşiktaş’taki  modernleşme hareketini bunlar başlattılar.  Ancak, sonraki dönemlerinde Serdar Bilgili, gruplarla masaya oturup, koltuk pazarlığı yapmaya başladığında hem kendi iktidarının hem de Beşiktaş’taki başarılı yükselişin sonunu hazırladı. Sonu herkesçe malum.

Yıldırım Demirören, eline geçen bu fırsattan yararlanmayı bilemedi.  Sonuçta, bazı muhalif seslere ve “Beyaz oylara” rağmen üç yıllığına başkan seçildi. Hiç bir başkana tanınmayan tolerans kendisine tanındı.   Başarılı olmak için önünde hiçbir engel yok. Bu koşullara rağmen başarılı olamazsa Beşiktaş camiası onu sonsuza dek lanetler.

NİHAYET LİG BAŞLADI

Futbolsuz geçen haftasonları nihayet sona erdi.  Dondurucu soğuğa rağmen tribünleri dolduran Beşiktaş seyircisi hem skor hem de göz zevki açısından, evlerine doymuş ve mutlu bir şekilde gittiler. Gerek eski yönetim kurulunda gerekse yeni yönetim kurulunda çok değer verdiğim arkadaşlarım var. Bu arkadaşlarla değişik zamanlarda ve birbirinden ayrı yaptığım sohbetlerde, Tigana’nın takımı kasıtlı olarak yanlış oynattığı, yeteri kadar çalıştırmadığı ve kovulmak için elinden geleni yaptığını öğrendim.  Tüm amacı, tazminatını alıp, hayalini kurduğu çiftliğe yerleşmekmiş.

İlk bakışta bu tezler bir komplo teorisini çağrıştırıyor. Ama diğer yandan da, Beşiktaş’ın sahip olduğu kadroya bakıp, oynadığı futbol hatırlanınca da insan ister istemez bu tezlerin doruluğuna inanıyor.  Dün yine Beşiktaş 4-4-2 düzeninde oynadı. Orta dörtlünün kanatlarında, pres yapmayan ama üstün yetenekleri sayesinde rakibi oyundan düşürüp, oyunu kurabilen Delgado ve Ricardinho gibi iki usta vardı. Bu ikili birlikte oynar mı diye çok tartışıldı. Oynadıkları futbol ile bu sorulara cevabı sahada verdiler.

Delgado ve Ricardinho elbette birlikte oynayabilirler. Hatta, bu özelliklerde bir üçüncü futbolcu daha olsa, o da onlarla birlikte oynar. Ama doğru yerlerde oynatılırlarsa başarılı olurlar. Gençlerbirliği önünde de aynı kadro oynamış ve tam bir hezimet yaşanmıştı. Çünkü, Gençlerbirliği orta sahayı beşleyerek Beşiktaş orta sahasını teslim almış,  buna karşın orta sahasını güçlendirmeyen Tigana hezimete kapılarını açmıştı.

Tigana, Delgado ve Ricardinho birlikte oynatacaksa ve 4-4-2 sisteminde ısrar edecekse her zaman dünkü kadar şanslı olmayabilir. Bu ikilinin başarılı olabilmesi için Ricardinho’nun orta sahada oyun kurucu, Delgado’nun ise forvetin hemen arkasında oynaması yararlı olur.  Tigana, futbolda orta sahanın belirleyiciliğinin farkında değilmiş gibi hareket ediyor. Oysa modern futbolda, savunma da, hücum da orta sahadan başlıyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here