TK Final Beşiktaş 3 : 2 Fenerbahçe 03.05.2006
SL 33. Hafta Beşiktaş 1 : 2 Galatasaray 07.05.2006
Büyük gün geldi çattı. Kupa Beyinin kim olduğu bu gece İzmir’de belli olacak. “Bu tür maçların favorisi olmaz” gibi klasik geyiklere girmeyeceğim. Bu maçın tek favorisi var; Beşiktaş.
Bu satırları 3 Mayıs 2006 tarihinde Birgün gazetesindeki köşemde yazmıştım. Beşiktaş’lı futbolcular beni mahçup etmediler. En az bizler kadar inandılar ve Kupayı Beşikatş müzesine getirdiler. Finale yakışır bir maç seyrettirdikleri için her iki takım futbolcu ve teknik heyetine teşekkür etmemiz gerekir.
Maçla ilgili teknik analizlere girmek pek hoşlandığım bir şey değil. Ancak yine de kısaca sahada gördüklerimi tekrar hatırlamak ve okuyucularıma hatırlatmak isterim. Beşiktaş takımı maça gerçekten istekli ve hırslı başladı. İlk yarı da yaptıkları presle Fenerbahçe’yi bunalttılar. Özellikle Gökhan ve Bobo’nun presi Fenerbahçe defansının ileri çıkmasını engelledi. İlk yarıda, iki sayılı üstünlük sağlandıktan sonra Bobo ve Tümer bencillik yapmayıp girdikleri pozisyonlarda pas vermeyi düşünselerdi maçı ilk yarıda bitirir ve kupayı zorlanmadan alırlardı.İkinci yarıda ise Fenerbahçe sahada daha üstün gözüktü. Beraberliği yakaladıktan sonra kondisyon olarak oyundan düştüler. Beşiktaş’lı futbolcular ise kısa bir panik dönemi yaşadıktan sonra tekrar oyuna konsantre olup hak ettikleri sonuca ulaştılar.
AT GÖZLÜKLÜ SPOR YAZARLARI,
Bazı Fenerbahçe köşe yazarlarının, Beşiktaş’ın bu haklı galibiyetine gölge düşürmek için panik içinde yazılar yazdığını görmekteyiz. Bu köşe yazarları, ya futboldan hiç anlamıyor ya da biz farklı bir maçı izledik. Beşiktaş’ın attığı goller öncesi faul varmış, Beşiktaş Bülent Demirlek’in yardımıyla maçı kazanmış ve bir sürü ipe sapa gelmez zırva. Ayıptır beyler, ayıptır. Oturun maçı bir daha seyredin ve Beşiktaş camiasından özür dileyin.
Beşiktaş, camia olarak bu maçta galip geleceklerine inanmıştı. Maçtan sonra giyilen tişörtler bu inancın bir göstergesiydi. Tişörtlerin üzerindeki yazılar ise anlamlıydı. Nazım Hikmet’in şiirinden yapılan bu alıntı Fenerbahçe seyircisine “telif hakları” konusunda bir hatırlatma niteliğindeydi. Beşiktaş’lı futbolcuların ve yöneticilerinin kupa sevinci yaşarken gösterdikleri ağır başlı tutumu ise ayrıca kutlamak istiyorum. Bir lig maçı kazandıktan sonra “Bir baba hindi” diye yırtınanlar bu kupayı alsalardı neler yaparlardı düşünmek bile istemiyorum.
Fenerbahçe takımını ve yönetimini ikincilik madalyalarını almak için tören alanına gelmemesini ise ayıplıyor ve kınıyorum. Futbolcuların ve Daum’un kendi başlarına böyle bir karar verebileceğine inanmıyorum. Fairplay’e yakışmayan bu davranışın arkasında Aziz Yıldırım’ın ve yöneticilerin olduğuna eminim. Bir başka ayıp da Daum’un maç sonunda basın toplantısı yapmamasıydı. Bu davranış Daum’a hiç yakışmadı. En azından, en zor günlerinde kendisine kucak açan eski kulübünü bu başarısından dolayı tebrik etmesi gerekirdi. İnsan hafızası bu kadar zayıf olmamalı. Bir zamanlar kendisini “kokainman” lıkla suçlayıp, maça çıktığında sahaya kokain paketi izlenimi veren un dolu torbaları atanları unutmaması gerekirdi.
