Teknoloji ve bilişim sektörü her geçen gün günlük hayatımıza daha hızlı ve daha çok girmeye başladı. İşin tuhafı, bizler de bu gelişmelere o kadar hızlı adapte oluyoruz. Sanki doğduğumuzdan beri bu olanakları kullanıyor gibiyiz.
Cep telefonları sanki hayatımızın her evresinde vardı. Telefonumuzu yanımıza almayı unuttuğumuzda tüm dünya ile ilişkimiz kesilmiş gibi hissediyoruz. Oysa çok değil, onbeş yıl önce hayatımızda böyle bir alet yer almıyordu.
Aynı şey kredi kartları ve ATM’ler için de geçerli. Ben yaştakiler, uzunca bir süre ceplerinde nakit para ile dolaştılar. Çünkü bizlerin gençliğinde kredi kartı yoktu. Bankadan para çekme işlemi ise saatler sürerdi. Şimdi ise cüzdanımız boş ama cebimizde bir tomar kredi kartı var.
Geçtiğimiz aylarda Amerika’dan bir iş adamı ziyaretime gelmişti. İstanbul’u gezdirirken Akbil’den ve köprüdeki OGS sisteminden bahsetmiştim. Amerikalı dostum gerçekten çok etkilenmiş ve bu tür imkanların Amerika’da bile bu kadar yaygın kullanılmadığını söylemişti.
Nisan ayından itibaren Boğaziçi köprüsünden yalnızca OGS ve KGS sahipleri geçiş yapıyor. Bu makalenin yazıldığı tarihe kadar Boğaziçi köprüsünde bir rahatlama olduğunu söyleyebilirim. Ancak köprünün ücretsiz geçiş tarafındaki trafikte bir azalma yok. Genel olarak bakıldığında, sabahları Anadolu yakasından Avrupa yakasına doğru yoğun bir trafik var. Dolayısıyla köprü trafiği sadece akşam Avrupa yakasından Anadolu yakasına geçenler için rahatlamış oldu. Oysa OGS ve KGS sistemini her iki yön için de geçerli kılıp, geçiş ücretini ikiye bölselerdi bu sorun yaşanmadı.
Bir diğer yeni uygulama da kredi kartlarında pin kullanımı ile ilgili. Bu son derece yerinde ve kredi kartlarımızın güvenliğini sağlayan bir uygulama. Ancak burada da küçük bir sorun var; Şifreler. Her banka belli periodlarda şifrenizi değiştirmenizi istiyor. Zannediyorlar ki sadece o bankanın kredi kartını kullanıyorsunuz. Oysa on ayrı kredi kartı kullanıyorsanız on ayrı şifreyi aklınızda tutmak zorundasınız. Internetten işlem yapmak için bir de müşteri numarası hatırlamanız gerekiyor. Beyninizde yeterli yer yoksa bu numara ve şifreleri bir yerlere kaydetmek zorundasınız. Kaydettiğiniz yer keşfedildiğinde ise tüm paranızı riske atmış oluyorsunuz. Oysa bu sorun, vatandaşlık numarası gibi her birey için tek numaraya indirgense ve şifreler sık sık değiştirilmek zorunda kalmasa hayat daha kolay olmaz mı?