Türk Futbolunun Ayıpları ve Ayıplıları

0
447

Futbol Federasyonu Fatih Terim ile devam etme kararı aldı. Pek çok futbol yorumcusu  bu kararın taktik açıdan alındığını iddia ediyor. Milli takımın aldığı cezaya itiraz edileceği bir dönemde Fatih Terim’i görevden almak suçu kabullenmek anlamına geliyormuş. Tipik bir Oriental düşünce biçimi !

Suçunun ispat edilememiş olması ve FIFA’dan ceza almamış olması Fatih Terim’i aklamıyor ki. Yaşanan olayların baş suçlusu, hem Dünya’da hem de Türkiye’de kamu vicdanında Fatih Terim’dir. Bunu saklamaya çalışmanın kimseye pratik bir faydası yok. Tam tersine zararı var. “Türkler yaptıkları yanlışı savunmaya devam ediyor. Yaptıklarından ders çıkartmamışlar” şeklinde algılanıyor. Oysa, Batılı kültürlerde “Özür dilerim” demek yetmiyor. Yaptığınız yanlıştan ders aldığınızı atacağınız adımlarla ispat etmeniz gerekiyor.

Fatih Terim bu olaylar karşısında son derece bencilce davranıyor. Olaylarda sanki hiç sorumluluğu yokmuş gibi, “Suçlular cezalandırıldı. FIFA tutanaklarında benim adım geçmiyor” diyor. Fatih Terim bir yandan “delikanlı” geçiniyor bir yanda da yandaşlarını ve arkadaşlarını gözünü kırpmadan satıyor.

Eski Federasyonun yeniden seçilmemesi iyi bir gelişme. En azından, “Sorumlular görevden alındı izlenimi yaratıyor. Ama bu sefer de yeni Başkan gidip FIFA Başkanının elini öpüyor. Buyrun size bir başka Oriental davranış biçimi daha!

Senin kültürünü tanımayan bir Batılı için el öpmek olsa olsa güçsüzlük ve suçluluğun itirafı anlamına gelir. Bu milleti yeterince utandırdıkları yetmemiş gibi şimdi de küçük düşürüyorlar. Bir değişiklik olmadığı takdirde önümüzdeki üç yıl Türk Futbolunu bu zihniyet yönetecek.

TENCERE DİBİN KARA

Peki, ülkemizin güzide kulüpler farklı mı?  FB Başkanı çıkıp, “Sahada kazanarak şampiyon olunamayacağını öğrendim” diyecek kadar fütursuz. Bu sözleri, kazandıkları şampiyonlukların arkasındaki masabaşı çalışmalarının bir itirafı niteliğinde. Ama kimse umursamıyor. Ne eski Federasyon ne de yeni Federasyon bu sözler hakkında hiç bir işlem yapmadı. Ya da yapamadılar. Çünkü kendileri de dizlerine kadar çamurun içindeler.

Diğer yandan Gençlerbirliği Başkanı Cavcav herkesin ortasında uluorta küfür ediyor. Sonra özür diliyor. Bundan tam ders aldığını zannettiğiniz bir anda yine ortaya çıkıyor ve Kayserispor Başkanını çileden çıkartacak küfürler sarf ediyor.

Teşvik primi artık etik mi değil mi diye tartışılmıyor bile. Çünkü artık alenen şike söz konusu. Gökdeniz olayı buzdağının deniz seviyesi üzerindeki bölümü. Altını araştırmaya kimse cesaret edemiyor. Şike iddialarına adı karışmış teknik direktörler halen süper ligde takım yönetiyorlar. Ya düşme hattındaki takımların sezon sonuna doğru birbirine yaptığı “Hatır şikesine” ne demeli? Siyasilerin kendi şehirlerinin takımlarını ligde tutmak için döndürdüğü dolaplar ise ayrı bir yazı konusu.

AT SAHİBİNE GÖRE KİŞNER

Kulüplerimizin yöneticileri bu durumdayken futbolcu ve teknik direktörleri farklı mı?  Fair play ruhuyla oynayan kaç futbolcu kaldı liglerimizde? Önüne gelen hakem aldatmaya çalışıyor. Nobre, geçtiğimiz hafta Serdar Tatlı’nın başını yaktı. Serdar Tatlı bu ligin en temiz ve hasiyetli hakemlerinden biri. Ayrıca hatasını kabul edip, özür dileyebilecek kadar da olgun. Ama Nobre sahtekarlığın üzerine bir de yalan konuşuyor. Ben kendimi yere atmadım, düşürüldüm, diyor. Nobre gibi çapsız o kadar çok futbolcu var ki bu ligde, hangisini yazayım? Allahım sen bizlere sabır ver!

Beşiktaş’ta teknik direktör iken rakiplerin haksız puan kazanmasından yakınan Daum halinden çok memnun. Hatta mevcut durumdan şikayetçi olacak kadar da pişkin. Samsunspor’a attıkları 5 golün dördünü çıkartın, 1-0 galip geldik sayın diyor. Aklı sıra, hakem hatasını hatırlatanlarla dalga geçiyor. Sanki beş golü Samsunspor 11 kişiyken atmış gibi.

Başkanını uluorta küfür eder de futbolcusu ondan geri kalır mı? İsmail Güldüren TV kameralarının önünde Beşiktaş seyircisine ana, avrat düz gidiyor, kimse tepki göstermiyor. Federasyon harekete geçmediği gibi Beşiktaş Yönetimi de şikayetçi değil. İsmail Güldüren’in küfürleri sadece taraftara değil tüm Camiaya idi. Sessizliğini sürdüren Beşiktaş Yönetimine yazıklar olsun !

Uluslararası arenadaki başarısızlığımız, yukarıda örneklerini saydığımız çamurun artık bataklığa dönüşmesinin bir sonucudur. İlginç olan nokta, kimsenin batalığı kurutmaktan söz etmemesi ve  sadece sineklerle uğraşıyor olmasıdır.

Türk futbolu hızla irtifa kaybetmeye devam ediyor.


CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here