Çuvaldızı Kendimize Batırmak

0
432

SL 22. Hafta Beşiktaş 0 : 1 Ç. Rizespor 17.02.2006

Bu yazımda, Beşiktaş’ın İnegölspor ve Çaykur Rizespor yenilgilerine pek fazla değinmeyeceğim. Sporda yenmek de var, yenilmek te. İnegölspor ve Ç.Rizespor’u kutluyorum. Analarının ak sütü gibi helal bir galibiyet elde ettiler.

İnegölspor teknik direktör Nafi Bilaloğlu maç öncesi toplantısında oyuncularına özetle, “Beşiktaş’lı futbolcuların sizden hiç bir fazlası yok. Düne kadar Gökhan Güleç de bu takım da oynuyordu” diyor.  Oyuncularını motive derken, Beşiktaş’ı gözlerinde büyütmemelerini söylüyor. Bu söylev işe yarıyor ve İnegölspor Beşiktaş’ı deviriyor.

Çaykur Rizespor maçından önce Güvenç Kurtar, Şansal Büyüka ile iddiaya giriyor: “Beşiktaş’ı iki farklı yeneceğim” diyor. Dikkat edin, Beşiktaş’ı yeneceğim demiyor, iki farklı yeneceğim diyor. Hem de Beşiktaş’ın mabedi İnönü’de.

Beni rahatsız eden ve hatta korkutan şey, eskiden Beşiktaş’a karşı oynayacak rakip takım oyuncularının sahaya çıkarken dizleri titrerken, şimdi Beşiktaş’ı “çanta keklik” görüyor olmaları. Eskiden Beşliktaş’tan bir puan aldığında göbek atan rakip takımlar, şimdi galibiyeti kaçırdık diye hayıflanıyorlar. Bu dramın baş aktörü, hiç şüphesiz, birbuçuk yılda dört teknik direktör değiştiren, yirmidört futbolcu transfer edip, yirmibir futbolcu yollayan Sayın Demirören ve yönetimidir.

FULYA MESELESİ

Fulya projesi konusunda olumlu-olumsuz herkes bir şeyler söylüyor. Hiç bir Beşiktaş’lı Fulya projesine karşı olamaz. Beşiktaş’ın bir Dünya Kulübü olmasının yolu açacak olan bu proje derhal hayata geçirilmelidir.

Ama bu konuda da çekincelerim var; Başkan Demirören Beşiktaş’ı gırtlağına kadar borca soktu. Şimdi de kendi beceriksizliğinin sonucu oluşan bu borçları kapatmak için kulübün geleceğini heba ediyor. Kendisine sormak isterim; Demirören şirketler grubunda bir Genel Müdür şirketlerini bu kadar borca sokup, sonra da borçları temzilemek için en önemli yatırımlarını satışa çıkartmak istese ne yaparlardı? Bu genel müdürü görevde tutarlar mıydı? Ya da şirketlerini batağa sokan bu genel müdüre güvenip, bir kez daha şans verirler miydi? Ama şimdi durum farklı; savrulan paralar kendi şirketlerinin değil Beşiktaş’ın parası!

Varsayalım ki Fulya’nın gelirlerini kullanıp Beşiktaş’ı borçtan kurtarmak doğru bir yol. Peki bu operasyonu yapmak için Sayın Demirören’e nasıl güveneyim. Kulübü yönetecek vasıflara sahip olsalardı Beşiktaş bu borç batağına batmazdı. Şimdi bu son şansımızı da çarçur etmeyeceklerinin garantisi nedir?

Haysiyetli Başkan ve yöneticiler, kendi kişisel beceriksizliklerinden dolayı oluşmuş borçları ve zararları giderken yine kendi ceplerinden öder ve öyle giderler. Beşiktaş’ın geleceğinin sigortası olan gelirleri kendi beceriksizliklerini kapatmak için kullanmaya çalışmak Beşiktaş’a ihanettir.

YENİ ÜYELER

Tuğrul Yenidoğan, Habertürk’te Bülent Deriş adlı yöneticinin 1000 adet yeni üye yaptığını ve bunların üyeliğe kabul aidatlarını yatırmadığını iddia etti. Aynı programda Başkan adaylarından Fikret Orman da vardı ve bu olayı kınadı.

Beşiktaş kulübü ise hemen cevap verdi. Bakın cevapta ne yazıyor: “Ayrıca Sayın Fikret Orman bahsetmiş olduğu 1000 üyenin aidatlarını ve hiç bahsetmemiş olduğu yeni üye kayıt bedellerinin ödemesini de programda suçladığı Sayın Bülent Deriş gibi, geçmişte vadeli çeklerle yapmıştır.”  Yani bu durum çok normal. Geçmişte Fikret Orman da aynısını yapmıştı.

Yöneticilerimizin ve Kulübümüzün bu tavrı önce insana çok masum bir davranışmış gibi geliyor. Kulübe 1000 yeni üye kazandırmışlar. Ne var bunda? Peki bu 1000 kişinin üyelik aidatı neden bir yönetim kurulu üyesi tarafından ödenir? Bu insanlar Genel Kurullarda  üyelik aidatlarını yatırıp, kendilerini üye yapmış  yönetim kurulu üyesinin talimatları dışında davranıp, kendi öz iradeleri ile oy kullanabilirler mi? Hatta, Genel Kurul salonunda istedikleri yere oturabilirler mi?

Bunun adı oy tüccarlığıdır. Bazı siyasi partilerin kasaba politikalarından ne farkı vardır? Teşvik priminin ahlaki olduğunun savunulduğu bir ülkede, başkalarının üyelik aidatlarını yatırarak onları oy deposu haline getirmek diğer kulüplerde normal kabul edilebilir. Ama Beşiktaş’ımda değil.

Koskoca Beşiktaş’ımı bu duruma düşürenler utansın!


CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here