Amerika’daki ilaç firmaları reklam yapma konusunda Avrupa’da olduğu gibi çok sıkı yasaklarla karşı karşıya değiller. Televizyon dahil tüm mecralarda, etik kurallara uymak koşuluyla reklam yapabiliyorlar. Amerikan reklam pazarının 150 milyar dolar seviyesine yükselmesinde ilaç firmalarının çok önemli bir payı var.
Pfizer firması, Viagra için yeni bir pazarlanma stratejisi geliştirdi. Bu yeni stratejinin temel argümanı tüketiciyle doğrudan temas kurmak ve Viagra’nın hiç adından söz etmeden reklam yapmak.
Kampanyanın adı, “Arayınız” (Make the Call) olarak belirlenmiş. Hedef kitlesi ise, ereksiyon sorunu olup da doktora gitmekten utanan milyonlarca Amerikan erkeği. Bu konuda tek utangaç millet olmadığımızı öğrenince gerçekten çok sevindim. Firma erkekleri bu konuda bilgilenmek üzere 800’lü danışma hatları ve bir internet sitesi (www.makethecall.com) oluşturmuş. Bu danışma hatlarını arayan ya da internet sitesine giren erkekler her şeyden önce ereksiyon bozukları konusunda bilgilendiriliyorlar. Daha sonra ise bu sorunu bir doktor ile nasıl konuşabilecekleri konusunda yol gösteriyorlar. Ayrıca bu sorunu giderme yolları hakkında da bilgi veriyorlar.
Pfizer firmasının “Make the Call” kampanyasında sadece danışma hatları ve internet sitesi tanıtılıyor. Tek bir satır bile Viagra’dan bahsedilmiyor. Pfizer yöneticileri bu kampayanın amacını, “hastalar ile doktorların dialoğunu teşvik etmek” olarak açıklıyorlar. Pfizer firması medya planlamasında da radikal değişikliklere yönelmiş. Bu kampanya ile birlikte, eskiden en çok kullandıkları mecra olan TV’ye ayırdıkları bütçede kısıntı yaparak radyo ve internet’i daha fazla kullanmaya başlamışlar. Gelecekte internetin payını daha da artırmayı hedeflediklerini söylüyorlar.
Bu yıl sonu itibariyle Türkiye’deki toplam reklam harcamalarının 1,5 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Gelecek yıl için tahminde bulunan en iyimser otoriteler bile, toplam reklam harcamalarının 2 milyar dolara ulaşacağını ümit ediyorlar. Pfizer’in Amerika’da, ölçülebilen mecralarda gerçekleştirdiği yıllık reklam harcaması ise 1 milyar dolar civarında. Tek bir Amerikan firmasının reklam harcamasının tüm Türkiye’nin reklam harcamalarını %50’si düzeyinde olması oldukça düşündürücü. Hükümetin, reklam ile ilgili var olan yasa ve düzenlemeleri yeniden gözden geçirerek reklam sektörünün önünü açması gerekiyor. Hiç olmazsa OTC diye adlandırılan reçetsiz ilaçların reklam yasağı kaldırılmalı. Hem de hiç vakit geçirmeden. 
- “Could the medicine I take cause me to have erection problems?”
- “I have high blood pressure. I heard it can cause erection problems. Is this true?” (You can also replace “high blood pressure” with other medical conditions like “diabetes”)
- “It’s not as easy as it used to be for me to get an erection. Any advice?”
- “I’m not sure why, but I’ve been having some trouble in the bedroom lately. What could it be?”
