İstikrar İçin Sabır Şart

0
469

Taraftar sitelerini düzenli olarak ziyaret ederim. Bazılarına yazı yollar, bazılarının da forumlarındaki tartışmalarına katılırım. Bu sitelerde, son haftalarda en çok transfer konusu tartışılıyor. Maalesef, bazı taraftarlarımızın umutsuzluk içinde olduklarını görmekteyim. Çoğunluk, yapılan transferlerden memnun değil. Yapılacak olanlar konusunda da umutlu değiller.

Bu umutsuzluğun ve memnuniyetsizliğin ana nedeni, kulübün borçlarının 48 milyon dolara ulaşmış olması. Bu borç düzeyi ile transfer politikası arasında bir bağ kurmaya çalıştıklarında ister istemez umutsuzluğa düşüyorlar.

Başkan Demirören, Yönetime gelirken 25 milyon dolar şahsi parasını kulübe vereceğini açıklamıştı. Bir çok taraftar bunun ne anlama geldiğini o günlerde anlayamadığından Başkan’a koşulsuz destek verdiler. Oysa bu taahhütün anlamı, “Kulübü 25 milyon dolar daha borçlandıracağım” idi. Zira hiç bir Başkan ve yönetici kulübe para hibe etmez. Borç verirler ve borçlarını dönemleri bitmeden tahsil ederler. Bu durumda kulübün büyük transferler yapmasını beklemek, kulübün borç batağına daha da batmasını istemekle eş değerdir.

FUTBOLCU TRAFİĞİ

Beşiktaş Kulübü uzun yıllardır futbolda istikrar sağlayamıyor. Bunun nedeni ise,  iş bilmez yöneticilerin popülist transfer politikalarıdır. Gelin geçmişi hep birlikte hatırlayalım. BeşiktaşLife sitesinde Necmettin Çelikhan isimli bir arkadaşımız 1999-2005 yılları arasındaki transferlerimizi isim isim yazmış. Listeye göz attığımda, ismini ve cismini hatırlayamadığım bir sürü futbolcu gördüm.

N. Çelikhan’ın dökümlerine göre, 1999-2005 yılları arasında toplam 26 yabancı, 45 yerli oyuncu transfer edilmiş ve bunların yanı sıra 12 futbolcu da kiralık olarak gelmiş. Yani, söz konusu dönemde toplam 83 futbolcu transfer etmişiz. Aynı dönemde, 27 yabancı, 48 yerli futbolcu satmışız, 14 tane de kiraya vermişiz. Özetle, 6 sezonda 83 futbolcu transfer edip, 89 tanesini yollamışız.

Bir kulübün futbolcu trafiği bu kadar yoğun olursa, istikrarlı bir takım yaratmak hayal olur.

RIZA HOCA NE YAPMAK İSTİYOR

Rıza Hoca’nın en önemli özelliği istikrardır. Çünkü kendisi Beşiktaş’ın böyle bir döneminde yetişmiştir. Şimdi, yetiştiği koşulları yeniden yaratmak istiyor. Rıza Hoca, “flaş” transferlerin ve “büyük” isimlerin hiç bir zaman takımda kalıcı olmayacağını biliyor. Bu tür transferlerden genç olanları genellikle Türkiye’ye geçici bir süre için kendilerine piyasa yapmak amacıyla geliyorlar. Bütün amaçları Türk takımlarını sıçrama tahtası olarak kullanmak. Yaşlı ve tecrübeli olanları ise, emekli olmadan önce son bir “vole” vurayım amacıyla geliyorlar. Geldikleri takımlara katkıları elbette oluyor ama sınırlı bir süre için.

Rıza Hoca, önce Türklerden oluşan bir omurga yaratmak istiyor. Bu omurganın da uzun ömürlü olmasını hedefliyor. Bundan dolayı isim yapmamış gençlere yöneliyor. Bu omurgayı oluşturduktan yapacağı ek transferlerle başarıyı kolayca yakalayacağını hesaplıyor. Bence doğru yapıyor. İstikar istiyorsak sabırla beklememiz ve Rıza Hocaya güvenmemiz gerekiyor.


CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here