SL 34. Hafta A. Sebatspor 2 : 2 Beşiktaş 28.05.2005
Yine futbolsuz günler bizleri bekliyor. İple çektiğimiz haftasonlarını miskin bir şekilde evde ya da eş-dost ziyaretleriyle geçireceğiz. Bir spor programından diğerine “zap”” yaparak geçirdiğimiz Pazar gecelerini iki ay boyunca film ya da uzun zamandır unuttuğumuz programları seyrederek geçireceğiz.
Bu ayrılığın iyi yanıları da yok değil; uzun zamandır ihmal ettiğimiz dostlarımızı arayacağız. Maç dolayısıyla evimize davet edemediğimiz arkadaşlarımızla birlikte olacağız. Sinemaya, tiyatroya gideceğiz, kitap okumaya daha fazla vakit ayıracağız. Ama yine de gözümüz televizyonun spor haberlerinde, gazetelerin spor sayfalarında olacak.
Uzunca bir süre haber sıkıntısı çekecek olan medyanın transfer konusundaki “balon” haberlerini izleyeceğiz. Bu haberlere inan saf arkadaşlarımız medyanın “flaş” transfer haberlerini diğer saf arkadaşları ile enine boyuna tartışıp, yorumlar yapacaklar . Yalan olduğunu bildikleri haberlere önce kendileri inanacak sonra da çevresindekilere, “Filanca oyuncunun transferi tamam, bu sene kesin şampiyonuz” şeklinde hava basacaklar.
Bir yıl boyunca yaşanan her türlü olumsuzluk unutulacak. Sezonun bitmesi ile yaşanılan her türlü pisliğin de yıkanıp, aklandığını zannedecekler. Yeni sezonda her şeyin daha temiz, daha dürüst olacağına inanacaklar. Çünkü insanları ayakta tutan en önemli şey, geleceğe yönelik umutlarıdır. Bu umutları da yok ederseniz yaşam çekilmez bir hale gelir.
Dolayısıyla geçmişi ben de unutmak istiyorum. Geçmişi kaşıyarak insanları umutsuzluğa itmek istemiyorum. Ancak, geleceğe yönelik beklentilerimin de birer iyi dilekten öteye gitmeyeceğinin farkındayım. Bundan dolayı bu dileklerimi Tanrı’ya yönelik bir dua haline getirmeyi uygun buldum. Çünkü artık Türk futbolunun geleceği Tanrı’ya kaldı.
FUTBOLSEVER’İN DUASI
Tanrım, biz futbolseverlere;
Kavgasız, gürültüsüz, küfürsüz,
Eşlerimiz ve çocuklarımızla, keyf içinde maçlar seyredebileceğimiz,
Can güvenliği içerisinde deplasman maçlarına gidip, yeni yerler görebileceğimiz, yeni dostlar edinebileceğimiz,
Hakemlerin adalet dağıttığı,
Medyanın daha az yanlı ve daha az yalan haber yayınladığı,
Rating ve tiraj uğruna taraftarı tahrik edecek yayınlar yapmadığı,
Başkan ve yöneticilerin, sporun dostluk ve barış için yapıldığını hatırladığı,
Birbirini suçlamadığı, kardeşlik ve dostluk mesajları verdiği,
Şikenin ve teşvik priminin olmadığı,
Mafyanın, ve çetelerin futbola müdahale edemediği,
Şampiyonun masa başında belirlenmediği,
Futbolcuların spor ahlakı içinde mücadele ettiği,
Yenilenin yeneni alkışladığı,
Bir futbol sezonu yaşamayı nasip et !
Amin.