Pazarlamacılar ve reklamcılar için, toplumun gelecekten beklentileri ve kaygıları ile ilgili veriler son derece önemlidir. Bu amaçla, Bileşim International’ın 2000 yılından beri düzenli olarak yaptığı, “As Long As People Live” adlı çalışmanın sonuçlarını sizlerle paylaşmak istedim.
Türk toplumunun ekonomik gelecekle ilgili beklentilerinde son 5 yılda ilginç değişimler olduğunu görmekteyiz. 2000 yılında Türk ekonomisinin geleceğine “çok olumlu” ve “olumlu” bakanların oranı %37 iken bu oran 2001 yılında %34’e, 2002 yılında ise %28’e düşmüş. Ancak 2003 yılıyla beraber Türk toplumu ekonomik yaşama güveni artmaya başlamış. Türk ekonomisinin geleceğine “çok olumlu” ve “olumlu” bakanların oranı %36’ya yükselmiş. Bu oran 2004 yılında ise son beş yılın en yüksek düzeyine, % 47’e yükselmiş. Bu beklenti oranları bir anlamda toplumun ekonomiye güveni olarak da yorumlanabilir.
Toplumsal kaygılar ile ilgili sonuçlar da yukarıda belirttiğimiz beklentileri teyid eder nitelikte. Örneğin; “Ekonomik duraklama ve işsizlik” Türk toplumunun eskiden beri en çok kaygı duyduğu konuların başında gelmektedir. 2003 yılında Türk toplumunun %63’ü “ekonomik duraklama ve işsizlik “ ile ilgili kaygı duyduklarını belirtmişken bu oranın 2004 yılında %45’e gerilemiş olması ekonomiye duyulan güvenin ciddi bir ifadesidir. Türk halkın enflasyonla mücadelede de geleceğe artık daha güvenle bakıyor. Enflasyonla ilgi 2003 yılında kaygı duyanların oranı %57 iken bu oran 2004 yılında %31’e gerilemiş.
Ekonomik hayattaki bu olumlu perspektife karşın Türk toplumun bazı konularda da ciddi artış gösteren kaygıları var. Bunların başında “Terör” ve “Uyuşturucu kullanımı” gelmekte. 2003 yılında Türk toplumunun %14’ü terör konusunda kaygı duydukalrını belirtmişken, bu oran 2004 yılında %30’a yükselmiş. Uyuşturucu kullanımı konusunda ise 2003 yılında toplumun %12’si kaygı duyduklarını belirtmişken bu oran 2004 yılında %25’e yükselmiş. Benzer bir kaygı da “Çevre kirliliği” konusunda mevcut. Çevre kirliliği konusunda 2003 yılında kaygılı oladuğunu belirtenlerin oranı %10 iken 2004 yılında bu oranın %15’e yükselmiş olması son derece dikkat çekici.
Buraya aktardığımız verilerin “Sosyal sorumluk projesi” üreten firmalar için bir ip ucu olacağına inanmaktayım.