Tüm dünyada reklamverenler ve reklamcılar, geleneksel medyalara alternatif olabilecek yeni mecralar arayışındalar. Aynı arayış ülkemizde de sürmekte. RTÜK’ün TV reklam kuşaklarının sürelerini disiplin altına almaya başlamasıyla bu arayış daha da arttı. Alternatif mecralar olarak radyo, billboard ve sinema mecraları mercek altına alındı. Oysa modern dünyada bunlar da geleneksel mecralar sınıflamasında çoktan yerlerini aldılar bile.
Gelişmiş pazarlardaki arayışlar farklı bir boyut kazanmış durumda. Teknolojideki gelişmeler bu arayışın en önemli ilham kaynağını oluştuyor. Ülkemizde yeni tanışmaya başladığımız internet reklamcılığı ve SMS yoluyla tanıtım neredeyse “eski” teknoloji sınıfına girmeye başladı bile. Reklamcılar ve reklamverenler son bir yıldır yepyeni bir mecranın peşinden koşuyorlar. Bu yeni mecranın adı ise Podcasting.
Podcasting adını ipod cihazlarından almakta. Bildiğiniz üzere ipod ve benzeri cihazlar her türlü müzik eserini, mp3 formatında kaydetip, kullanıcıya büyük bir arşiv oluşturma ve istediği zaman dinleme imkanı sunuyor. Bunun yanı sıra bazı internet siteleri üzerinden ücretsiz olarak müzik eserlerinin indirilmesi kaset ve CD piyasasını ciddi olarak tehdit ediyor. Ayrıca telif hakları konusunda da ciddi olarak bir tehlike oluşturuyorlar.
Amerika’da bu konuda önemli adımlar atılmakta. Radyo istayonları artık yayınlarını ipod ve benzeri cihazlar tarafından izlenebilir olan mp3 formatında yapmaya başlıyorlar. Bu yayın formatı sayesinde kullanıcı istediği müzik eserini ya da radyo şovunu cihazına kaydederek istediği zaman tekrar dinleme imkanına kavuşuyor. Böylece radyo üzerinden yayınlanan reklamlar da doğrudan ipod sahibinin cihazına indirilmiş oluyor. Sistem aylık abonelik bazında yürütülüyor. Sisteme abone olanlar bir ay boyunca istedikleri her türlü yayını cihazlarına kaydedebiliyorlar.
Sisteme bir çok reklamveren kuruluş ciddi şekilde destek veriyor. General Motors ve Heineken bizzat kendileri podcast yayını yaparken, Ford Motor, Volvo ve Time Warner podcast yayınlarının sponsorluğunu üstleniyorlar. Amerika’da bir çok yayın kuruluşu da bu yeni formatta yayına başlamış bile.