Ertuğrul’u Bağrımıza Bastık

0
446

SL 31. Hafta Beşiktaş 2 : 0 Samsunspor 08.05.2005

Bu hafta da maç yorumu yapmak istemiyorum. Beşiktaş-Samsunspor maçı ile ilgili söyleyeceklerim sınırlı. Her iki takım da centilmence mücadele etti ve kazanmak için oynadılar. Şans Beşiktaş’tan yana idi, kazandı.

Bu maçla ilgili hatırımda kalan güzelliklerin başında, seyircinin Ertuğrul Sağlam’a gösterdiği vefa gelmekte. Ertuğrul’un Beşiktaş’tan nasıl yollandığını hatırlayınca seyircinin Ertuğrul’a gösterdiği ilgi beni çok duygulandırdı. Rıza ve Ertuğrul’u el ele tribünlere çağırmaları son derece duygusal bir tablo oluşturdu. Bir de maç boyunca küfür edilmemesi hafızama kaydettiğim diğer bir güzellik idi.

Devre arasında ise şampiyon olan hentbol takımımız, süper genç futbol takımımız ve bayan basketbol takımımızın kupa alma törenleri ve stadyumuda şeref turu atmaları izleyenlere büyük mutluluk yarattı.

BASKETBOLDEKİ AYIBIMIZ

Bayan basketbol takımımız şampiyonluk turu atarken doyasıya mutlu olamadığımı hissettim. Aklım halen Akatlar’daki maçın son 18. saniyesinde idi. Fenerbahçe bayan takımına karşı yapılanları kabul etmemin ve hazmetmemin imkanı yok.

Günledir taraftar sitelerini takip edip gerçeği öğrenmeye çalışıyorum. Herkes, saçları iki yandan örgülü bir FB’li bayan oyuncunun tahrikinden bahsediyor. Maçı izlemediğimden tahrik unsunurun var olup olmadığını bilmiyorum. Ama varsayalım ki tahrik var; Beşiktaş taraftarına, bir sporcuya, özellikle de bir bayan sporcuya saldırmak yakışır mı? Sahaya yabancı madde atıp, rakip oyuncuları yaralamak yakışır mı? Oyunun kesintiye uğramasına neden olup, bayan basketçilerimizin analarının ak sütü gibi hak ettikleri şampiyonluğun üstüne gölge düşürmeye kimin hakkı var?

Tahrik cezayı hafifleten unsurdur, suçu ortadan kaldırmaz. Bu olayda Beşiktaş taraftarı suçludur. Beşiktaş taraftarına yakışan tavır, derhal FB’li bayan basketbolculardan özür dilemektir. Bunu da, Alen gibi, Optik gibi, Yılmaz gibi, Sarı gibi tribün liderleri yapmak zorundadırlar. Derhal birer buket çiçek alıp FB bayan basketbol takımı ziyaret edilmeli ve gönülleri alınmalıdır. Unutmayalım arkadaşlar, özür dilemek bir erdemdir.

Bu arada bayan basketbol takımımızın kaptanı  Arzu Özyiğit Bildirir’e de özel olarak teşekkür etmek istiyorum. O elektrikli ortamda maç spikerinin elinden mikrofonu kapıp anons yapması, seyirciyi yatıştırmaya çalışması gerçekten örnek bir davranış. Ayrıca maçtan sonra FB kaptanını telefonla arayıp özür dilemesi ise ayrı bir sportmenlik örneği. Bence,  Fair Play için Türkiye’den gösterilecek aday bu kızımız olmalıdır.

DİYARBAKIR MAÇI

Tribün terörü artık önlenemez boyutlara ulaşmaya başladı. Beşiktaş’ın sahasını kapatan  zihniyetin Diyarbakırspor’a karşı bu kadar hoş görülü davranmasının nedenini anlayabilmiş değilim. Beşiktaş sahasında yaşanılanlar bireyseldi. İki delikanlı arasındaki hesaplaşma ölümle sonuçlandı ve Beşiktaş’ın sahası 3 maç kapatıldı. Diyarbakır’daki olaylar ise daha vahim. Zira burada toplumsal ve organize bir saldırı mevcut. Kafası yarılmış genç kızın görüntüsü ile çocuğunu korumak için çırpınan babanın yüzündeki ifade gözümün önünden gitmiyor. Bir babanın çocuğu ile maça gelme hakkı olmayacak mı? İnsanlarımız maça giderken bir de yanlarında koruma kalkanları mı götürecekler ? Ne oldu 5149 sayılı yasaya? Bu yasa sadece Beşiktaş için mi geçerli?

Demek ki tribün terörü yaratan bir takımı cezalandırmak için bir taraftarın ölmesi gerekiyormuş. Önlem olarak sizler halen, hiç  kimsenin izlemediği “Lütfen” reklamlarınızı göstermeye devam edin.


CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here