Futbol bence çok tehlikeli bir virüs. Bir kere vucudunuza girmeye görsün, bütün yaşam tarzınızı değiştiriyor.
Önce gazete okuma alışkanlığınızı değiştiriyor. Spor haberlerinin yayınlandığı sayfalara diğer sayfalardan daha fazla vakit ayırmaya başlıyorsunuz.. Hem de o haberlerin çoğunun asparagas olduğunu bile bile. Hele ki o hafta taraftarı olduğunuz takım galip gelmişse, ertesi gün alabileceğiniz tüm gazeteleri alıp, maçla ilgili tüm yorumları satır satır okuyorsunuz.
Sonra TV izleme alışkanlıklarınız da değişiyor. Akşam TV’nin karşısına geçtiğinizde önce spor haberlerini izliyorsunuz . Takımınızla ilgili yeni bir şeyler duymayı arzu ediyorsunuz. İzlediğiniz kanalın spor haberleri sizi tatmin etmemişse diğer kanalları ziyaret ediyorsunuz.
Ailenizle birlikte bir film ya da dizi izlerken verilen reklam arasında zap yapıyor ve mutlaka bir futbol maçı yakalıyorsunuz. Bu maçın başka bir ülke liginde oynanıyor olması, ya da daha önce hiç seyretmediğiniz bir takımın maçı olması ilginizi azaltmıyor. Fark etmeden o kanalda duruyorsunuz. Sonra diğer aile bireylerinin uyarısıyla kendinize gelip kumanda cihazını istemiyerek de olsa diğer aile bireylerinin kullanımına veriyorsunuz.
Haftasonlarında ise kumandanın kullanım hakkı sizdedir. Bu durum , diğer aile bireyleri ile aranızda kendiliğinde oluşmuş, yazılı olmayan bir anlaşmadır. Daha Çarşamba gününden o hafta izleyeceğiniz maçların programını yapmaya başlarsınız. Her zaman öncelik tuttuğunuz takımın maçlarındadır. Bu maçları stadyumda seyretmiş bile olsanız bir kez de evde TV’den tekrarını izlersiniz. Stadyumda seyrettiğiniz golleri TV de izlerken tekrar heyecanlanır, kaçan gollere üzülürsünüz. Tüm spor programlarını dolaşır, takımınızın gollerini tekrar tekrar izler, yorumları dinlersiniz.
Futbolun hayatınızda yarattığı değişiklikler bununla da kalmaz; sosyal hayatınızı da yönlendirir. Haftasonu planlarınızı o haftanın maçlarına göre yaparsınız. Takımınızın oynayacağı gün hiç bir program yapamazsınız. Ne bir yakınınızı ziyarete gider ne de evinize misafir kabul edersiniz. Bu duruma eşiniz de ayak uydurur. Evinize gelmek isteyen misafirlere ya da sizi davet eden arkadaşlarınıza, “Bir bakayım, o akşam maç yoksa görüşürüz” der. En sık görüştüğünüz arkadaşlarınızla aynı takımı tuttuğunuzu şaşırarak fark edersiniz.
Bütün bunları neden yazdığıma gelince; Lige verilen ara vucut kimyamı ve ruh sağlımı bozuyor. Ne gazetelerin spor sayfalarından ne de TV’lerin spor programlarından keyf almıyorum. Ligler bir an önce başlasın istiyorum.
Futbolsuz geçen haftsonlarının tadı tuzu olmuyor !
