ÖNCE HAKEMLER !
Bugün Beşiktaş’ın Samsun’la oynayacağı maçın sonucu beni çok fazla ilgilendirmiyor. Yense ne olur yenilse ne olur. Futbol ilahları daha ligin başında Beşiktaş’ın bu seneki yerini belirlediler. Bu işleri tezgahlayanlar öyle zeki davranırlar ki yapılanları kimse fark etmez. Ligin başında önce hakemler oydu altını sessiz sedasız. Kimsenin sesi çıkmadı. Sonra da Federasyon. Beşiktaş’ın ligdeki yeri belli oldu ya, bundan sonra hakemler gereksiz yere Beşiktaş’ın lehine düdükler çalıp, hak etmediği penaltılar, goller vererek, “Bakın, hakemler Beşiktaş lehine de yanlış yapıyor” dedirtecekler. TV’lerdeki “usta” yorumcular da bu yanlış kararlar üzerine ahkam kesecekler. Beşiktaş’ta işler düzgün giderken lehine bir yanlış düdük çalındığını hatırlayan var mı?
SONRA FEDERASYON !
Federasyon Başkanı, Beşiktaş’ın seçimlerde Ulusoy’u desteklemesinin intikamını alıyor. Beşiktaş’la ilgili kararlarını jet hızıyla sonuçlandırmaya başladılar. Önce Emre’ye verilecek cezayı, sonra da Beşiktaş Stadyumunda işlenen cinayetin cezasını Beşiktaş’a jet hızıyla çıkardılar. Bir iki gün bekleyip, UEFA Kupası maçının oynanmasına kadar dahi sabredemediler. Bu hızlı kararlarının arkasında, kamuoyuna karşı kendi suçluluklarını gizleme paniği ve bundan da acısı içlerindeki Beşiktaş düşmanlığı yatıyor. Ama aynı hızlı davranma alışkanlığını, Türk futbolunun son efsanesi rahmetli Şeref Görkey’in cenazesinde gösteremediler..
“Spor Müsabakalarında Şiddet ve düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun” 28.4.2004 tarihinde kabul edilerek, kabul tarihinde yürürlüğe girdi. Yani 2004-2005 sezonu başlamadan önce. Peki, bu kanunda yer alan önlemlerin uygulanması için Federasyon ne yaptı ? Koca bir hiç !
Kanunun 8. maddesi Federasyonun görev ve sorumluluklarını tanımlıyor. Bakın bu madde ne diyor: “ Federasyonlar, müsabakanın yapıdığı yerdeki temsilcileri vasıtasıyla,sporcu ve taraftarın güvenliği için gerekli önlemlerin aldırılması, denetlenmesi, bağlı olduğu uluslararası federasyonların talimatlarının uygulanmaya konulması vegerekli ek önlemler aldırılması konusunda il veya ilçe spor güvenlik kurulu ile koordinasyonun sağlanmasından yetkili ve sorumludur.”
Bu maddeden çıkan sonuç, ya Beşiktaş İnönü stadyumu dışındaki tüm stadyumlarda gerekli güvenlik önlemleri alınmış, herkes kendi numaralı yerine oturuyor, küfür etmeden paşa gibi maç seyrediyor, sahaya yabancı madde atmıyor, ya da Federasyon bu eksiklikleri bir tek Beşiktaş stadyumunda fark ediyor. Kanunun Federasyona yüklediği sorumluluk yukarıda açık seçik belirtilmiş, “sporcu ve taraftarın güvenliği” ni sağlamak açıkça Federasyonun görevi. Federasyon bu görevini yerine getiremediğinden taraftarı cezanlandırarak 3 maç saha kapatma cezası veriyor. Sizlerin beceriksizliğinizin cezasını biz çekmek zorunda mıyız yahu?
Kanunun aynı maddesinde Federasyonun yetki ve sorumlulukları anlatılamaya devam ediliyor: “ Kulüplerin bulundurmakla görevli oldukları özel güvenlik güçlerinin sayısı, gözlem kameraları ve benzeri teknik donanımların yerleştirilmesi il veya ilçe spor güvenlik kurulu tarafından, misafir takımın soyunma odaları ile seyirci yerlerinin belirlenmesi, bilet satışı, güvenlik ise ilgili federasyonun talimatıyla belirlenir.Kontrol ve denetimler konusunda Federasyon yetkilidir.”
Yani yukarıdaki maddeye göre Beşiktaş Rize maçı öncesi özel güvenlik güçlerinin ve alınan önlemlerin yeterli olduğu konusunda il spor güvenlik kurulu onay vermiş, Federasyon da yaptığı kontrol ve denetimlerde bunu yeterli görmüştür. Ya da bu iki kurum da görevlerini yapmamışlardır. Peki o zaman ne demeye Beşiktaş’ın sahasını 3 maç kapatıyorsunuz. Bunun Beşiktaş düşmanlığından başka bir izahı var mı? Benim maç seyretme özgürlüğümü elimden almaya hakkınız var mı? Bu açıkça İnsan Hakları ihlali değil de nedir?
Aynı kanunun Geçici 1. Maddesi,” Bu kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıl içerisinde, spor kulüpleri 5. ve 10. maddelerde yazılı yükümlülükleri yerine getirmek zorundadırlar” diyor. Beşinci madde ise saha güvenliği ile ilgili olarak kulüplerin alacağı önlemleri anlatan madde. Yani henüz Beşiktaş’ın da, diğer kulüplerin de kanundaki güvenlikle ilgili önlemler konusunda sorumlulukları başlamış değil. Güvenlikten halen Emniyet güçleri sorumlu. Bu durumda Beşiktaş’ı yetkili olmadığı güvenlik önlemleri konusunda sorumlu tutup cezalandırmak niye?
Basiretsiz yöneticilerimizin bu tavırları aslında beni çok fazla da şaşırtmıyor. Kanunla maçlarda küfür edilmesini yasaklayan devletimiz, baştan sona kadar küfürlerle dolu olan GORA filmini destekleyip, finanse ediyorsa ne diye şaşırayım ki !
VE DİĞER SUÇLU MEDYA !
Haftaya bu konuya özel bir paragraf açacağım. Ayrıca çuvaldızı kendimize, yani Beşiktaş Kulübü ve camiasına da batıracağım.
