Bir İngiliz atasözü vardır, meali; “Felaket tek başına gelmez.” Beşiktaş’ın felaketi de üst üste geldi. Önce Rize maçında beraberliği zor kurtardı. Sonra maç esnasında o vahim olay yaşandı ve bir gencimiz hayatını kaybetti. Bunun üstüne Beşiktaş düşmanı basın beklediği fırsatı yakaladı ve Beşiktaş’ı karalama kampanyası başladı. Federasyon yangından mal kaçırır gibi jet hızıyla Beşiktaş’a üç maç saha kapatma cezası verdi. Tüm bu olumsuz koşullardan bu takımın etkilenmemesi mümkün değildi. Nitekim daha maçın ilk dakikalarında Beşiktaşlı futbolcularda bu moral bozukluğunu hissettik.
Daha maçın üçüncü dakikasında İbrahim Üzülmez ceza sahası içinde topa öyle bir ıska geçti ki Rumen oyuncu elini kolunu sallayarak ilk golünü attı. Bu golden sonra Beşiktaş on beş dakika boyunca tek kale oynadı. On sekizinci dakikada Rumenler kontratakla ikinci golü buldu. Bu golde Ahmet Yıldırım, Emre, Fatih Sonkaya ve Ramazan kolektif olarak hata yaptılar. Özellikle de Ramazan son derce hatalıydı. Altı pasa yapılan ortaya çıkmazsan hangi topa çıkacaksın. Del Bosque’nin, Cordoba fobisini anlayabilmiş değilim.
İkinci yarı başladığında Carew oyunda yoktu. Yine müzmin sakatlığı nüksetmiştir herhâlde. Avrupa maçlarında sık sık sakatlanması artık benim kafamda koca bir soru işareti hâline gelmeye başladı. Birkaç söz de Tümer için sarf etmek istiyorum: Bu sene doğru dürüst forma bulamadığından yakınıyorsun. Forma şansı bulduğunda da sanki bizlerden intikam alıyorsun. Bu maçlarda kendini gösteremezsen ne zaman göstereceksin?
Maç boyunca Beşiktaş çok kötü oynadı. Üst üste üç pas yapamadı. Son dakikalarda Pancu ve İ. Akın girdikleri pozisyonları gole çevirmediler. 86. dakikada nihayet İ. Akın Beşiktaş’ın beklediği gollerden birini attı. Bu tek gol Beşiktaş için yeterli olmadı ve bir üst tura geçme umudunu Liege maçına bıraktı. Beşiktaş’ın moralini bozmak için üstün çaba sarf eden Beşiktaş düşmanı medya ve Federasyon yetkilileri kına yaksınlar. Kınaları, potansiyel katil ilan ettikleri Beşiktaş seyircisi hediye edecektir onlara!
İLKER YASİN’DEN HARİKA YORUMLAR
Uçak biletimi alıp her türlü organizasyonumu yapmama rağmen son dakikada çıkan acil işlerim dolayısıyla Bükreş’e gidemedim. Dolayısıyla da maçı TV’den izledim. İlker Yasin’in anlattığı maçı izlemek, bana12 Eylül işkencelerine katlanmaktan daha zor geldi. Bu adam ne dediğini bilmiyor. Başladığı cümleyi bitiremiyor. Futbolcu isimlerini yanlış söylüyor. Bir ara Beşiktaş’tan bahsederken, “Top şimdi Milli Takımımızda,” gibi laflar geveledi. Bükreş seyircisine öyle övgüler düzdü ki bugüne kadar bunun yüzde birini Beşiktaş seyircisi için sarf etmemiştir. Ayrıca ses tonundan Beşiktaş’ın yediği gollerde yüzündeki gülümsemeyi hisseder gibiydim.
