Heyecan Dorukta!

0
608

SL 16. Hafta Osmanlıspor 2 – 3 Beşiktaş 21.12.2015

Osmanlıspor geçtiğimiz yıllarda olaylı bir şekilde bir alt lige düşen Ankaraspor Kulübü’nün isim değiştirmiş halidir. İsim değiştirme süreci ve hikâyesi çok ilginçtir, yazmaya kalksam sayfalar dolar. En iyisi, kısa yoldan, ‘hülle’ yapıldığını söyleyip, geçelim. Yalnız, halen bu kulübün mali gelirlerinin kaynağını anlayabilmiş değilim; Ankara Belediyesi mi, Gökçek ailesi mi, başka ‘mihraklar’ mı, belli değil.

Son yıllardaki Osmanlı’ya öykünme ve yeniden hayata döndürme çabalarının sonucu reorganize edildiği için 90 dakika boyunca stadyumda Mehter marşı çaldılar. Ama bir internet caps’inde belirtildiği gibi, Mehter marşı ile gelip, İzmir marşı ile gittiler. Doksan dakika boyunca yüksek volume’da müzik yayını yapmak FIFA kurallarına ne kadar uygun, araştırmak gerekir!

Şenol Hoca’nın görev verdiği kadroda, kalede Tolga, sağ bekte Beck, sol bekte İsmail, defansın ortasında Rhodolfo-Ersan ikilisi, ön libero mevkiinde Atiba-Oğuzhan ikilisi, onların önünde Sosa, Quaresma, Olcay üçlüsü ve ileri uçta Gomez vardı. Bir süredir sakatlığı olan ve hafta içinde Kupa maçı oynayan Gökhan yedek kulübesindeydi.

Maça Osmanlıspor çok baskılı başladı. Pek çok teknik direktör, Beşiktaş’ın oyun sistemini bozmak için pas trafiğini tıkamanın gerekli olduğunu öğrendiler. M.Reşit Akçay da bu taktiği uygulamaya çalıştı ve oyunun belli bölümlerinde başarılı da oldu. Özellikle oyunun ilk yirmi dakikasında Osmanlıspor bu taktikle pek çok gol pozisyonuna girdi.  Bu pozisyonlardan 8.dakikada yaşananı Akhisarspor maçında Tolga’nın yediği ilk golü hatırlattı; Sağ kanattan Ndiaye’nin yaptığa ortaya Rusescu kale sahası üzerinde topukla vurdu, ancak bu kez Tolga topu kontrol etti.

Bu pozisyonun bir dakika sonrasında ise Beşiktaş gole çok yaklaştı. Quaresma sağ kanatta çaldığı topu ceza sahasına girdikten sonra, arka direğe hareketlenen Olcay’a ortaladı. Ancak Olcay bu topa yetişemeyince kötü bir vuruş yaptı ve top avuta attı. Osmanlıspor maç boyunca kullandığı her serbest vuruşta bir tehlikeli pozisyonu yarattı. Nitekim 21.dakikada attıkları ilk golde bir korner atışının devamında geldi. Bu korner atışında Beşiktaş defansı, topu bir türlü uzaklaştırmayı beceremeyince, orta sahadan defans arkasına atılan topa hareketlenen Rusescu, Tolga’nın üzerinden topu aşırttı ve topu ağlara gönderdi.

Bu golden sonra Beşiktaş daha derli toplu bir oyun ortaya koymaya başladı. Beraberlik golünün öncesinde Musa Çağıran’ın ceza sahası içerisinde Quaresma’nın yüzüne dirsek atarak düşürmesi hem penaltı hem de en iyimser ihtimalle sarı kartla cezalandırılmalıydı. Ama hem çizgi hakemi hem de orta hakem pozisyonu devam ettirdiler.

Beşiktaş’ın beraberlik golü de bir serbest vuruş organizasyonundan geldi; 34. dakikada Quaresma’nın orta şeklinde kullandığı serbest vuruşta ceza sahası içinde Gomez topa yükselerek, kafayla mükemmel vurdu ve topu ağlara gönderdi. Beraberlik golünün, yenilen golden hemen 12 dakika sonra gelmesi hem Beşiktaşlı futbolcuları hem de Beşiktaş seyircisini umutlandırdı.

İlk yarı bu sonuçla biter derken 44.dakikada Osmanlıspor bir kez daha öne geçti; Seri paslaşmalar sonucunda Beşiktaş ceza sahası içerisinde topla buluşan Rusescu, yerden pasıyla penaltı noktasına yakın bir noktada bulunan Ndiaye’yi topla buluşturdu. Ndiaye, şık bir vücut hareketi sonrası dönerek sol ayağıyla topa vurdu ve takımını bir kez daha öne geçirdi.

Yenilen bu golden hemen sonra, sol kanattan İsmail’in arka direğe yaptığı ortaya Bilal Aziz çizgi hakeminin gözü önünde, topa eliyle müdahale etti. Hem çizgi hakeminin hem de yan hakemin bu pozisyonu görmemiş olmalarına inanmıyorum. Bu net bir penaltıydı. Ayrıca, daha önce sarı kartı olan Bilal Aziz de ikinci sarı karttan ihraç edilmeliydi. Bu durum Beşiktaş’a büyük bir avantaj sağlayacaktı. Ancak bu avantaj hakemler tarafından gasp edildi.

Beşiktaş ikinci yarıya Olcay – Kerim değişikliği ile başladı. Devreye baskılı başlayan Beşiktaş bu dakikalarda oyunun hakimiyetini eline geçirdi. Topla hızlı çıkışlar yapabilen Kerim oyuna canlılık getirdi. Bu canlılık neticesinde de Beşiktaş tekrar beraberliği yakaladı; 49.dakikada, Mario Gomez’in pasıyla rakip ceza sahasının dışında, hafif sağ çaprazda topla buluşan Sosa, uzak direğe yaptığı harika bir vuruşla beraberlik golünü attı.

Bu beraberlik golünden sonra her iki takım da daha açık bir futbol oynamaya başladı. Her iki takım da galibiyet için elinden geleni yaptı, karşılıklı gol pozisyonları yakaladılar. Bu pozisyonlar gol olarak değerlendirilemeyince son on dakikaya 2-2 beraberlikle girdiler. Ancak başarılı bir performans ortaya koyan Sosa beraberliğe razı değildi; 90. dakikada topla ceza sahasına girdi ve kaleci ve rakip defans oyuncularını kendisinin sağına doğru çekerek, sağ çaprazdan şutunu arka kale direğine yolladı. Top kalecinin sağından ağlara giderek bir kez daha Beşiktaş’ı öne geçirdi.

Beşiktaş bu galibiyet golü ile tekrar liderliği ele geçirmiş oldu. Son dakikaya kadar mücadeleyi elden bırakmayan bu takım şampiyonluğun en büyük adayıdır. Yeter ki futbolun ilahları müsaade etsinler. Bu geceki gibi bariz hakem hataları hep Beşiktaş aleyhine olduğu sürece şampiyon olmanın tek yolu kalıyor; Hakemleri de yenmek!

 

MAÇIN AYRINTILARI

Stat: Osmanlı

Hakemler: Alper Ulusoy, Kemal Yılmaz, Volkan Narinç, Tarık Ongun(4. Hakem)

Beşiktaş: Tolga, Beck, Rhodolfo, Ersan, İsmail, Atiba, Oğuzhan(Dk.81 Cenk), Quaresma(Dk.67 Necip), Sosa, Olcay(Dk.46 Kerim), Gomez

Yedekler: Günay, Serdar, Tosic, Gökhan, Kerim, Necip, Cenk

Teknik Direktör: Şenol Güneş

Osmanlıspor: Ahmet, Bilal(Dk.62 Pinto), Uğur, Numan, Muhammed, Tisdell(Dk.78 Erdal), Ndiaye, Musa, Mehmet, Umar, Rusescu(Dk.74 Webo)

Yedekler: Hakan, Pinto, Yalçın, Erdal, Galip, Seto, Webo

Teknik Direktör: Mustafa Reşit Akçay

Goller: Rusescu (Dk.21), Gomez (Dk.34), Ndiaye (Dk.44), Sosa (Dk.49, 90)

Sarı Kartlar: İsmail (Dk.18), Bilal (Dk.23), Oğuzhan (Dk.45+2), Musa (Dk.54), Necip (Dk.77)

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here