03.03.13, 90+3, Beşiktaş 3

0
578

03.03.13, 90+3, Beşiktaş 3          

Geçen hafta yapılan Mali Genel Kurulda Başkan Fikret Orman’ın yeni yapılacak olan stadyumu tanıtması ve zaman planını açıklaması haftanın gündemini oluşturmuştu. Açıklanan zaman planına göre İnönü stadyumuna bu sezon sonunda ilk kazma vurulacak ve yeni stadyum bir sonraki sezon başına yetişecek. Bu haberden sonra Fenerbahçe ile oynanacak derbi maçına yeni anlamlar da yüklenmiş oldu. Bu maç İnönü stadyumunda oynanacak son derbi olacaktı. Dolayısıyla bu derbiyi kazanmanın önemi ikiye katlanmıştı. Bir yandan duygusal bir tatmin elde edileceği gibi bir yandan da sıralamada FB’nin üstüne çıkılacaktı.

Soğuk havaya rağmen Beşiktaş seyircisi bu motivasyonla tribünleri doldurmuştu. Üstelik, basının nerdeyse daha maç oynanmadan FB’yi galip ilan etmiş olmasına rağmen. Maç sonrası yapılan basın açıklamalarından bu motivasyonun futbolculara da aşılandığını öğrendik. Beşiktaşlı futbolcuların golü yiyene kadar ki oynadıkları kötü futbolun bence izahı da bu aşırı motivasyondu. Aşırı motivasyonun bu tür yan etkileri olduğu da bilinen bir gerçekliktir.

 

Samet Hoca Sivasspor’u yenen kadroyu değiştirmeden bu maçta da görevlendirmişti. Sakatlıktan henüz çıkan Oğuzhan ve Necip yedek kulübesindeydi. Kondisyon ve maç eksiği bulunan bu ikiliye ilk onbirde görev vermemesi akıllıcaydı. Kalede McGregor, sağ bekte Hilbert, sol bekte Gökhan, defansın ortasında Sivok-Ersan ikilisi, onların önünde Toraman, Veli, Fernandes üçlüsü, sol açıkta Olcay, sağ açıkta Holosko ve ileri uçta Niang görev yapıyordu.

Fenerbahçe oyuna hızlı başladı. Orta sahada yaptıkları baskı ile çok fazla top çalıp, hızla hücuma çıktılar. Ancak bazı futbolcuların aklında top oynamaktan ziyade, ‘avanta’ bir penaltı ile maçı kazanmak vardı. Emre daha ilk dakikalarda ceza sahası içinde kendini yere bırakmaya başladı. Hakemin Emre’ye sarı kart göstermemesi tam bir lütuftu. Elleri arkada bağlı olan Veli’ye çarpan topa Baroni’nin itiraz etmesi ise hem komik hem de Türkiye’de FB’ye gösterilen toleransın FB’li futbolcularda artık alışkanlığa dönüştüğünün göstergesi idi.  

Fenerbahçe ilk 20 dakika oyunun mutlak hakimi idi. Bu dakikalarda attıkları gol ofsayt gerekçesi ile geçerli sayılmadı. Ancak, sayılmayan bu golde yapılan kademe hatası her an başka bir golün geleceğinin sinyallerini vermişti. Golden bir dakika önce Emre’nin uzaktan attığı sert şutu McGregor güçlükle kornere çeldi. Kazanılan korner atışında Egemen topu arka direğe aşırttı ve boş pozisyonda olan Sow çok rahat bir kafa vuruşu ile topu ağlara yolladı. Bu golde Beşiktaş defansının büyük hatası vardı. Alan savunması rakibe müdahale etmemek anlamına gelmez. Bu pozisyonda Egemen’e de, Sow’a da müdahale edilmedi.

Bu golden sonra Fernandes’in insiyatif alması ve arkadaşlarını yerinde ve zamanında uyarması Beşiktaşlı futbolcuları üzerlerine çöken kabustan uyandırdı. Fernandes’in 29.dakikada  kullandığı serbest vuruş Beşiktaş’ın beraberlik golünün provası niteliğindeydi. Sol çaprazdan kullandığı bu vuruşta top az farkla avuta gitti. Bu pozisyonda hemen sonra Holosko’nun kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyon ofsayt gerekçesi ile durduruldu. Ama bu ataklar gelecek golün müjdecisiydi.

İlk yarının son beş dakikasına Beşiktaş oyunun hakimi olarak girdi. Kırkıncı dakikada kazanılan serbest vuruşta topun başına Fernandes geçti. Ceza sahasına yaptığı kesme vuruşa Ersan ve Kuyt birlikte yükseldiler. Ersan’ın kafasından seken topa Kuyt ters bir kafa vurunca Beşiktaş’ın beraberlik golü geldi. İlk yarı bu sonuçla tamamlandı.

Maçın ilk yarısında Beşiktaş’ın en çok aksayan bölümü sol kanadıydı. Gökhan Süzen, adaşı FB’li Gökhan Gönül ve Kuyt’ı durdurmakta oldukça zorlanıyordu. Samet Hoca ikinci yarının 14.dakikasında Gökhan’ı oyundan alıp yerine Emre Özkan’ı alınca rakibin bu bölgeden yaptığı ataklarında gözle görülür bir düşme başladı.

Maçın kırılma anı, Emre’nin kullandığı korner atışında Webo’nun ceza sahası içinde yaptığı rövaşatayı Olcay’ın çizgi üzerinden çıkartmasıydı. Bu pozisyondan hemen sonra Beşiktaş’ı öne geçiren gol geldi; Emre Özkan oyuna girer girmez yaptığı ilk bindirmede topu ceza sahasına ortaladı. Egemen’le birlikte yükselen Holosko topu kafayla Niang’ın önüne düşürdü. Niang baskı altında olmasına rağmen düzgün bir vuruşla topu ağlara yolladı ve Beşiktaş’ı öne geçiren golü attı.

Bu gol maçı izleyen tüm Beşiktaş taraftarının kazanma ile ilgili inançlarının pekişmesine neden oldu. Üç dakika sonra gelen FB’nin beraberlik golü bile bu inancı yıkamadı. Beşiktaş seyircisi, geriden gelip öne geçen takımlarının tekrar öne geçeceğinden hiç şüphe duymuyordu. Samet Hoca bu golden sonra Veli’yi oyundan çıkartıp yerine Oğuzhan’ı aldı. Oğuzhan’ın oyuna girmesiyle Beşiktaş’ın hücum gücü bir hayli arttı. Oyunu rakip yarı sahaya yıkan Beşiktaş üçüncü golü aramaya başladı. Geliştirilen atakların bazılarında Beşiktaşlı futbolcular şansız, bazılarında ise Volkan başarılı idi.

Maçın uzatma dakikalarında FB’nin, Beşiktaş’ın korner çizgisi üzerinden, ceza sahasına yakın bir yerden kazandığı serbest vuruş yürekleri ağızlara getirdi. Bu top gol olmadı ama devamında kornere dönüştü. FB’li oyuncular tüm hatları ile bu korner atışına gelince savunma güvenliğini unuttular. Kornerden gelen topu kazanan Beşiktaşlı futbolcular beş kişi ile hızla hücuma çıktılar. Fernandes topu Niang’a kazandırdı. Niang topla rakip kaleye yöneldiğinde arkadan hızla bindirme yapan Olcay’ı gördü. Topu Olcay’ın koşu yoluna bıraktı. Topla buluşan Olcay Volkan ile karşı karşıya kaldı ve topu Volkan’ın kolunun altından ağlara yolladı.

Maçın 90+3.dakikasında 60-70 metre depar atmak ve o depardan sonra gol vuruşunu yapabilmek her babayiğidin harcı değildir. Olcay bu golden sonra ne kadar kutlansa azdır. Bu sezon pek çok maçında son dakika golleri ile puanlar kaybeden Beşiktaş’ın son dakika golü ile galip gelmesi anlatılmaz bir duyguydu.

Maçtan bir gün sonra FB resmi websitesinde, mağlubiyetin hakemin ofsayt gerekçesi ile vermediği gole bağlanması ve MHK başkanı Zekeriya Alp’e yüklenilmesi tam bir çaresizlik göstergesiydi. Beşiktaş’ın bu haklı galibiyetini gölgelemeye kimsenin gücü yetmez. Bu sezon içinde Beşiktaş en az sekiz maçını hakem hataları ile kaybetti ve hiçbir Beşiktaş yöneticisi ağzını açıp hakemler hakkında konuşmadı. Buna karşın FB’nin hak etmeden kazandığı puanlar da ortada. Hak etmediği puanları kazanırken hiç sesleri çıkmıyordu. Edep yahu!

Not: Twitter’da yaptığım geyik: İnönü’de artık maç oynanmasın, ilk kazma yarın sabah vurulsun:)

03.03.2013

MAÇIN AYRINTILARI

Stat: BJK İnönü

Hakemler: Mete Kalkavan, Mustafa Emre Eyisoy, Kemal Yılmaz, Tolga Özkalfa (4.Hakem)

Beşiktaş: McGregor, Hilbert, Sivok, Ersan, Gökhan Süzen (Dk.59 Emre Özkan), İbrahim Toraman, Veli (Dk.73 Oğuzhan), Holosko, Fernandes, Olcay, Niang

Yedekler: Cenk, Escude, Mehmet Akgün, Necip, Oğuzhan, Sinan Kurumuş, Emre Özkan

Teknik Direktör: Samet Aybaba

Fenerbahçe: Volkan, Gökhan, Egemen, Bekir, Ziegler, Emre Belözoğlu (Dk.90 Mehmet Topuz), Meireles (Dk.72 Mehmet Topal), Baroni (Dk.72 Caner), Sow, Kuyt, Webo

Yedekler: Mert, Mehmet Topal, Yobo, Semih, Beykan, Mehmet Topuz, Caner

Teknik Direktör: Aykut Kocaman

Goller: Sow (Dk. 24), Kuyt (Dk.40 K.K), Niang (Dk.60), Sow (Dk. 63), Olcay (Dk.90+3)

Sarı Kartlar: Egemen (Dk.15), Gökhan Süzen (Dk.43), Veli (Dk.65),Bekir (Dk.70), Emre Belözoğlu (Dk.74)

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here