04.01.2012
Beşiktaş 2 : 0 Eskişehirspor
Lige ve devreye galibiyetle başlamanın tılsımına inananlardanım. Bu tür başlangıçlar futbolcular ve teknik heyet üzerinde çok pozitif etkiler yaratır. Bu galibiyetin play-off’a katılma yolunda çok önemli bir avantaj olacağını hissediyorum.
Kısa süren devre arası Beşiktaş’ın sakat oyuncularının iyileşmeleri için yeterli olmadı. Quaresma, Ersan, Aurelio ve Bebe’nin sakatlıkları halen geçmedi. Simao ise sakatlıktan çıkmasına rağmen tam hazır değil. Carvalhal bu sakatlıklara rağmen elindeki kadroyu çok iyi değerlendiriyor. İlk yarının başarılı defans bloğuna (Hilbert-Sivok-Egemen-İsmail) bu maçta da forma vermişti. Orta sahada da yine ilk yarının başarılı isimleri olan Ernst, Veli, Fernandes, Ekrem görev yaparken ileri uçta Edu ve Almeida yer alıyordu.
Eskişehirspor’da devre arasında teknik direktör değişikliği yaşandı; Skippe’nin yerine Ersun Yanal getirildi. Bu tür değişiklikler genellikle futbolcular üzerinde doping etkisi yaratır. Herkes yeni hocalarının gözüne girmek için canını dişine takar. Ayrıca Eskişehirspor bu ligin en iyi defans yapan takımlarından biri. Bu maçın Beşiktaş için hiç de kolay geçmeyeceğini hissediyordum. Nitekim bu hislerimde yanılmadığımı da maçın ilk dakikalarında gördüm. Eskişehirspor maça son derece baskılı başladı. İleri uçta yaptıkları presle Beşiktaş’ın kendi sahasından çıkmasını engellediler. Bu pres sayesinde daha 2.dakikada bir gol pozisyonu yakaladılar. Ceza sahasının hemen önünde Fernandes’e üç kişi ile yaptıkları pres sonucunda topa sahip oldular. Serdar’ın ceza sahası yayı üzerinden sert vuruşunu Cenk güçlükle kornere yolladı.
İlk onbeş dakika topa daha çok sahip olan taraf Eskişehirspor idi. Bu dakikalarda Beşiktaş kalesini uzaktan attıkları şutlarla yokladılar. Veysel’in 16.dakikada çapraz attığı sert şutu Cenk güçlükle kurtardı. Ancak bu dakikadan sonra Eskişehirspor orta sahada top kaybı yapmaya ve oyundan düşmeye başladı. On yedinci dakikada Edu rakipten kaptığı topla ceza sahasına girdi. Topu müsait durumdaki Hilbert’e çıkardı. Hilbert bu topa istediği şiddette vuramayınca kaleci Iveşa topu kontrol etti.
Oyunun hakimiyetini eline alan Beşiktaş sağlı, sollu ataklarla Eskişehirspor defansını bunaltmaya başladı. Yirmi dokuzuncu dakikada sağ kanattan defansın arkasına sarkan Ernst topla ceza sahasına girdi. Topu penaltı noktası üzerinde müsait durumda olan Ekrem’e aktardı. Ekrem’in vuruşunu Iveşa son anda çeldi. Dönen topu Almeida tekrar ceza sahasına ortaladı. Bu sefer de uygun durumda olan Veli topa dokunamayınca Beşiktaş bir golden daha oldu.
Maçın bu dakikalarında sahaya çöken yoğun sis görüş alanını iyice düşürmeye başladı. Bir kaleden diğer kalenin görünmesi nerdeyse imkansız hale geldi. Bu yoğun sise karşın Beşiktaş’ın atakları yoğunlaşıyordu. Otuz altıncı dakikada sağ kanattan yapılan atakta, ceza sahası içinde bulunan Almeida topun üstünden atlayarak topu Fernandes’e bıraktı. Fernandes’in şutu direğin hemen dibinden dışarı gitti.
Bu pozisyondan üç dakika sonra Beşiktaş tekrar net bir gol pozisyonu yakaladı. Fernandes rakiplerini çalımlayarak ceza sahasına girdi ve çizgiye indi. Arka direğe ortaladığı topa Ekrem yükseldi ve kafayı vurdu. Top direğe çarparak Eskişehirsporlu oyuncuların önüne düştü ve Beşiktaş mutlak bir golden daha oldu. İlk yarı tarafların beraberliği ile sona erdi. Beşiktaş biraz şanslı olsa ilk yarıda en az 2-0 öne geçebilirdi.
İkinci yarıya hızlı başlayan Beşiktaş, Almeida’nın şutuyla bir kez daha Eskişehirspor kalesini yokladı. Ancak maçın yıldızı olan Iveşa bu şutta da başarılı idi. Elli dördüncü dakikada Beşiktaş yine gole çok yaklaştı. Fernandes’le başlayan atakta Edu’nun pasıyla altı pas önünde kaleciyle karşı karşıya kalan Almeida’nın vuruşunu Ivesa kornere gönderdi. Bu korner atışını kullanan Fernandes topu altı pas çizgisine doğru yolladı. Topa yükselen Ernst rakip oyuncuların hamlesini engellerken daha rahat pozisyonda olan Sivok topu yere vurdurarak, Iveşa’nın topa dokunmasına rağmen golü attı.
Bu gol hem Beşiktaş’ı hem de tribünleri rahatlattı. Eskişehirspor ise bu golden sonra daha fazla risk almaya başladı. Savunmasını ileri çıkarmaya başlayınca Beşiktaş forvet oyuncuları rakibin arkasına daha çok sarkmaya başladılar. Ancak beklenen ikinci gol bir türlü gelmiyordu. Altmış altıncı dakikada Hilbert sakatlanarak yerini Simao’ya bıraktı. Bu dakikada kazanılan korner vuruşunda Almeida topa iyi yükseldi ancak bu top da Iveşa da kaldı. Bu pozisyondan hemen iki dakika sonra sol kanattan yapılan atakta Fernandes topun üstünden atlayarak bir anda Edu’yu kaleci ile karşı karşıya bıraktı. Edu çaprazdan ceza sahasına girip sert vurdu. Ancak Ivesa yine gole izin vermedi.
Şansız bir gününde olan Almeida oyundan çıkarak yerini Mustafa Pektemek’e bıraktı. Mustafa çok kısa bir sürede taraftarın sevgilisi haline gelmiş; Oyuna girmesi ile birlikte tribünlerde bir hareketlenme yaşandı. Bu kadar çok gol atmasına rağmen oyuna ikinci yarıda alınmasını sorun etmiyor olması da bu kadar sevilmesinde önemli bir etkendir. Beşiktaş seyircisi mütevazı oyunculara ayrıcalık tanıyor.
Mustafa’nın ve Veli’nin oyuna girmesi Beşiktaş’ın hücum gücünü artırdı. Beşiktaş 85 ve 87.dakikalarda bir kez daha gole çok yaklaştı. Seksen beşinci dakikada kullanılan serbest vuruşta Sivok arka direkte vurdu ancak Ivesa iyi bir refleksle golü önledi. Seksen yedinci dakikada ise Necip’in uzaktan gönderdiği şut kalecide kaldı.
Maçın son dakikalarında hareketlenen Eskişehirspor beraberlik golü aramaya başladı. Ancak Beşiktaş defansının son derece dikkatli ve başarılı oyunu rakibin hamlelerini boşa çıkardı. Maç bu sonuçla biter derken Mustafa Pektemek attığı şık golle maçın sonucunu tayin etti. Doksanıncı dakikada Necip’in şık ara pasıyla sağdan ceza sahasına giren Mustafa Pektemek, Ivesa’yı çalımlayarak, çapraz pozisyondan topu filelere gönderdi ve Beşiktaş’ı iyice rahatlattı.
Seyircinin iltifat ve vefa gösterdiği Tello maçın uzatma dakikalarında nerdeyse Eskişehirspor’a bir gol kazandırıyordu. Tello ceza sahası dışından mükemmel vurdu, Cenk aynı güzellikte kurtardı. Top kale direğine yakın bir pozisyonda rakip oyuncunun önüne düştü ancak Egemen tekmeye kafa sokarak rakibin topa dokunmasını engelledi.
Maçın yıldızlarını sayarsak hiç tereddütsüz Iveşa’yı birinci sıraya koyabiliriz. Beşiktaş’ta ise Fernandes, Ekrem ve Hilbert’e ayrıcalık tanıyabiliriz.. Ancak Beşiktaş’ı bir bütün olarak bu sıralamada değerlendirmemiz gerekir. Quaresma’nın yokluğuna ve Simao’nun maçın önemli bir bölümünde oynamamasına rağmen Eskişehirspor gibi iyi defans yapan bir takım karşısında bu kadar çok gol pozisyonu yaratılıyorsa Beşiktaş’ta artık takım ruhunu ve takım oyununun yerleştiğini söyleyebiliriz.
04.01.2012
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Fiyapı İnönü Stadı
Hakemler: Yunus Yıldırım, Serkan Gençerler, Adil Sinem, Taner Gizlenci (4. Hakem)
Beşiktaş: Cenk, İsmail, Fernandes, Sivok, Veli (Dk. 69 Necip), Almeida (Dk.77 M. Pektemek), Hilbert (Dk. 66 Simao), Ekrem, Ernst, Edu, Egemen
Yedekler: Rüştü, M. Pektemek, Necip, Burak, İbrahim Toraman, Simao ve Tanju
Antrenör: Carlos Carvalhal
Eskişehirspor: Ivesa, Sezgin (Dk. 71 Burhan Eser), Nadarevic, Koray, Volkan Yaman, Bülent Ertuğrul, Veysel Sarı, Pele (Dk 58 Mehmet Yıldız), Serdar Özbayraktar (Dk. 79 Batuhan Karadeniz), Tello, Kamara
Yedekler: Kayacan, Erkan Zengin, Nuri, Burhan Eser, Abdülaziz, Mehmet Yıldız, Batuhan Karadeniz
Teknik Direktör: Ersun Yanal
Sarı Kartlar: Veli (Dk. 24)
Goller: Tomas Sivok (Dk. 54), Mustafa Pektemek (Dk. 90)