UEFA Avrupa Ligi E Grubu
20.10.2011
Dinamo Kiev 1 : 0 Beşiktaş
Beşiktaş uzun zamandır çok kötü futbol oynuyor. Dinamo Kiev maçı bu kötü gidişe bir son vermek için iyi bir fırsat olabilirdi. Bu maçta mutlaka puan almak zorunda olan taraf Dinamo Kiev’di. Dolayısıyla Dinamo Kiev takımı maça tempolu başlayıp, topa daha çok sahip olmak isteyeceği ve oyunu Beşiktaş yarı sahasına yıkarak gol arayacağı gün gibi ortadaydı. Nitekim başlama vuruşu ile de bu şekilde oynamaya başladılar. Bu durumda yapılması gereken çok basitti; Orta sahayı kalabalık tutup, rakibin oyun kurmasını engellemek ve uzun toplarla rakip defans arkasına sarkarak gol aramak.
Bu tür bir organizasyonda, ileri uçta oynayacak oyuncu, ‘ağır’ Edu yerine hızlı Holosko ya da Mustafa Pektemek olmalıydı. Ağırlıklı olarak orta sahada oynanan bu maçta, orta sahada topu ayakta tuatacak, takımı hızlı atağa kaldıracak, teknik özellikleri olan bir oyuncuya ihtiyaç vardı. Guti’nin hem formsuz hem de sakat olduğu göz önüne alındığında bu özelliğe sahip tek oyuncu Fernandez’di. Ancak Carvalhal, Fernandez’i yedek kulübesinde oturtup, topu ileri taşıma görevini, savunma özellikleri daha baskın olan Ernst’e vermişti. Orta sahanın savunma gücü ise Aurelio ve Necip’in omuzlarına yüklenmişti. Simao ve Quaresma ise, daha önceki maçlarda da olduğu gibi, orta sahaya ve defansa yardımcı olmayınca, orta sahanın hakimiyeti Dinamo Kiev’in eline geçmiş oldu.
Simao ve Quaresma, Fernandez ve Guti’nin yokluğunda, kanat oyuncusu olduklarını unutup, oyun kurma ve topu ortadan ileri taşıma görevlerini üstlenince kanatlar iyice boş kaldı ve rakip takım sağlı sollu ataklarla Beşiktaş defansını zor durumda bıraktı. Simao ve Quaresma’nın bu oyun tarzı nedeniyle ne İsmail Köybaşı ne de Hilbert hucuma çıkamadılar. İsmail Köybaşı’nın maçın belli bölümlerinde yaptığı hataların da önemli nedeni, rakip hucuma çıkarken bulunduğu mevkiide Simao tarafından yalnız bırakılması idi.
Maçın ilk önemli pozisyonunu 4. dakikada Beşiktaş Edu ile yakaladı. Ceza alanı içinde topu önünde bulan Edu, rakibini geçtikten sonra açısını kaybetmesine karşın vuruşunu yaptı, ancak top kalecinin ellerinde kaldı. Bu dakikadan sonra Kiev takımı toparlanıp, orta sahada pres yaparak, topa daha çok hakim olmaya başladı. Maçın10. dakikasında Milevskiy ile verkaç yapan Gusev, aldığı topla ceza alanına girdi. Kaleci Cenk ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda vuruşunu yapan Gusev, topu dışarı gönderdi. Rakip takım, 31. dakikada Milevskiy ile net bir pozisyondan yararlanamadı. Milevskiy’nin altı pas içinden yaptığı kafa vuruşunda top az farkla auta gitti.
Beşiktaş’ın ilk yarıda yakaladığı tek net gol pozisyonu ise 33. dakikada yaşandı. Simao’nun soldan kullandığı serbest vuruşta kaleciden seken topu, penaltı noktasının biraz gerisinde önünde bulan Edu’nun vuruşunda kaleci topu iki hamlede kontrol etti. Edu’nun bu kötü vuruşu Beşiktaş’ı net bir golden etmiş oldu. İlk yarı golsüz berabere sonuçlandı.
Carvalhal’in Beşiktaş’ın eksiklerini görüp, ikinci yarıya oyuncu değişikliği ile başlaması bekleniyordu. Ancak Carvalhal ikinci yarıya da aynı kadro ile başladı. Bugüne kadar Carvalhal’in 70. dakikadan önce değişiklik hakkını kullandığını hiç hatırlamıyorum. Bu maçta da ilk değişiliğini 71. dakikada Edu’nun yerine Holosko’yu sokarak yaptı. Bu değişiklik gecikmiş de olsa doğru idi. Ancak bu değişiklik ile birlikte, orta sahada sadece gezinen Simao veya Quaresma’nın yerine de Fernandez ya da Veli oyuna alarak, orta sahadaki güç dengesini kendi lehine çevirmeye çalışması gerekirdi. Carvalhal bu değişikliği 90+3’te yaparak, Quaresma’nın yerine Veli’yi oyunu soktu. Bu değişikliğin amacı vakit kazanarak, bir puanı garantiye almaktı. Oysa bu amaçla yapılan değişiklikler genellikle hakem uzatma dakikalarını ilan etmeden yapılır. Uzatma dakikalarından sonra yapılan oyuncu değişikleri için hakemler en az her değişen oyuncu için en az 30 saniye ile 1 dakika arasında bir süreyi uzatma dakikalarına eklerler. Dolayısıyla bu değişiklik Kiev’e vakit kazandırdı. Golde bu son uzatma dakikasında geldi.
İkinci yarıya baktığımızda Beşiktaş’ın net diyebileceğimiz sadece 2 pozisyonu olduğunu görmekteyiz. Birinci pozisyon 58. dakikada Quaresma’nın defansın arkasına attığı topu yakalayan Hilbert ile başladı. Hilbert topu arka direğe ortaladı. Topla buluşan Ernst, once topu kontrol etti,sonra da kötü bir vuruşla auta gönderdi. Bir de hatırımız da kalan, orta sahadan atılan ara pası ile buluşan Edu’nun topu yeterince hızlı süremeyip, rakibe kaptırması idi. Edu topu biraz hıslı sürebilse doğrudan doğruya kaleci ile karşı karşıya kalabilirdi.
Buna karşın Kiev takımı, ikinci yarıda en az 4 net gol pozisyonu daha yakaladı. Maçın 4. uzatma dakikasında (Hakem 3 dakika ilan etmişti. Ancak Carvalhal’in oyuncu değişikliğinden dolayı uzatma dakikalarını da uzattı) kazanılan köşe atışını kullanan Gusev’in ceza sahasına gönderdiği topun gelişine Garmash düzgün bir vuruş yaptı ve topu Beşiktaş ağlarına göndererek takımını 1-0 öne geçirdi.
Bu mağlubiyet, Beşiktaş’ın ilk 2 içinde yer alma şansını iyice azalttı. Bu maç berabere bitse Dinamo Kiev 3, Beşiktaş ise 4 puana sahip olacak ve Beşiktaş 2. sırada yer alacaktı. Bu sonuçla Beşiktaş 3 puanda kalarak 3. sıraya geriledi. Şimdi Beşiktaş, Kiev ve Stok City ile evinde Maccabi ile deplasmanda oynayacak. Bu maçlardan en az 7 puan çıkarması şart. Aksi takdirde ikincilik hayal olur.
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: Valeriy Lobanovskiy
Hakemler: Milorad Mazic, Milovan Ristić, Igor Radojčić, Boško Jovanetić (4. Hakem)
Dinamo Kiev: Shovkovskiy, Betao, Popov, Mikhalik, Vukojevic, Garmash, Gusev, Shevchenko (Dk.83 Dudu), Yarmolenko, Milevskiy (Dk. 61 Aliyev), Brown
Yedekler: Koval, Danilo Silva, Almeida, Aliyev, Haruna, Correa, Dudu
Teknik Direktör: Yuri Semin
Beşiktaş: Cenk Gönen, Hilbert, Egemen, Sivok, İsmail, Ernst, Aurelio, Necip, Quaresma, Simao, Edu (Dk. 73 Holosko)
Yedekler: Umut Kaya, Fernandes, Veli, Mustafa, Holosko, Sidnei, Ekrem Dağ
Antrenör: Carlos Carvalhal
Sarı Kartlar: Quaresma (Dk. 29), Gusev (Dk. 32), Ernst (Dk. 62), Aurelio (Dk. 87), Sivok (Dk. 88), Cenk (Dk. 90)
Gol: Garmash (Dk. 90+4)
