Nasıl Bir Motivasyon Bu?

0
438

10.12.2010

Eskişehirspor 2 : 0 Beşiktaş

Beşiktaş’ın şampiyonluk yarışına tekrar devam edebilmesi için ilk yarının sonuna kadar puan kaybetmemesi gerekiyordu. Sakatların çok olmasına karşın, Eskişehirspor karşısına çıkan kadro bu maçı alabilecek kapasitede bir kadro idi. Ancak, daha maçın ilk dakikalarında gördük ki, Galatasaray, CSKA Sofya ve Bursaspor maçlarında yüreklerini sahaya koyan, ölesiye mücadele eden futbolcular gitmiş, onların yerine sanki başka bir kadro gelmiş.

Beşiktaşlı futbolcular ve Schuster bu maça iyi hazırlanmamışlar. Eskişehirspor’un ligdeki konumu ve istatistikleri bu maçı kağıt üzerinde Schuster’e ve futbolculara kazandırmış. Guti’li, Quaresma’lı Beşiktaş’ı yenmek her takım için ayrı bir motivasyon kaynağı olmakta. Schuster artık, ligdeki her takımın Beşiktaş karşısına 3 puan kazanmak için ve aşırı motive olarak çıktığının farkında olması gerekir. Bu sezon Beşiktaş, rakibi küçümsemenin sonuçlarını epey pahalı ödedi. Ancak görüyoruz ki, Schuster geçmişteki hatalalarından ders çıkarmamış. Eskişehirspor’u küçümsemenin bedeli de pahalıya mal oldu.

Maçın daha ilk dakikalarında, Eskişehirspor’un kontra atakla gol arayacağı belli oldu. Rakip, orta saha ve kendi yarı sahasında alan daraltıp, Beşiktaş’ın oyun kurmasını engellerken, Beşiktaş’ın ataklarını kanatlara yayması gerekiyordu. Ancak bu maç, ne Hilbert ne de Üzülmez her zamanki performanslarında değildiler. Hilbert ve Üzülmez’in her atağa çıkışı bir karşı atakla son buldu. Zira, bu ikili, top kayıplarından sonra hzıla geri gelemediler. Orta saha oyuncuları da onların boşluklarını dolduramadılar. Beşiktaş, ilk yarıdaki tek gol pozisyonu, 27. dakikada Guti’nin kullandığı serbest vuruşla buldu. Kendini iyi saklayan Necip bir anda kaleci ile karşı karşıya kaldı ve yükseldi. Ama Iveşa iyi yer tutmuştu ve yerden seken topu iyi kontrol ederek golü önledi. Buna karşın Beşikta defansı, ilk yarıda rakibe en az üç net gol pozisyonu verdiler.

Gelelim Guti’nin atılmasına; Guti’nin gördüğü her iki sarı kart da, Guti’ye yapılan fauller sonrasında gösterildi. Birinci kart 27. dakikada Guti’ye yapılan faul sonrasında geldi. Guti, kendine yapılan faulden sonra, yerde yatarken rakibine tekme attı. Bu pozisyonda hakem doğrudan kırmızı kart bile gösterebilirdi. Guti’nin, gördüğü bu sarı karta şükredip, daha dikkatli oynaması gerekirdi. Bu karttan onbir dakika sonra, yine kendisine faul yapıldı ve bu sefer hakeme eliyle ‘sarı kart’ işareti yapınca, ikinci kartı görüp oyun dışına yollandı. Benzer bir hareketi geçen hafta Bursaspor kalecisi yapmış ve sarı kart görmüştü.

Federasyonun bu kuralı gözden geçirmesinde yarar var. Hakeme sözlü olarak sarı kart göstermesi söylendiğinde bir şey olmuyor ama bunu hareketle yapınca futbolcu kendisi kart görüyor. Ülkemizdeki yabancı futbolcuların önemli bir kısmı Türkçe bilmediğinden sıkça bu hareketi yapıyorlar ve kart görüyorlar. Ya bu konuda hakemi sözlü ikaza da sarı kart cezası verilsin ya da tümden kaldırılsın. Faul, penaltı ve taç atışları için de futbolcular, elleriyle ve jestleriyle hakemlere rahatça müdahale ediyorlar. O zaman bu jestler de sarı kartla cezalandırılsın.

Guti’nin oyundan çıkışı ile birlikte Beşiktaş’ı hucum gücü zayıfladı ve oyunun üstünlüğü Eskişehirspor’a geçti. Schuster de bunu fark etmiş olacak ki, defansa oyuncu alarak Hilbert’i ileri çıkardı. Hamle doğru ama oyuncu yanlıştı. Erhan Güven, mevcut performansı, tekniği ve yetenekleri ile Beşiktaş’ta oynayabilecek kapasitede değil. Erhan’ın yerine Zapatocny’i oyuna alıp, defansın göbeğine koysa, Toraman’ı da sağ beke çekse, yaptığı bu hale daha verimli olabilirdi.

Ali Kuçik ise henüz peşpeşe iki maç oynayabilecek kapasitede değil. Bursa maçında gösterdiği performansın yarısını bile bu maçta gösteremedi. Bu tür oyuncuların arada bir dinlendirilmesinde yarar var. Ancak, belli ki sakatların çokluğu Schuster’in böyle bir tercihte bulunmasına neden oluyor. Holosko ve Necip de bu maçta beklenileni veremeyenlerdendi. Ancak her ikisinin de maçı sakat olarak tamamlamış olmaları, onlara olumsuz puan vermemi engelliyor. Maç esnasında Holosko’nun ayak kemiği kırılmış. Necip’in ise diz yan bağlarında ikinci derecede yırtık oluşmuş. Necip dört hafta, Holosko is ü ç ay yoklar. Ligin başında Ekrem’in de ayak tarak kemiği kırılmıştı. Halen sahalara dönemedi. Umarım Holosko bu sakatlığı hızla atlatır.

Eskişehirspor maçında ayakta kalan ve alkışı hak eden 2 oyuncu vardı; Biri Ersan Gülüm, diğeri de, iki gol yemesine rağmen kaleci Cenk’ti. Cenk ve Ersan çok net gol pozisyonlarını engellediler. Ayrıca Ersan, Batuhan’a sahada adım attırmadı. Batuhan sahtekarlığı çok çabuk öğrenmiş. Her ikili mücadelede kendini yere bırakarak faul ve penaltı kazanmaya çalıştı. Ama bu hareketleri o kadar bariz yaptı ki, Bünyamin Gezer gibi bir tescilli Beşiktaş düşmanı bile düdük çalmaktan imtina etti.

Beşiktaş, devre arasından önceki son maçını Gaziantepspor’la oynayacak. Bu maçtan önce bir de Rapid Wien’le UEFA Kupası maçı var. Schsuter’in bu maçlara nasıl bir kadro ile çıkacağı merak konusu. Beşiktaş yönetiminin, kesenin ağzını açıp, devre arasında çok iyi transferler yapması gerekiyor. Kulübün borçları almış başını gidiyor ama ‘Yattı balık yan gider’.

 

Eskişehirspor:2 Beşiktaş:0
10.12.2010

Stat: Eskişehir Atatürk Stadı

Hakemler: Bünyamin Gezer, Baki Tuncay Akkın, Serhan Malkoç, Mustafa İlker Coşkun

Eskişehirspor: Ivesa, Sezgin, Diego, Nadarevic, Veysel (Dk.  Serdar), Burhan, Bülent (Dk. 60 Tello), Alper, Erkan, Sezer (Dk. 85 Doğa), Batuhan

Yedekler: Atilla, Tello, Serdar, Doğa, Vucko, Sadigov, Ümit Karan

Beşiktaş: Cenk Gönen, Hilbert, İbrahim Toraman, Ersan Gülüm, İbrahim Üzülmez, Mehmet Aurelio, Fabian Ernst, Necip Uysal, Guti, Ali Kuçik (Dk. 46 Erhan Güven), Holosko

Yedekler: Hakan Arıkan, Michael Fink, Tomas Zapotocny, Erhan Güven, İsmail Köybaşı, Tabata

Teknik Direktör: Bernd Schuster

Goller: Veysel (Dk. 60), Sezer (Dk. 78)

Sarı Kartlar: Necip Uysal (Dk. 23), Guti (Dk. 27-38), Erkan Zengin (Dk. 41)

Kırmızı Kart: Guti (Dk. 38)


CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here