Ertuğrul Sağlam Bu Mağlubiyeti Hak Etti

0
488

05.12.2010
Beşiktaş 1 : 0 Bursaspor

Beşiktaş artık 10 günde üç maç yapmaya alıştı. Galatasaray, CSKA Sofya ve Bursa gibi güçlü rakiplerini ard arda yenerek iyi bir çıkış yakaladı. Bu çıkışını 1. devre sonuna kadar sürdürürse, yapacağı takviyelerle şsmpiyonluğun en önemli adaylarından biri olacağına inanmaktayım.

Maç öncesi yaşanan çirkin olayları hatırlamak bile istemiyorum. Olayların nedenlerini ve sorumluları ile ilgili görüşlerimi  bir sonraki yazıma bırakıyorum. Ancak, maç öncesi Federasyon, BJK ve Bursaspor üçgeninde yaşanan görüşmelere de değinmeden geçemeyeceğim. Beşiktaş Perşembe günü CSKA Sofya ile oynamış; dolayısıyla Bursaspor maçına hazırlanmak için sadece 2 günü var. Bursaspor ise önümüzdeki Salı günü, yani Beşiktaş maçından 2 gün sonra Şampiyonlar liginde Glasgow Rangers’la oynayacak. Doğal olarak bu maçın ertelenmesi Türkiye’nin lehine bir durum. Zira Avrupa’da sadece bu iki temsilcimiz kalmış ve onların alacağı puanlar ülke puanını da yükseltecek. Federasyon taraflara maçı erteleme önerisi götürüyor ama Bursaspor bu teklifi reddediyor.

Ertuğrul Sağlam, Beşiktaş’ın pek çok sakatının olmasını kendi lehine bir avantaj olarak kullanmaya çalışıyor. Hazır bu kadar eksik varken Beşiktaş’ı yenebilirim sevdasına düşüyor. Belli ki Şampiyonlar Ligindeki son maç umurunda değil. Oysa bu son maçı kazansa hem kulübüne para kazandıracak hem de ülke puanını yükseltecek. Nerde kaldı “Adam gibi adamlığın” Ertuğrul Sağlam? Rakibinin, üstelik seni sen yapan eski takımının, yaşadığı olağanüstü zor durumdan fayda üretmek midir adamlık? Nerde kaldı ülke sevdan, vatanseverlik duyguların? Yazık, seni yanlış tanımışız! Bu tavrınla sen bu maçı kaybetmeyi fazlasıyla hak ettin zaten!

Ertuğrul Sağlam, Volkan Şen’in oyundan atılmasının arkasına sığınıp, maç onbire onbir bitseydi sonuç farklı olurdu, diyor. İlk yarı onbire onbir oynandı. Bursaspor bir tek gol pozisyonu mu üretti? Beşiktaş’ın ceza sahasına mı girebildi? Tam tersine, Beşiktaş Bursaspor’a top göstermedi. Gol pozisyonları üreten taraf da Beşiktaş’dı. Bu tür bahanelerin arkasına sığınmak, Beşiktaş’ta kaptanlık yapmış bir futbolcuya yakışmıyor. Ziyalara, Rızalara, Şifolara, Adnanlara bakıp, onlardan feyz al biraz.

Beşiktaş maça tempolu ve baskılı başladı. Kısa sürede orta saha hakimiyetini ele aldı. Daha maçın 8. dakikasında Holosko, kaleci Ivankov ile karşı karşıya kaldı. Holosko biraz dikkatli olsa Beşiktaş 1-0 öne geçebilirdi. Bu pozisyondan 5 dakika sonra serbest vuruş kullanan Guti, topu kale önüne bıraktı. İyi hareketlenen İbrahim Toraman, ayağını uzatmasına karşın istediği vuruşu yapamayınca mutlak bir gol daha kaçtı. 30. dakikada Ernst önünü açtıktan sonra 30 metreden güzel bir şut çekti, top üstten çok az bir farkla auta gitti. 40. dakikada Holosko sağ çapraz pozisyondayken vurdu, vuruşunu son anda Ivankov çeldi. Devam eden atakta Ali Kuçik’in vuruşu Ivankov’un da müdahalesiyle üst direkten döndü. Boşta kalan top Holokso’nun eline çarparak ağlara gitti. Hakem Fırat Aydınus, golü geçerli saymadı. Tüm bu pozisyonlar, ilk devre takımlar onbirer kişi ile oynanırken yaşandı. Ertuğrul Sağlam’ın, hakemin kırmızı kart kararının arkasına sığınması gerçekten çok üzücü.

Bir paragraf da Volkan Şen için açmak lazım. Babası yaşındaki İbrahim Üzülmez’i kaçırıyor ve sonra da yaka paça yere indiriyor. Hakem de sarı kartını gösteriyor. Sonra da hakemi alkışlayarak ikinci sarı kartı görüp, takımını bir kişi eksik bırakıyor. Bu iki hareketin cezası dünyanın her yerinde kırmızı karttır. Bununla da yetinmeyip, hakemin üzerine yürüyor ve itip kakmaya başlıyor. Sahayı yavaş adımlarla tam 4 dakikada terk ediyor. Terk ederken yaptığı hareketlerle seyirciyi tahrik ediyor. Yaptığı tüm hareketler hem centilmenliğe hem de fair play’e aykırı. Bakalım PFDK bu oyuncuya kaç maç ceza verecek. Aynı hareketleri bir Beşiktaş’lı futbolcu yapsa en az 3 maç ceza alırdı.

Beşiktaş bu sezonun en istekli ve en organize oyunlarından birini oynadı. Defansın göbeğinde Toraman ve Ersan ikilisi hatasız bir maç çıkarttılar. Sağ bekte Hilbert, sol bekte ise Üzülmez Bursaspor’un kanatlarını etkisiz hale getirdiği gibi, yaptıkları bindirmelerle de rakip defans oyuncularına nefes aldırmadılar. Orta saha güçlü oyunculardan oluşturulmuştu. Guti, Necip, Ernst ve Aurelio hem baskılı oynayıp hem de yaptıkları tek paslarla topun Beşiktaş’ta kalmasını sağladılar. İkinci yarıda Necip’in yerine Tabata’nın alınması bence hata idi. Tabata yine yalancı koşularla göz boyamaya devam etti. Forvette ise Ali Kuçik ve Holosko hızlı hucumlara çıkarak rakip defans oyuncularının oyuna girmelerini engellediler.

Ali Kuçik son derece iyi niyetli ve yetenekli bir oyuncu. Ama henüz yeterli tecrübeye sahip olmadığından zamanlama hatası yapıyor ve kaçacağı yeri kestiremiyor. En az üç önemli atakta, olması gereken yerde olmadığından pozisyon yaratamadı. Ayrıca gücünü ekonomik kullanmayı da henüz bilmiyor. Hocasının ve taraftarın gözüne girebilmek için, lüzumlu-lüzumsuz o kadar çok koşu yaptı ki, sonunda yoruldu ve 76. dakikada oyunda alındı. Schuster’in Fatih Tekke inadını halen anlayabilmiş değilim. Fatih Tekke tecrübesinde bir oyuncu bu maçın daha ilk devresinde skoru Beşiktaş lehine çevirebilirdi.

Holosko Konyaspor maçından sonra başarı grafiğini istikrarlı bir şekilde artırmaya devam ediyor. Galatasaray ve CSKA Sofya maçlarına gösterdiği başarılı oyununu bu maçta da gösterip bir de gol attı. Bu golde Hilbert’in de payı büyüktü. Orta sahanın sağından öyle güzel bir ara pası attı ki, Holosko bu pası alıp, çaprazdan topu kalecinin altından kaleye yolladı. Holosko bu golden yaklaşık 10 dakika önce, daha müsait bir pozisyonda topu dışarı atmıştı. Bu kaçan gol nedeniyle tribünler anında homurdanmaya başladı. Girilen her pozisyonun gol olması imkansızdır. Taraftar artık sabırlı olmayı öğrenmeli.

Maçın ikinci yarısında, Bursaspor 10 kişi kalmanın psikolojisi ile oyunu kendi sahasında kabul edip, orta sahayı geçemedi. Bir tek 77. dakika’da, Cenk’in topu elinden kaçırması ile gol pozisyonu bulabildiler. O pozisyonda da Serdar’ın vuruşu direkten döndü. Bunun dışında da önemli bir pozisyon üretemediler. Beşiktaşlı oyuncular 90 dakika boyunca rakibe göre çok üstün bir oyun sergileyerek hak ettikleri üç puanın sahibi oldular.

Yukarıda anlattığım nedenlerden dolayı, ilk kez bir Türk takımına Avrupa kupalarında şans dilemiyorum.

 

Beşiktaş:1 – Bursaspor:0
05.12.2010

MAÇIN AYRINTILARI
Stat:
 Fiyapı İnönü
Hakem: Fırat Aydınus, Serkan Ok, Kemal Yılmaz, Volkan Bayarslan (4.)

Beşiktaş: Cenk Gönen, Hilbert, İbrahim Toraman, Ersan Gülüm, İbrahim Üzülmez, Mehmet Aurelio, Fabian Ernst, Necip Uysal (Dk. 46 Tabata), Guti (Dk.90+1 Fink), Ali Kuçik (Dk.76 İsmail Köybaşı), Holosko.

Yedekler:Hakan Arıkan, Zapotocny, İsmail Köybaşı, Tabata, Kemal Akbaba, Erhan Güven, Fink.

Teknik Direktör: Bernd Schuster

Bursaspor: Ivankov, Vederson, Ömer, İbrahim (Dk.31 Serdar Aziz), Mustafa Keçeli, Ivan Ergiç (Dk.84 Nunez), Batalla, Volkan Şen, Ozan İpek (Dk.73 Sercan), Turgay, Svensson.

Yedekler: Yavuz, Serdar, Hüseyin,  Insua, Sercan, Nunez, Stepanov,

Teknik Direktör: Ertuğrul Sağlam

Sarı Kartlar: Holosko (Dk.40), Ersan Gülüm (Dk.83)
Dimitar Ivankov (Dk.40)

Kırmızı Kart: (Dk. 45+2 Volkan Şen, çift sarı karttan) Bursaspor

Gol: 65. dakikada Hilbert’in savunmanın arkasına bıraktığı ara pasta sağ çaprazdan ceza sahasına giren Holosko, topu ağlarla buluşturarak siyah-beyazlılarımızı 1-0 öne geçirdi.


CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here