24.05.2009
Beşiktaş 2 : 1 Galatasaray
Beşiktaş taraftarları, az bir olasılık da olsa, maça şampiyonluk kutlaması hazırlığıyla gelmişlerdi. Tribünlerde tek kişilik boş yer dahi yoktu. Şampiyonluğa bu kadar çok inanmış bir taraftar kitlesi önünde Beşiktaşlı futbolcuların bu maçı kazanmaktan başka alternatifi olamazdı, olmadı da. Beşiktaş takım olarak çok akıllı ve disipli bir oyun anlayısıyla maçı galip bitirmeyi bildi.
Stadyum atmosferinde tek hoşuma gitmeyen şey, Beşiktaş takımının, “Kriz Varsa Çare de Var” pankartı ile sahaya çıkmasıydı. Bir de ,”Sporu siyasallaştırmayalım” diye timsah göz yaşları döküyorlar. Utanmasalar, “Bütün Oylar AKP’ye” ya da “En Büyük Başbakan, Recep Tayyip Erdoğan” pankartı ile sahaya çıkartacaklar takımı. Bu pankartın sorumlusunu Allah’a havale ediyorum.
Maç analizinden evvel gelelim maçı yorumlayana aklı evvellerin analizine; Ben bu futbol yorumcularının, özellikle de Lig TV yorumcuları Erman ve Şansal ikilisinin futbol bilgilerinden şüphe ediyorum. Aslında, kalplerindeki Beşiktaş düşmanlığı, bu tür başarıların getirdiği kıskançlıkla birleştiğinde ortaya böyle abuk sabuk yorumlar çıkıveriyor. Bu yorumculara göre, Galatasaray iyi oynamış ama Beşiktaş şans eseri kazanmış.
Bu yoruma kocaman bir “Yuhhh !!!” derim, o kadar !
Beşiktaş’ın ilk 20 dakika tam 3 tane gol pozisyonu var. Galatasaray’lı futbolcular Beşiktaş ceza sahasına ancak 35. dakikada girebildiler. Galatasaray’ın Beşiktaş’tan daha çok top çevirmiş olması daha iyi oynadığı anlamına gelmez ki. Beşiktaş, alan daraltıp, Galatasaray’lı futbolculara oynayacak alan bırakmayınca top çevirmek zorunda kaldılar. Çevirdikleri toplar gelip de Beşiktaş ceza sahasında tehlikeli pozisyon mu yarattı?
Maçı bir hatırlayalım; Daha ilk dakikada Sivok’un sert şutunu Sabri gol çizgisi üzerinden zorlukla çıkardı. 13. dakikada Holosko’nun yarattığı kontra atakta Ekrem müsait pozisyonda topu kaleci Orkun’un üstüne vurarark Beşiktaş’ı bir golden etti. Bundan 7 dakika sonra Tello sağ kanattan ceza sahasına girdi ve sert bir orta yaptı. Bobo geç kalınca bir gol daha kaçtı. Peki bu arada Galatasaray ne yapıyor? Orta sahada top çeviriyor ama Beşiktaş ceza sahasına yaklaşamıyor bile. Geri ve yan paslarla topa daha çok sahip olma istatistiklerini artırıyor ve aklı evvel yorumcular da bu istatistiklere bakarak Galatasaray’ın daha iyi oynadığını söylüyor. Yazık bu yorumculara ödenen paralara!
Gelelim maçın hakemine; Abitoğlu da tescilli bir Beşiktaş düşmanı olduğunu bu maçta ispatladı. Zaten, Erman ve Şansal ikilisi Beşiktaş maçını yöneten hakemler için iyi şeyler söylemişse anlayın ki o hakem maçı katletmiş ve Beşiktaş aleyhine çalışmıştır. Maçın 24. dakikasında Emra Aşık, gole gitmekte olan Cisse’yi arkadan indiriyor ve hakem sarı kartla olayı geçiştiriyor. Oysa Emra Aşık son adam ve sağında bulunan GS’li futbolcunun Cisse’ye yetişme imkanı yok. Bunu Erman efendi de programında teyit ediyor ama “Hakemin takdiri” deyip geçiştiriyor. Golden 1 dakika sonra Toraman sağ kanattan bindiriyor, tam ceza sahasına girerken Kewell arkadan öyle bir tekme atıyor ki, değil sarı kart, doğrudan kırmızı kart görmesi lazım ama Abitoğlu bu pozisyona da sadece faul vermekle yetiniyor.
Maçın 42. dakikasında Sabri yan hakeme itirazdan sarı kart görüyor. Bir dakika sonra Nonda Tello’ya uçan karateci tekmesi atıyor ve hakem oyunu durduyor. O arada topu Holosko eline alıyor. Sabri Holosko’dan topu almak için tartaklamaya başlıyor ve Holosko topu vermeyince 4. hakemin bir metre önünde tokatı patlatıyor. İkinci sarıdan atılması gerken Sabri’ye hakem Abitoğlu nasihatte bulunuyor. Tello oyundan çıkıyor ve oyun başlayacak, ama bu dakikada herhalde beyni iyice sulanmıştı olacak ki Abitoğlu faulu Galatasaray’a attırıyor.
İkinci yarıda oyuna giren Yusuf 54. dakika da soldan ceza sahasına giriyor. Sabri’yi geçip sıfıra iniyor. O sırada arkadan yetişen Barış doğrudan Yusuf’un sağ baldırına tekmeyi yapıştırıyor. Hakem bu pozisyonda penaltı veremediği gibi Yusuf’a sarı kart göstererek bir sonraki hafta oynanacak Denizlispor maçında cezalı duruma düşürüyor. Bu pozisyondan 5 dakika sonra Yusuf öyle bir gol atıyor ki, hakem Abitoğlu’nu bir önceki pozisyonda kendini yere atmayacak kadar sağlam ve teknik üstünlükte olduğunu göstererek utandırıyor.
Maçın 75. dakikasında İbrahim Üzülmez orta sahadan kaptığı topu sürüyor ve Galatasaray ceza sahasına giriyor. Arkadan gelen Kewell göstere göstere İbrahim’i arkadan iterek düşürüyor ama Abitoğlu bu pozisyona da devam diyor. Madem İbrahim seni aldattı, varsa cesaretin göstersene sarı kartını. Kara kaplı kitapta böyle yazmıyor mu? Yusuf’a gösterdiği kartı İbrahim’e gösteremiyor. Çünkü İbrahim sarı kart sınırında değil!
Bu pozisyondan sonra Nobre orta sahadan topu kapıyor ama Emre Aşık arkadan formasından çekip indiriyor. Hakem olaya 2 metre mesafede. Faulu veriyor ama Emre’ye 2. sarı kartını gösteremiyor. Futbolda bu kural hakem takdirine bırakılmamış. Yani Emre’ye sarı kart göstermeme gibi bir takdir hakkı yok. Ama Abitoğlu bu net kuralı da ihlal ediyor. Nobre faul atışını kullanacak ama Ayhan önünde engelleme yapıyor ve atışa müdahale ediyor. Abitoğlu yine olay mahalline 1 metre mesafede ve bu pozisyonda da Ayhan’a sarı kart göstermeyip oyunu devam ettiriyor. Bu pozisyon da kara kaplı kitapta hakeme takdir hakkı bırakmadan sarı kart verilmesi gerektiği yazıyor.
Bu hakem içim “Maçı çok iyi yönetti” diyen yorumcular bir kez daha “Yuhhhhh” diyorum.
Beşiktaş’lı futbolculara gelince; Hepsini alınlarından öpüyorum. Hepsi ellerinden geleni fazlasıyla yaptılar. Beşiktaş tam bir “takım” olmuş. Sakatlanan veya cezalı duruma düşen futbolcunun eksikliğini yerine giren fazlasıyla dolduruyor. İlk yarıda sahanın en iyi oyuncusu olan Tello sakatlanıp oyundan çıkıyor, onun yerine giren Yusuf galibiyet golünü atıyor. İlk golü atan Bobo çıkıyor, onun yerine giren Nobre Galatasaray defansını hallaç pamuğu gibi atıyor. Helal olsun Beşiktaş’lı futbolculara!
Özel teşekkürü Rüştü’ye sakladım. Öyle kritik 2 pozisyonda müdahalelerde bulundu ki, belki de bu müdahaleler olmasa şampiyonluk iddiası o anda bitecekti. Helal olsun Rüştü!
Beşiktaş:2 Galatasaray:1
24.05.2009
MAÇIN AYRINTILARI
Stat: BJK İnönü Stadı
Hakemler: Mustafa Kamil Abitoğlu, Baki Tuncay Akkın, Mustafa Emre Eyisoy, Deniz Çoban (4. Hakem)
Beşiktaş: Rüştü, İbrahim Toraman, Gökhan Zan, Sivok, İbrahim Üzülmez, Ekrem, Cisse, Ernst (Uğur İnceman Dk. 85), Tello (Dk. 46 Yusuf), Holosko, Bobo (Dk. 74 Nobre)
Yedekler: Hakan Arıkan, Serdar Kurtuluş, Uğur İnceman, Erkan Zengin, Mert Nobre, Serdar Özkan, Yusuf Şimşek
Teknik Direktör: Mustafa Denizli
Galatasaray: Orkun, Sabri, Emre Aşık, Mehmet Topal, Hakan Balta, Kewell, Barış, Ayhan, Arda, Nonda, Baros
Yedekler: Aykut Erçetin, Uğur Uçar, Aydın Yılmaz, Yaser Yıldız, Volkan Yaman, Murat Akça, Mehmet Güven
Teknik Direktör: Bülent Korkmaz.
Sarı Kartlar: Emre Aşık (Dk. 24), Sabri (Dk. 45), Yusuf (Dk. 54), Ernst (Dk. 67), Sivok (Dk. 78), Hakan Arıkan (Dk. 84)
Goller: 40. dakikada gol geldi. Kazanılan serbest vuruşu Tello kullandı. Bobo kafayla vurdu, Mehmet Topal’ın ayağına çarpan top Orkun’un üzerinden filelerle kucaklaştı ve Takımımız derbide 1-0 öne geçti.
49. dakikada Galatasaray skora denge getirdi. Nonda orta alanda aldığı topu Arda’ya bıraktı. Arda hızla ceza sahasına girerken Nonda’ya, Nonda da sağ tarafındaki Kewell’a bıraktı. Ceza sahası sağ çaprazından sert vuran Kewell skoru eşitledi.
59. dakikada Siyah Beyazlılarımız tekrar öne geçti. Emre Aşık’ın kaptırdığı topla hızla ceza sahasına giren Yusuf, kaleci Orkun’la karşı karşıya kaldı ve topu filelere göndererk Takımımız’ı 2-1 öne geçirdi.
