SL 32. Hafta Bursaspor 3 : 0 Beşiktaş 13.05.2007
SL 33. Hafta Beşiktaş 2 : 1 Ankaraspor 19.05.2007
TK Final K. Erciyesspor 0 : 1 Beşiktaş 09.05.2007
Bu sezon şampiyonluk çok bilinmeyenli bir denklem idi. Geçtiğimiz hafta, denklemin her bir öğesi farklı değerlerle çözümlenince şampiyon belirlendi. Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu kutlamamak hem kıskançlık hem de Fenerbahçe’ye karşı büyük haksızlık olur. Kıskançlık duygularımı bastıramıyor olsam da Fenerbahçe’yi kutluyorum. Zirvedeki takımlar arasında şampiyonluğu en çok hak eden Fenerbahçe idi. Şampiyonluk, bu halleri ile, ne Beşiktaş’a ne de Galatasaray’a yakışmazdı.
Şimdi Beşiktaş ve Galatasaray ikincilik mücadelesi verecekler. Bu mücadele için en gerçekçi komplo teorisini Erman Toroğlu üretti. Pazar gecesi yayınlanan Maraton programında Galatasaray’ın ikinci olacağını ileri sürdü. Bu teorisinin dayanakları bir den fazla ve bence de oldukça gerçekçi. Öncelikle Beşiktaş’ın içinde bulunduğu durum (psikolojik faktörler, cezalı ve sakatlar, Tigana’nın varlığı) Ankaraspor ve Kayserispor karşısında 6 puan çıkartmayı engeller diyor. Bunun yanı sıra, Fenerbahçe’nin Galatasaray’a karşı gençleri çıkartacağını ve maça asılmayacağını, Bursaspor’un ise Beşiktaş ile husumetinden dolayı Galatasaray’a “Hatır şikesi” yapacağını ima ediyor.
Bence Toroğlu doğru bir tespitte bulunuyor. Sezon başında, “ Fenerbahçe’nin 100.yılında şampiyonluğunu engelleyceğim” diye ortaya çıkan Yıldırım Demirören’e karşı Fenerbahçe cephesinde ciddi bir tepki var. Bu tepki doğal olarak Fenerbahçe’li futbolculara da yansıyor. Fenerbahçe’li futbolcuların Galatasaray maçına asılmayacaklarını, bunun da kamuoyunda, “Şampiyonluk rehaveti” olarak algılanacağını şimdiden söylersem kahinlik yapmış olmam. Aynı durum Bursaspor için de geçerli. Büyük ihtimalle Galatasaray maçını seyircisiz oynayacaklar. Bursaspor Beşiktaş’a karşı gösterdiği performansı Galatasaray’a karşı göstermeyecek. Bu maçın sonuncunda da,”Ligde kalmasını garantileyen bir takımın motivasyon eksikliği” olarak algılanması kaçınılmaz olacak.
Karşı cephede bunlar yaşınırken Beşiktaş yönetiminin ciddi ve acil önlemler alması gerekiyor. Şampiyonlar Ligine gitmek demek ciddi paralar kazanmak demektir. Aksi takdirde, UEFA’ya giderek sadece televizyon yayın gelir hakları ile yetinmek durumunda kalırlar. Yöneticilik vasıfları böyle ortamlarda ortaya çıkar. Bu son iki maç, Beşiktaş başkanı ve yönetiminin bir sezonluk başarı karnelerinin belirleyici notu olacaktır. Ya toptan sınıfta kalacak ya da “Kurul kararıyla” sınıfı geçeceklerdir. Fortis kupasını almanın artık Beşiktaş camiasını tatmin etmediğinin farkına varmışlardır sınırım.
BURSASPOR YÖNETİMİNİN KİN TOHUMLARI
Birkaç söz de Bursaspor maçı ile ilgi söylemek istiyorum. Bursaspor hak ettiği bir galibiyet aldı. Onları güzel oyunlarından dolayı kutluyorum. Ama Bursaspor yönetimini ise taraftar “kuyrukçuluğu” yaptığı için kınıyorum. Maç sonunda futbolcuların giydiği özel yaptırılmış tişörtlerin üstündeki yazılar centilmenliğe aykırı idi. Bu tişörlerin üzerinde, ligde kalabilmenin sevincini anlatan sloganlar yazılsa hiç itirazım olmaz, üstelik sempati duyardım. Ama tişörtlerin üzerindeki sloganlar, kini ve öfkeyi yansıtıyorlardı. İşin acı tarafı, bu tişörtlerin Bursaspor yönetimince yaptırılmış olmasıdır. Bursaspor yöneticileri, “Bu tişörtleri biz yaptırmadık” diyebilirler. Peki, futbolcularının bunları giymesini engelleyemezler miydi? Stadyumun elektronik tabelasında “Unutmadık” , “Hesap Görüldü” gibi yazıların sorumlusu kim? Bu tabelayı da taraftarlar mı çalıştırıyor acaba?
Bursaspor Başkan ve yöneticileri gerçekleştirdikleri ev sahipliği ile ve taraftara şirin görünmek için yaptırdıkları bu çirkin eylemler ile iki takım arasındaki husumeti körüklediler. Resmen düşmalık tohumları ektiler. Bu düşmalık yıllarca sürecektir. Gelecekte bu sorumsuzlar yönetimde olmasa da, olacak olaylardan ve dökülecek kanlardan, kamu vicdanında doğrudan sorumludurlar.